"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çarpıtılan eğitim

Naci TEPİR
10 Mayıs 2018, Perşembe 01:03
Halihazırda tatbik edilen eğitimdeki çarpıklıkları ve sebep olduğu büyük zararları zaman zaman dile getirmeye çalıştım.

En göze çarpanı ise, “Bütün ilmî keşif ve buluşların, hep Batılı âlimler tarafından yapıldığı, Müslümanların her şeyi Batı’dan öğrendiği” yönünde yanlış bir imaj uyandırılmasıdır! Çok yanlış ve gerçeklere tam ters olan bu fikir ise, bizler farkında olmayarak İslâmiyet’e duyulan kin ve düşmanlıktan kaynaklanmakta ve kasten yapılmaktadır! Oysa ki hakikatte durum tamamen aksine cereyan etmiştir. Yani, Avrupalı âlimler, ne öğrenmişse, Müslüman âlimlerden öğrenmişler ve geliştirmişlerdir. Büyük Haçlı Seferleri sırasında (1096–1264) Müslümanları yakından tanıyan Avrupalılar, pusulayı, barutu, kâğıt yapmak gibi teknik buluşlarla birlikte, tedavi usûllerinden, temizlik, banyo ve yardımlaşmaya kadar bir çok şeyleri Müslümanlardan  öğrenmişlerdir. Daha sonraki zamanlarda başta Kurtuba (Endülüs), Bağdat ve İstanbul olarak, İslâm merkezlerindeki medreselere devam eden Avrupalı öğrenciler, Avrupa’da Rönesans Devrini başlatmalarıyla birlikte ilim ve teknik alanda da ilerlemenin rehberleri olmuşlardır. Dolayısıyla, bugünkü Avrupa Medeniyetinin temelleri, İslâm Medeniyetine dayanmakta, yani bu temel İslâm âlimleri tarafından atılmıştır!

DÜNYACA MEŞHUR MÜSLÜMAN İLİM ÖNCÜLERİ

Bugün hâl dünyaca, hususiyle Avrupalılar tarafından övgüyle bahsedilen ve eserleri ders kitabı olarak okutulan çok sayıda Müslüman ilim öncüleri vardır. Bunlar başlıca, Tıp, Matematik, Astronomi, Fizik, Kimya, Botanik, Biyoloji, Sosyoloji, Tarih, Coğrafya ve sair bir çok ilim dalında dünyaya ışık tutmuş ve bugünkü medeniyetin gelişmesinde rehber olmuşlardır. Bunlardan en tanınmış olan 150’ye yakın âlim hakkında Şaban Döğen’in (rh) iki cilt halinde hazırlayıp, Yeni Asya Neşriyat tarafından neşredilen ve büyük bir alâka toplayan “Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi”nde geniş bilgiler mevcuttur.1 

* Meselâ tıp sahasında; Batı’da hâlâ “Doktorların Sultanı” diye anılan“İbni Sina” (10. Asır); Pastör’den 400 sene evvel mikrobu anlatan Ahmed bin Musa (9. Asır); Batı’ya tedavi usûllerini öğreten “Ali bin İsa ”(10. Asır). 

* Kimya sahasında; Kimyanın babası büyük dahi ve atomu keşfedip ilk defa atom bombası fikrini ortaya atan “Cabir bin Felah” (9. Asır).

* Matematik sahasında; Trigonometriye tanjant, kotenjant, sekant ve kosekant bağıntılarını kazandıran meşhur matematikçi “Ebu’l Fidâ” (14. Asır); Cebir ilminin temellerini atan “İbni Tufeyl” (12. Asır); bu üç ilim dalında sadece birkaç örnektir. Diğer bütün ilim dallarında da bir çok dâhi ve rehber âlimlerimiz var.

İslâm Medeniyetinin yetiştirdiği ve başta Avrupa olmak üzere bütün dünyaya asırlardan beri ışık tutan böyle kıymetli ve güzide âlimlerimizi yok saymak, yeni neslimize öğretmemek, büyük bir cinayet ve ecdadımıza, tarihe, ilme en büyük ihanettir!  

BATILI ÂLİMLERİN TAKTİRKÂRANE İTİRAFLARI

Bugünkü Batı medeniyetinin temelinde İslâm medeniyetinin büyük payı olduğunu, meşhur Batılı âlimler bile taktirle bahsetmeye kendilerini mecbur bilmişlerdir. Bu konuda düşüncelerini açıkça belirten bir çok Batılı âlimlerden sadece şu üçünü misal verebiliriz:

CARLAYL: “Müslümanlar bir yüzyıldan daha az bir zamanda bir yandan Gırnata’ya (Endülüs), diğer koldan Delhi‘ye (Hindistan) kadar uzanıp, etrafa  cesaret, ihtişam ve deha ışıkları saçarak, parıl parıl yanan bir alev halinde gökyüzüne doğru yükselen bir medeniyet kurmuşlardır.”

ROGER GARAUDY: “Batı geleneği içinde ‘Leonardo da Vinci’ gibi pek az evrensel deha vardır. Halbuki İslâmda ‘el Kindi’den‘Razi’ye; ‘el Beyruni’den İbni Sina’ya ve daha pek çoklarına kadar uzanan bir deha bölüğü vardır.

H. BERGSON: “Daha dördüncü asırda İslâm ülkeleri birer ilim ve marifet fuarı, hükümdar saraylarının her taşı inci gibi işlenmiş birer san’at abidesi, birer ilim ve marifet merkezi olarak gözleri kamaştırırken, Avrupa yoğun bir cehalet ve karanlık içindeydi.” 

Dipnotlar:

1- Şaban Döğen, “Müslüman İlim Öncüleri”, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul 2004, s. 4. Bu eser, millî kütüphanelerimize konmuştur.

Okunma Sayısı: 1074
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı