"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İyilik etmek

Muzaffer KARAHİSAR
07 Temmuz 2015, Salı
​Anne babaya iyilik etmenin sevabı, fazileti ve mükâfatlarıyla ilgili Peygamberimiz (asm) birçok emir, ikaz ve tavsiyeleri var.

Yıllar önce vefat ederek fani âlemden ebedî memlekete yolcu ettiğimiz rahmetli Anne’min ölüm yıldönümünde neler yapmalıyız, diye kardeşler arasında konuşulurken herkes farklı hayır ve hasenattan söz etti.

Mübarek Ramazan ayında Kur’ân hatmetmek, Cevşen okumak, duâ etmek, ikramlarda bulunmak, yardım etmek vb. ecri bol ve sevabı fazla güzel ameller, duâlar ve ibadetlerle o mübarek insanın hatırasını yâd etmek konuşulurken ben daha başka şeylerde yapılabilir diye düşündüm…  

Yasakların, baskıların iman ve Kur’ân düşmanlığıyla insanları cahil bıraktığı yıllarda annem, Kur’ân tilâvetini, Osmanlıca okumayı, İslâm ve iman hakikatlerini öğrenmiş ve etrafındaki insanlara öğretme gayretiyle “Hoca” namını almıştı. Bediüzzaman hayranlığı onda bir tutku ve sevgi olarak tezahür etmişti. Ziyarete gittiğimde müsaade almak için, akşam Nur dersine gideceğimi söylemem yeterli oluyordu.

Vefatının sene-yi devriyesinde sabah huzurevinde anneme benzeyen Fadime Teyze’nin odasında ziyaretteyim. 

Ana oğul gibi onun şefkatini celb etmek, gönlünü almak ve nasihatlerini dinlemek için yanına oturdum, not alarak dinliyorum:

“Hayatım inek danaya bakmakla, çalışıp çırpınmayla geçti. Babam olmadığından annem çok çalışkandı, her işi kendi yapardı. Koca bir tekne hamuru çırpar çıkıverirdi, evleri çamurla sıvardı. Titizdi, lâf söz olur diye bizi cemiyet içine çıkarmazdı. Bu yüzden kaba konuşabilirim kusura bakma. 

Şaka gibi, horata gibi hayat geçip gitti. Gittikçe hastalanıyoruz, kabre yaklaşıyoruz. Yirmi sene kaynatam, ayakyoluna gidemedi, ben baktım. Beş vakit namazını hiç geçirmezdi. Öleceğini bildi, bize haber verdi. Babam olmadığından onu babam gibi bildim. Eskiden gazyağı bulunmazdı, zeytinyağı koyduğumuz kandil kullanırdık. Yokluk vardı, şimdi bolluk var huzur yok. Tüp yoktu, teneke sobada çalı çırpı ile aş pişirirdik. Oğlan, kız Allah’tan hayırlısını istemek lâzım. Şimdi herkes dumansız baca, kaynanasız koca istiyor.

Buradan taburcu olup çıksam iyi olacak. Gerçi evim yıkılmış. Gidecek yerim yok, ama bir iki taş sıralar ev yapar otururum. Bunalıyorum burada, Allah’a havale ediyorum. Allah beni çok seviyor, ben de O’nu çok seviyorum. Bir kolaylık bulursan beni buradan çıkarıver. Ağaç dostu Nuri’yi bilirsin, onun eşi Hasibe, Kambur Mıstık’ın evinde bize hakaret edip bunları sofraya oturtman, demişti. Rahime onlara bakma, otur sofraya dedi. Bize hakaret eden Hasibe sonradan hasta olmuş, onların ahını aldım, demiş…

Gece bahçede ışıklar gördüm. Karınca gibi insanlar vardı. 

İleri yaşlı, iri yapılı, sırtı kürklü bir dede, heybetli sesiyle bağırıyordu: Bu gün nedir biliyor musunuz? Bu gün Allah’ın mübarek günü kandil, kandil Allah’a kul olun. Allah’a kul olun. Allah’tan korkmuyor musunuz? Çok etkilendim. Sonra ışık kararıverdi. Kalabalıklar dağıldı. Torunum Mustafa’ya bir şey oldu sandım. Eğer ölmediyse Hamza Dedeye kurban yatıracağım…. 

Fadime Teyze, penceresinden bahçede gördüğü ve etkisinde kaldığı ışık ve kalabalık beni bir hayli düşündürdü. Sonradan o saatlerde salondaki TV’den onun penceresine yansıyan Diriliş “Ertuğrul” filminin ses ve görüntüsünü, bahçede gelişen bir olay gibi algılamasından kaynaklandığı anlaşıldı.

Kendisini kimsenin dinlemediğinden yakınan huzurevindeki Alzheimer hastası yaşlı Fadime Teyze’yle duygularımızı paylaştık. O konuştu, anlattı, rahatladı… Rahmetlinin anısına ölümünün sene-yi devriyesinde içimizdeki özlemi, hasreti ve iyilikleri Fadime Teyzeyle ana-oğul gibi doya doya birlikte yaşadık.

(Sonradan baktığımda Fadime Teyze’nin, annemin vefat ettiği 83 yaşında olduğunu fark ettim.)

Okunma Sayısı: 1787
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı