"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mekke günlerimizden

Muzaffer KARAHİSAR
31 Ekim 2017, Salı
Hac yolculuğunda günler öncesinden başlayan o tatlı telaş Mekke-i Mükerreme’de zirveye ulaşmıştı.

Valizlerimizi otele bırakıp bir an önce Kâbe’ye varmak için sabırsızlanıyorduk.  İslam güneşinin doğduğu, Peygamberimizin (asm) mübarek şehri, Mekke’de bulunmanın ayrıcalığını ve mutluluğunu yaşıyorduk. 

Kafilemizle birlikte az sonra Kâbe-i Muazzama’yı yakından görecek olmanın heyecanı ve sevinci sarmıştı içimizi. Gözümüzü açınca karşımızda olacak Beytullah’a yönelerek yapacağımız duaları tasarlıyorduk. Dış kapıdaki mahşeri kalabalıklardan “Lebbeyk…” “Allah’ım! Davetine uydum. Emrine boyun eğdim…” sesleri, nidaları, duaları yükselirken… Beklenen an gelmişti!            

Bakara suresindeki ayeti hatırlıyorum: “…Hemen yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir...” Bütün dikkatimizle ve heyecanla baktığımızda Kâbe olanca heybetiyle, manevi ihtişamıyla karşımızdaydı. Sevinçten hıçkıranlar, ağlayanlar, dua ve zikredenlerle birlikte metaf alanına girdik.

Rabbimizin huzuruna günah yükümüzle gelip misafir olduk. Kevser misal büyük bir havuzda varlığımız, benliğimiz eriyip bir damla kadar küçüldü. Bütün mahviyetimizle sanki Kâbe’nin etrafında dönen billur sulara bırakmıştık kendimizi. İmanımız, inancımız ve ümitlerimizle Rabbimiz’in affına, mağfiretine, merhametine, keremine iltica etmenin tam yeri ve zamanıydı. 

Kâbe’de cezbe ile zikir, tesbih, dualar, niyazlarla tavaf eden dünya Müslümanlarının manevi atmosferinin insicamı ruhumuzu kuşatmıştı. O bahtiyar insanların, dua seslerine iştirak ederek Rabbimize yalvarmak huzur veriyordu.  

İhramlı erkeklerin, düşman çatlatırcasına tavafın ilk üç şaftında, sağ omuzları açık olarak heybetli, gösterişli (Remel) yürümeleri, kadınların, masum çocukların, engellilerin aynı safta omuz omuza tavafta dualarını birleştirmeleri muazzam bir tablo olarak ulviyetiyle levh-i mahfuzda yerini alıyordu. 

Aynı minval üzere her gün farklı vakitlerde Kâbe’de manevi ziyafetlerden nasipleniyorduk. Kâbe’yi seyrederken Risale-i Nurlarda izah edilen eşref-i mahlûkat olan insan ve kâinat münasebetlerini, mevcudatın ve mahlûkatın varlık sebepleri, sanatları, zikirleri, vazifeleri ve üzerinde tecelli eden Allah’ın (cc) güzel isimlerini tefekkür ediyorduk.

Sabah namazı sonrası, genç yaşta vefat etmiş bir nur talebesini niyetime alarak Allah rızası için Kâbe’nin en üst katında tavafa başlamıştım. Kur’ân, Cevşen, namaz tesbihatı, zikir, dua, tefekkürle şaftları tamamlamıştım. Tavaf namazını kılmak için yan tarafıma geçmek üzereyken elime konmuş küçük bir kelebeği fark ettim. Sabahın erken saatlerinde, o kalabalıkta gelen misafiri rahatsız etmekte istemiyordum.  

Bir an önce tavaf namazını kılmam gerekiyordu. Onu namaz kılasıya kadar beklemesi için demir korkuluğun üzerine uzatıp bıraktım. Namaz kıldıktan sonra aynı noktada bekliyordu. Elimi uzattığımda hiç nazlanmadan tekrar geldi. O şirin böcekle arkadaşlığımız ve onun yaratılış mucizesi olan cismine bakarak tefekkürümüz epey devam etti.

Akşam, gece, fecir, sabah… Derken zaman çok hızlı geçti. Huzurun, huşunun, rahmetin, bereketin bol olduğu Mekke günlerimiz ve Kâbe’deki vaktimiz dolmuştu. Elimden uçup giden kelebek gibi bizlerde o mukaddes yerlerdeki güzelliklere, ruhani lezzetlere, manevî sırlara ve lahuti zevklere doyamadan veda edip uçup gittik, mübarek beldelerden uzaklara...

Okunma Sayısı: 1473
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı