"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Son şahitlerden Hacı Ahmet Girişkin hatıralarını anlatıyor (1)

Muzaffer KARAHİSAR
06 Ekim 2015, Salı
Afyonkarahisar Karaaslan Köyünden 1933 doğumlu Hacı Ahmet Girişkin, 1956 yılında Emirdağ’da Üstad Bediüzzaman Hazretlerine yaptığı ziyareti ve hatıralarını anlatıyor.

15 YAŞINDA ÜSTADI TANIMASI VE PENCEREDEN GÖRMESİ

Uzaktan görülen küçük cisimlerin, yaklaşınca büyüklüğünü görünce şaşırırız. Gecenin karanlığında gökyüzünün afakî boşluğunda derinlemesine baktığımız zaman bize göz kırpan küçük yıldızların ışığını hangi güneşten aldıklarını düşünürüz. Onlara ulaşmanın, yaklaşmanın hayalini kurar, azametini, ihtişamını, nurunu merak ederiz. 

Asrımızın güneşinden, gönüller Sultanının ışığından aydınlanmış, nurundan feyiz almış bahtiyarlar da gökyüzü karanlıklarında parlayan yıldızlar gibi zamanımızın zulmetini aydınlatmaya çalışmışlar. Onlara ulaştığımızda tevazu ve mahviyet içersinde buluruz. Dağlar ve yıldızlar kadar azametli ve heybetli kalplerinden, şefkat ve merhamet sağanak sağanak hissedilir.

Afyonkarahisar, Karaaslan Köyünden 1933 doğumlu Ahmet Girişkin, 1956 yılında askerlik dönüşü, 23 yaşında Bediüzzaman’ı Emirdağ’da ziyaret etmiş, elini öpmüş bahtiyarlardan. Sıcakkanlı, güler yüzlü Ahmet Amca’nın hayatında Bediüzzaman büyük iz bırakmış. Ona olan sevgisi, hürmeti ve hayranlığı hâlâ devam ediyor. 28 Eylül 2015 tarihinde sıcak ve samimi bir ortamda onu dinliyoruz: 

“Bediüzzaman’ın Afyon Cezaevinden talebesi Haşim Hoca, eniştem olur. Onun sayesinde Bediüzzaman’ı tanıdım. Haşim Eniştem, cinayetten Afyon Hapsine girdiğinde ablamla evliydi. Her hafta ablam beni yanına alır, cezaevine enişteme erzak ve temiz çamaşır götürür, ziyaret ederdi. Eniştem, iri yapılı, heybetli, külanbey, genç ve bıçkın bir delikanlıydı. Bu yüzden cezaevinde herkes ondan çekinir ve her istediği olurdu. Bu yüzden ziyaretimiz kolay olurdu. 

“Sonradan Bediüzzaman, 1948’de Afyon Hapsine gelince çekinmeden ilk tanışanlardan biri de eniştem olmuş. Giyimiyle, duruşuyla, vakarıyla yaşlı bir âlim eniştemin dikkatini çekmiş. ‘Hoş geldin’ demek için odasına varmış, içeriye girmiş ve ayakta beklemiş. Eniştem, Üstadın yaşlı, zayıf, hasta, garip haline bakıp üzülmüş. Üstada ‘Bu zalimler senden ne istiyorlar?’ diye sormuş. Üstad: ‘Onlar lanet istiyorlar ama ben kimseye lanet etmedim’ demiş. 

“İlk tanışmaları böyle olmuş. Bu tanışmadan sonra, eniştemin hayatında değişmeler olmuş. Ami, cahil bir insan olarak cinayetle girdiği Afyon Hapsinden, Bediüzzaman’ın sayesinde, meşhur Haşim Hoca olarak çıkmış, yıllarca, emekliliğine kadar hocalık yapmıştır.

“Ablamla beraber eniştemi cezaevine ziyarete gittiğimizde Hocası Bediüzzaman’dan bahseder, samimiyetlerini anlatırdı. ‘O benim hocam, ben ona hizmet ediyorum’ der hep onu anlatırdı. Biz de her gidiş gelişimizde hapishanede Bediüzzaman’ı görmek için odasının penceresine bakardık. Bazen pencerede görürdük.”

ÜSTADA OLAN SEVGİSİ

“Onun sevgisi içime sinmiş, uzaktan bağlılığım, muhabbetim artmıştı. Yıllar geçti. Askere gidip geldim. Haşim Hoca Karaaslan Köyümüzde duruyordu, beni çok severdi. O zaman köy işleriyle uğraşıyordum. Askerden gelince eniştem, bir gün bana ‘Bediüzzaman Emirdağ’da ikamet ediyor, seni ziyarete götüreyim’ dedi. O kadar sevindim ki, memnuniyetle kabul ettim. Yaz günüydü, sevinçten içim içime sığmıyordu. Köyümüzden Hacı Hamit Acar, Haşim Hoca ve ben üçümüz Emirdağ’a Üstadı ziyarete gittik. 

“Emirdağ’a vardık. Haşim Hoca bizi Üstadın kaldığı evin önüne götürdü. Kapısını çaldık. Üstadın hizmetindeki talebelerden biri çıktı. Hangisi olduğunu bilmiyorum. İsim olarak kendimizi tanıttık, Üstadı ziyaret etmek istediğimizi söyledik. Talebesi içeri gittikten sonra haber geldi. Üstadın, Haşim Hoca ile Ahmet Girişkin’i beklediğini söylediler. İkimiz tahta merdivenlerden yukarıya çıktık. Heyecandan, sevinçten içim içime sığmıyordu. Hacı Hamit’i çağırmadığının sebebini bilmiyordum. Yıllar sonra anlaşıldı. Ancak anlatmam doğru olmaz.”

Okunma Sayısı: 1618
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı