"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehirden, insandan uzak...

Muzaffer KARAHİSAR
01 Ağustos 2017, Salı
Sabahın erken saatlerinde işyerlerine giden insanların, servis araçlarındaki yarı uykulu halleri, caddelerde telaşlı koşuşturmaları hep dikkatimi çeker.

Hele Ağustos sıcağında şehir hayatının yorucu, bunaltıcı, stresli ortamından yüksek dağların, yeşil yaylaların, serin pınarların ruhları cezbeden güzelliklerinde ferahlamak istiyor insan.

Doruklarında yaz-kış kar eksik olmayan, kanyonu, yılkı atları, ceylanlarıyla meşhur Akdağ Yaylaları zengin güzelliklerin hazinesidir. Çocukluk hatıralarımı süsleyen sık ormanlara, çiçekli yeşil düzlüklere fikren gitmek, nazaran bakmak arzusu duygularımı kuşatmıştı ki günlük işyerime geldim.

Daha mesai başlamadan bekleme salonunda oturan kişiyi sanki tanıyorum! Birilerini arar gibi etrafına bakınıyordu. Selam verip hayırdır, dememle birlikte “Mademki sordun ben de anlatayım.” Dedi, başladı anlatmaya:

Kızı, okula giden çocuklarını ihmal etmiş, ilgilenmemiş. Okul idaresi bakım, beslenme, temizlik, ders konularında birkaç defa çocukların annesini uyarmış. Sonuç alamayınca okul, sosyal hizmetlere bildirmiş. İnceleme, ikaz, rehberlik, danışmanlık derken sonuç alamayınca kurum bakımı için mahkeme, tedbir kararı vermiş.

Anne çocuklarını kuruma vermemekte ısrarlı. Benzer gerekçeler ve ihmaller devam edince devlet el koymuş. Mahkeme kararına aykırı davranış nedeniyle anneye gözaltı; çocuklar, dedeye geçici teslim edilmiş. Torunlarını biran önce kuruma teslim etmek isteyen çaresiz adamı sabırla dinledim.

Yıllar öncesinden tanıdığım şahıs, kardeşi çocuk yurdunda yetişmiş, adı İsmail. Anne babası vefat edince kundakta iken devlet korumasına alınmış engelli bir çocuk. Ağabeysi tatillerde, bayramlarda, özel günlerde İsmail’le hiç ilgilenmez. Kendi haline yurdun bahçesinden bir yere çıkmadan yer içer günler geçerdi. Çocuklar tatile giderken O, arkalarından bakakalırdı.  “İsmail sen tatile gitmiyor musun?” diyenlere kızar, öfkeli tavırlarla sana ne anlamında sözler sarf ederdi.  

Durumunun askerliğe elverişli olmadığı izah edilmediği için askere gitti. Askerlikte çektiği yalnızlık, kimsesizlik ve parasızlık sıkıntıları, örselenmeler uzun hikâye. Bir sefer komutan İsmail’i anlaşılmaz tavırlar, konuşmalar ve cevaplar nedeniyle yanlışlıkla çok döver. Askerlerden biri İsmail’in özel durumunu komutana anlatmış. Komutan üzülmüş, ağlamış ve İsmail’den özür dilemiş. Daha sonra O komutan, askerlik bitinceye kadar İsmail’i korumuş, gözetmiş.

Askerlik sonrası gidecek yeri olmayan İsmail, tekrar yurda dönmek zorunda kalır. Yakınlarından destek görmeden kurumda uzun süre kalorifercilere yardım ederek zaman geçirir. Artık yaşı ilerlemişti ve bir çözüm bulunması gerekiyordu. Herkesin ortak gayretiyle bir okula kaloriferci olarak işe girmiş, yeni bir hayata böylece başlamış, devam ediyordu. İsmail’in hikâyesinin hitamında anlayana ibretler var.

Zaman gösterdi ki yurtta kalan kardeşiyle hiç ilgilenmeyen bir şahıs, yıllar sonra ilerlemiş yaşıyla torunlarının sorunlarıyla uğraşması, yurda veremeye çalışması… Üç beş kuruş aidat geliri için okuldaki zihinsel engelli, gariban bir kaloriferciyi sendikasına kaydeden zihniyete ve devlet çocuğunu, devlet düşmanı kuşkusuyla bir senedir açıkta,  bir köfteci dükkânının kapısını bekleten iradeye ne demeli? 

Bu yüzden şehir hayatının vefasızlıklarından, insafsızlıklarından, entrikalarından hayalen, fikren değil; gerçekten insanlardan uzak,  Akdağ’ın cömert zirvelerine, ıssız yaylalarına, soğuk pınarlarına kendimi atmak istiyorum. Yüksek bir tepeden “Merhaba” diye bağırdığım zaman bütün mahlûkata işittirip kendi selamımı iade eden yamaçlara, bakir ormanlara, çiçekli otlaklara, ceylanlara selamlar olsun..

Okunma Sayısı: 2128
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı