"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yol iki görünüyor

Muzaffer KARAHİSAR
25 Nisan 2017, Salı
İnsan hayata ve yaşamaya hangi pencereden ve nasıl baktığı önemlidir.

Kendinde bulunan yetenekleri, değerleri, latifeleri, his ve duyguları keşfederek ölçülü, dengeli ve pozitif bir dünyada gördüğü güzelliklerle bütünleşerek inançlı bir insan olma şerefine ulaşmasını bilmelidir. Böyle bir kaliteli yaşantının niteliği, değeri ve anlamı olmalıdır.

İslamiyet’in Rabbini tanıtan ve ahsen-i takvim seviyesine yükselten ölçüleri, hakikatleri ve düsturları kula tebliğ ettikten sonra; insan inancını, istikametini ve hayat tarzını belirleme iradesi kendisine verilmiş.

Kâinat, dünya ve ahiret âlemleriyle ilgili ilimler, Allah’ı tanıtan marifet ve muhabbet mertebelerini anlayıp nefsini ıslah edip hidayet yolunu kendisi seçmektedir. İslamiyet’in iki cihan saadetini tesis eden, emir dairesinde, istikametli hareket ederek yaratan Rabbimize hakiki kul ve Peygamberimize (asm) ümmet olma şerefinin bilinciyle mahlûkat ve mevcudattaki olayları imanla görmek, okumak, anlamak ve yorumlamak gerekir.

Ünlü yazar Franz Kafka, insanlarla ilgili esaretten, kölelikten bahsederken: “Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor.” Devamında “Herkes sürüye katıldığından ötürü güven içerisinde, kentlerin yollarından geçip işe, yemliklerin başına ve eğlenceye gidiyor.”(1) Demiş. 

Bu cümleyi sanki bu zaman için söylenmiş gibi yorumlarsak, bütün kötülükleri, levm ve itapları hayatına yaşama gayesi yapmış, maneviyattan ve insani değerlerden uzaklaşmış insanları tarif ediyor gibi.  Nefsinin cazibedar isteklerine; fitnelere, haramlara, kötülüklere köle olmuş insan tipleri, her şeyi dünyalık menfaat, yeme, içme, eğlence ve arzuların tatmini anlamına gelen pembe bir dünyada günahlar içinde, esfeli safilinde yaşarlar.

Ahir zaman fitneleri inançtan, ibadetten mahrum, maneviyattan uzak, maddeden ibaret hayvani bir hayat, insanlara bu zamanda sorumluluklarını unutturmuştur.  Bu anlayış, dini vecibeleri ve ahiret âlemine hazırlık yapmayı gaye olmaktan çıkarmıştır. 

“Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrın bela ve vebasından ve zulüm ve zulümatından en mücerreb bir kurtarıcı, Risale-i Nur’un mizanları ve muvazeneleriyle, neşrettiği nur olduğuna kırk bin şahit vardır. Demek Risale-i Nur’un dairesine yakın bulunanlar, içine girmezse tehlike ihtimali kavidir.”(2) 

“Evet, yol iki görünüyor. Cadde-i kübrâ-yı Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var. İnşaallah, Risale-i Nur yoluyla Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın daire-i kudsiyesine girenler, daima nura, ihlâsa, imana kuvvet verecekler ve öyle çukurlara sukut etmeyeceklerdir.”(3)

“ İşte, bu dört yolla büyük bir pencere marifetullaha açılır ve büyük bir mikyasta, bir Sâni-i Hakîmi akla gösterir. Şimdi, ey bedbaht gafil! Şu halde Onu görmek ve tanımak istemezsen, aklını çıkar at, hayvan ol, kurtul!”(4)

Okunma Sayısı: 2173
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı