On Dokuzuncu Söz’de, Rabbimize bize tarif eden, tanıtıp bildiren üç büyük ve külli rehber olduğu bildirilmektedir. “Birincisi: Şu kitab-ı kebir-i kâinattır. İkincisi: Şu kitab-ı kebirin ayet-i kübrası olan Hatemü’l- Enbiya Aleyhisselatü Vesselamdır. Üçüncüsü: Kur’ân-ı Azimüşşandır.” 

Kâinat, Peygamberimizin (asm) nurundan yaratılmıştır. Var oluş sebebi Efendimiz Aleyhisselatü vesselamdır. Kâinat kitabının mânâlarını, sırlarını, Rabbimizin kâinattaki varlık ve birlik delillerini, isimlerinin tecellilerini bizlere şerh ve izah eden sevgili Peygamberimizdir.  

O zatın (asm) sayesinde kâinat, bir kitap hükmünde her yer ve her şey Rabbimizin, kudretini, haşmetini, azametini, ilmini, hikmetini, rahmetini okutur, anlatır, işaret eder, söyler. O zâtın tarifiyle kâinat; okumasını, düşünmesini, anlamasını ve tefekkür etmesini  bilenler için işleyişiyle, çalışmasıyla, faaliyetleriyle, canlı cansız varlıklarıyla insanlara Allah’ı tanıtıyor, hidayet rehberi olarak ebedi inkâr zulmetlerinden kurtarıyor.

Kâinat kitabının ve Kur’ân-ı Azimüşşan’ın içindeki hakikatlerin, sırların, gizemlerin ve gizli mânâların muallimi, tarif ve tefsir edicisi Allah’ın “Habibim” hitabına mazhar olan Peygamber Efendimiz (asm) bütün beşeriyetin medar-ı iftiharı, hidayet güneşi, Allah’ı tanıtan rehber-i ekmeldir.

Cenab-ı Allah’ın: “Sen olmasaydın ben âlemi yaratmazdım!”1 buyurduğu Peygamberimiz (asm) kâinat kitabının muallimi ve kendisine vahyedilen Kur’ân kitabının müfessiridir. Kâinat kitabı ve Kur’ân-ı Azimüşşan Rabbimizi bize anlatan tevhid delili olarak Peygamber Efendimizde temerküz etmiş, birleşmiş beşere tebliğ ve ilan edilmiştir. 

Onun tebliğliyle bütün mevcudat ve mahlûkat, insanların nazarında başıboşluktan, tesadüf oyuncağı olmaktan, mânâsızlıktan, abesiyetten, hiçlikten, matemhane-i umumi olmaktan kurtulmuş; gerçek mânâsını bulmuş, Allah’ın eser-i sanatı olmanın mertebesine yükselmişlerdir. Her şeyin Allah’ı övüp tesbih etmeleriyle kıymet kazanmışlardır. 

“Senin tarif edicilerin, bütün masnuatındaki mucizelerindir.”2 Kâinatta her şey varlığıyla, nizamıyla, intizamıyla, işleyişiyle, sanatıyla, değeriyle, tafsilatıyla yaratılış mucizeleriyle Allah’ı tarif etmektedir. Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri bir beyitle bu gerçeği ifade etmiş:

“Ayinedir bu âlem her şey Hak ile kâim Mir’at-ı Muhammed’den Allah görünür daim.”

Getirdiği hidayet güneşiyle yeryüzünü şereflendiren; sözleriyle, fiilleriyle, dualarıyla, ibadetleriyle, mucizeleriyle, ahlâk ve faziletiyle rehberimiz, önderimiz, efendimiz, gönlümüzün sultanı, varlık sebebimiz, iki cihan serveri, Sevgili Peygamberimize (asm) olan sevgimizi, aşkımızı, minnetimizi ifade etmekten aciziz. 

Kutlu Doğum faaliyetlerinin yapıldığı bu günlerde onun (asm) gösterdiği hak yolda, İslam’ın şuuruyla, sünnetine ve emirlerine uyarak; iman, ihlâs, ibadet ve dua ile istikametle yaşamamızı Rabbim nasip etsin.

Essalâtü vesselâmü aleyke Ya Rasulallah...

Dipnot:

1.Keşfü’l Hafâ 2/164 - 2123. Hadis.

2.Sözler, Onbirinci Söz.