"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bugünkü tatbikatın zararlı yönleri

Naci TEPİR
29 Mart 2018, Perşembe 00:19

4- İDEOLOJİK (DOKTRİNEL) EĞİTİM

Cumhuriyetin ilânıyla birlikte geliştirilen “Resmî ideoloji”, bir devlet görüşü olarak benimsenmiş ve katı bir şekilde tatbikata konulmuştur. Resmî ideolojide “Tek Adam, Tek Millet, Tek Düşünce, Materyalizm (dinden uzak) ve militarizm gibi görüşler hâkimdir. 

“Tevhid-i Tedrisat (Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi)” Kanunuyla kabul edilen (3 Mart 1924) ve hâlâ tatbikatta olan bugünkü eğitim sistemi de resmî ideolojiye göre dizayn edilmiştir. Zaman zaman tanzim edilen talimat ve yönetmeliklerden ders kitaplarındaki görüntü ve konulara kadar bu apaçık görülmektedir. Ders kitaplarındaki konular bu görüşe göre işlenmektedir. Hatta, bazı mühim konular (hususiyle tarihi konular) üstünkörü işlenmekte veya örtbas edilmektedir! Bunun en bariz misali:

“2. Meşrûtiyetin ilânında ve 31 Mart Vak’ası, sırasında (1909) birçok konuşmalarıyla ve basında çıkan yazılarıyla önemli hizmetlerde bulunan; 1. Dünya Savaşı’nda gönüllü alay ko- mutanı olarak Rus ve Ermenilere karşı üstün muvaffakiyetleriyle Osmanlı Genelkurmayı’nın büyük taktirini kazanan; Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’u işgal eden İngilizlere karşı tek başına mücadeleyle İngiliz plânlarını altüst edip faaliyetlerini engelleyen; bütün bu muvaffakiyetlerinden dolayı Ankara Hükümeti tarafından defalarca dâvet edilen; 

Ankara’ya geldiğinde TBMM tarafından törenle karşılanan ve sayfalara sığmayacak kadar önemli hizmetlerde bulunan” bir Bediüzzaman Said Nursî (ra) var. Büyük çileler ve dayanılmaz işkencelerle geçen ömründe telif ettiği 6000 sayfalık Risale-i Nur Tefsiri, bu gün 70’e yakın dünya dillerine tercüme edilmiştir ki, bunun tarihte ikinci bir benzeri yoktur! Okullarda okutulan Genel Tarih ve İnkılâp Tarihi konularında maalesef bütün dünyanın büyük saygı duyduğu ve tarihe damgasını vuran bu muhteşem şahsiyetle ilgili bir kelime dahi yoktur! Bu ise çok büyük bir ayıp, gaflet, kin ve vurdumduymazlık eseridir! Daha bunun gibi bir çok gerçekler, uzun yıllar örtbas, hatta inkâr edilegelmiştir!1 

ResmÎ ideoloji’nin bekçisi darbeler

Darbe sıtmasına tutulan Ülkemizde her geçen darbe döneminde halkımıza birçok sıkıntılar yaşattırılmış, Ülke büyük ölçüde zarara uğratılarak geriye götürülmüştür! Öyle ki, tamiri imkânsız tahribatlar yapılmıştır. İşte bu tahribatlarının en başında “Eğitim” gelmektedir! Yani darbeciler, iktidarı ele geçirir geçirmez, ilk işleri devlet terörü estirerek dağa taşa korku sindirmek ve eğitime el atmak olmuştur. Bunda da gaye, resmî ideolojiyi yeni kuşaklara enjekte etmektir. Bu yüzden eğitim sistemi hâlâ felçlidir!

Meselâ; 27 Mayıs 1960 darbesini yapanlar, ilk iş olarak okullarda okutulmakta olan “Cumhuriyet Tarihi” ve “Yurttaşlık Bilgisi” kitaplarından 1950–1960 devriyle (Demokrat Parti’nin iktidar devri) ilgili konular çıkartılıp, kendi zihniyetlerine göre hazırlattıkları gerçek dışı konuları eklemişlerdir. 

12 Mart 1971 muhtırasından sonra gelişen zaman içinde ülke büyük bir kaosa sürüklenmiştir! Yapılan bir çok tahribatın en büyüğü yine eğitimde görüldü. Bu dönemde çıkarılan Af Kanunuyla binlerce anarşist tahliye edilmiş, üstelik öğretmen olarak tayin edilmişlerdir! Dolayısıyla eğitim büyük ölçüde dinamitlenmiş oldu!

12 Eylül 1980 darbesinde – Eğitimde olduğu gibi- birçok alanda yapılan yolsuzluklar ve işkenceler ancak bir kitaba sığar.

28 Şubat 1997’de bir darbe daha yapılmıştır. Görünürde iktidarı alaşağı etmediler. Fakat, cuntacılar aldıkları bir takım dayatma kararları Hükümete dikte ettirdiler. “İrtica” yaygarasıyla Devlet terörü estirip, başta başörtü yasağı ve bir takım yolsuzluklarda (vatandaşları fişleme gibi) bulundular! Bunlar, yapılan birçok tahribata sadece birer misaldir.

Hülâsa, her darbe yapılışında ülke demokrasiden uzaklaştırılarak devamlı geriye götürülmüştür! Resmî ideolojiye dayanan dar- belerin sebep olduğu tahribatlar hâlâ devam etmektedir! Bu tahribatlar ancak tam Demokrasiye geçmekle tamir edilecektir!

Dipnot:

1. Geniş bilgi için, 14 ciltlik “Yakın Tarih Ansiklopedisi”,İstanbul, 1985. 

 

Okunma Sayısı: 1688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı