"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kâbe heyecanı

Muzaffer KARAHİSAR
03 Ekim 2017, Salı
Medine’den Resul-ü Ekrem’e (asm) veda edip buruk ayrılırken Yaman Dede’nin aşk dolu “Gönül hûn oldu şevkinden boyandım ya Resulallah/ Nasıl bilmem bu nirana (ateşe) dayandım ya Resulallah” kasidesinin nağmeleri zihnimizde terennüm ederek yüreğimize iniyordu.

Bir taraftan da Mekke’ye yolculuğumuzda Kâbe heyecanı sarmıştı duygularımızı. Hafiften çiseleyen yağmur, gözyaşı damlacıkları gibi sıcak ve kurak toprak ve kayalıklarda düşer düşmez kayboluyordu.

Kefen misali ihramlar içinde mahşer meydanında, huzur-u İlahi’de hesaba çekilmenin tefekkürüyle dünyevî ve enfüsî hissiyattan uzaklaşarak bildiğimiz kadarıyla dua, salâvat-ı şerife, istiğfar, zikir, tekbir, tesbih, tehlil, tahmid, telbiyelerle Beytullah’a vâsıl olduk.     

Her ülkeden aşkla, sevgiyle, heyecanla gelen Müslümanlar, mahşerî kalabalıklar halinde dünyanın kalbinin attığı, beş vakit namazda yöneldiği yere ulaşmanın sevinci, heyecanı, mutluluğu bakışlarından, duruşlarından ve ibadet ve zikir iştiyaklarından anlaşılıyor. 

Kâbe-i Muazzama, haşmetiyle arzda tecessüm etmiş, arş-ı âlâya yükselen mukaddes nur halesi gibiydi. İnananlar, o manevi atmosferde Allah’ın evine misafir olmanın, huzurda bulunmanın heyecanı içerisinde, hakiki zevki, elemsiz lezzeti ve kedersiz iman ve ibadet sevincini tadıyorlardı.

Yoktan, hiçten var eden, nimetleriyle donatan, ikram ve ihsanlarıyla varlığından haberdar eden yaratan Rabbülalemin’e kutsal Kâbe etrafında saflarla, teslimiyetle, dualarla ve kul olmanın idrakiyle tavaf eden müminler, iç içe dairelerle ebediyeti ve sonsuzluğu işaret ediyorlar…  

Yaşlı, genç, kadın, erkek tüm Müslümanlar, Kâbe’ye rabtettikleri kalpleri tarafına kardeşçe omuz omuza atomların dönüşü gibi tavaf ederken, sanki bütün mahlûkatın, mevcudatın cehrî zikrini tekrar, takdim ve tasdik ederek nur deryasında dönerek yüzüyorlardı. 

Güneş sistemini andıran Beytullah nurunun engin derinliklerinde, manevi ikliminde ve lahuti yüceliklerinde İslam yıldızları meczup mevleviler halinde aşkla dönerek hayat buluyorlar, var olmanın şükrünü ede ediyorlardı.  

Üst kattan bakılınca Kâbe-i Muazzama’nın etrafı, çeşitli motifler, desenler, renklerle çiçek bahçesi gibiydi. O mümbit bahçede manevi meltemlerin esmesiyle çiçekler, rengârenk güzellikleriyle kıpırdayıp raks ederek zikir, tesbih, dualar, niyazlarla bahardaki muhteşem güzellikleri hatırlatıyor, hayallerimizi süslüyor, ruhani lezzetler veriyordu. 

Asırlarca Hacer’ül Esved’in cazibesi ve sevgisiyle ballar balını arayan arıların kovan önünde kümelendikleri gibi Hak âşıkları, heyecan dolu izdihamlarla bir noktaya akıyorlardı.

Kâbe’nin kapısı ile Hacer’ül Esved arasındaki Mültezem sanki ışık demeti; kalbi hüşyar âşıklar, ateşe koşan pervaneler olmuş, o mübarek yere tutunur, kalbini ve aklını rabteder; yalvarıp yakararak, ağlayıp nalân ederek gözyaşlarıyla gönül ateşini söndürmeye çalışırlar.

Gruplar halinde birlikte tavaf ederken mihmandarlarının söylediğini topluca tekrar eden hacıların gür sesleri, latif nağmeler halinde göklere doğru yükselir gider.

Allahu Ekber, sesleri halka-i zikirler halinde Kâbe’nin etrafından itibaren daireler halinde yeryüzündeki insanların söylemesiyle birleşip arşıâlâya yükselmesi hakikati, Risale-i Nur’un birçok yerinde veciz bir ifadeyle güzelce izah edilmiştir.

Manevi nurlu bir iklimde, huzur ve huşu içinde sanki bast-ı zamandaydık. Ruhanî lezzetleri doyasıya tattık. Günler, bulutların, şimşeklerin geçtiği gibi geçip gitti. Mukaddes topraklara hüzünle veda ettik… 

Son baharın ayrılık rüzgârları karşıladı bizi. Eylül ortası, hazan mevsimiydi döndüğümüzde.

Okunma Sayısı: 1598
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı