"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kutlu Doğum

Muzaffer KARAHİSAR
18 Nisan 2017, Salı
İki cihanın güneşi, kâinatın var oluş sebebi, Fahr-i Âlem Efendimiz (asm), Sevgili Peygamberimizin dünyaya teşrif edip şereflendirdiği mübarek zamanın anısına, her sene Nisan ayında yaşadığımız heyecana “Kutlu Doğum” diyoruz.

Onun sevgisini dilimizde dualarla, salâvatlarla anmak, gönüllerimizde tazimle yeniden tazelemek, kalbimizde ulvi duygularla hissetmek ve inanç dünyamızın ufuklarında fark edip yaşatmak için hafta boyunca her yaşta çocuklar, gençler, yaşlılar Resulullah’ın (asm) manevî ikliminde ferahlayıp sünnetinde hayat buluyorlar. 

On dört asırdır bütün kâinat ve mevcudat o zatın (asm) getirdiği nur ile aydınlanmış, risalet güneşiyle beşeriyet cehaletten, zulmetten ve vahşetten kurtulmuş, müjdelediği iki cihan saadetine kavuşmuştur.  

Cahiliyet asrında küfrün, inkârın, isyanın karanlıklarında kalmış, nefsine köle olmuş, imansızlıkla, isyan ve tuğyanlarla esfel-i safiline, hayvanlardan aşağı mertebelere düşmüş çaresiz kalmış beşeriyeti, İslamiyet’in mukaddes iman hakikatleriyle en yüce mertebelere çıkarmış, Allah’a (cc) kul, resulüne (asm) ümmet olma şerefine ulaştırmıştır.

O mübarek Zat (asm) şahsiyetiyle, risaletiyle, sözleriyle, davranışlarıyla, ubudiyetiyle, mucizeleriyle Rabbimizi bize tarif etmiştir. Marifetullah ve muhabbetullah pencerelerinden yaratıcımızın isimlerini, sıfatlarını ve kâinattaki tecellilerini izah ve ispat etmiştir.

Kâinatın yaratılmasının sebebi olan sevgili Peygamberimiz (asm), peygamberlerin sonuncusu ve reisidir. Kâinat ağacının en son meyvesi. Kâinatta zerrelerden kürelere kadar her şeyin üzerinde bulunan tevhit delilleriyle Rabbimizi tanımamızı, her şeyin kendi lisanıyla Allah’ı zikrettiğini, nizamıyla, intizamıyla, vazifeleriyle yaratıcısını tarif ettiğini bize Peygamberimiz (asm) ders verdi.

İnsanlığın “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” akılları aciz ve hayrette hayret içinde meşgul eden üç zor sualin cevabını Peygamberimiz izah etmiştir. Hiçten yoktan yaratılmamız, var oluş sebebimiz, dünya hayatındaki gayelerimiz, sorumluluklarımız ve ahiret için yolculuğumuz, yapacağımız hazırlıklar ve ebedi hayatın mahiyetini en güzel şekilde anlatmış.

Onun mucizesi olan, Allah’ın kelamı Kur’ân-ı Kerim, kâinat kitabını şerh ve izah eden tercümesidir. Görünen ve görünmeyen âlemlerde, yerlerde ve göklerde tecelli eden Allah’ın eserlerini, isimlerinin tecellilerini, hikmet ve rahmet eserlerini, sırlarını, hakikatlerini, vazifelerini insanlığa izah eden mukaddes kitabımızdır. 

Ümmi olan Peygamberimize (asm)  Cebrail (as) tarafından Allah tarafından vahiyle gönderilen Kur’ân Saadet Asrı’nda, yeni nazil olmuş gibi asırlarca tazeliğini muhafaza etmiş, gönülleri aydınlatmış, insanlığa yol göstermiş, dalaletten kurtarıp hidayete, huzura, saadete kavuşturmuştur. 

O cadde-i kübrada gidenler İslam güneşinin aydınlığında hakka, adalete, hayra, ibadete yürümüşler. Kur’ân Kerim Allah tarafından indirilmiş ve korunmuş, Müslümanların dua, zikir, fikir, hikmet, rahmet, ahkâm, ibadet ve şeriat kitabıdır.

Sevgi, şefkat ve şefaat Peygamberi Efendimiz (asm) mucizeleriyle Allah’ın Habibi, kulu ve resulü olduğunu insanlara ve cinlere göstermiş. Sadece insanlar değil; canlı, cansız her varlık Onu (asm) tanıyıp “Esselamü aleyke Ya Resülullah!“ diye selam vermiş, sözünü dinlemiş, emrini yerine getirmiştir. 

Onun (asm) ‘yıldızlarım’ dediği ehl-i beyti ve Sahabe-i Kiram efendilerimiz, kısa zamanda Kur’ân sofrasından aldıkları İslam nuru ve iman şuuru ile ahlakta, fazilette, fedakârlıkta, cesarette, metanette ve tahkiki iman ile insanlığa yol gösteren örnek şahsiyetler, numune-i imtisal olmuş bahtiyarlardır.

Bizlere emanet ettiği Kur’ân-ı Kerim, ehl-i beyti ve sünnet-i seniyyesi hayatımızın her safhasında rehberimiz olmalı… Getirdiği İslam güneşi, Miraç mucizesi, ahlak ve fazileti aklımızı, kalbimizi ve bütün benliğimizi aydınlatmalıdır. O’na (asm) olan muhabbetimiz, hasretimiz, salât ve selamımız; kavuşuncaya kadar hiç eksilmeden devam etmelidir. 

Okunma Sayısı: 1765
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı