"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim fırsatı

Naci TEPİR
18 Ağustos 2016, Perşembe
İç savaş yüzünden Türkiye’ye hicret eden 300 bin civarında Suriyeli talebenin bir kısmı devlet okullarında, bir kısmı da muvakkat eğitim merkezlerinde okutulmaktadır.

Öğrendiğimize göre, Millî Eğitim Bakanlığı ile bazı kamu müesseseleri ve uzmanlar bir takım “Uyum Projeleri” hazırlamışlar. Burada gözden kaçırılmaması gereken mühim bir husus var. Yakın tarihimizde, dün denecek kadar bir zamana kadar idaremiz altında bir parçamız olan Suriyeli din kardeşlerimize sıradan mülteci gözüyle bakılmamalıdır. Çünkü geçmişte bin yıldan fazla birlikteliğimiz ve başta din ve kültür bağı olmak üzere azamî müştereklerimiz var! Materyalist düşünce ve militarist metotlara dayalı, -bize bile faydası olmamış- projelerle uyum sağlanamaz! Dileriz ki, din kardeşlerimizle aramızdaki köklü geçmişe ve ortak değer yargılarına dayanan, maneviyatı esas alan kalıcı tesiri olan projeler geliştirilsin. Böyle olduğu taktirde, ülke açısından çok faydalı olacaktır. Aksi taktirde, günübirlik oyalamalarla geçiştirmek, abesle iştigal etmek olacağı için, sadra şifa olamayacaktır! Bu tarihî fırsatın çok iyi değerlendirilmesi gerekir.

EĞİTİMİN ASLI, “İRŞAD”1:

Ülkemizde ve bütün İslâm ülkelerinde, asırlar boyu tatbik edilen ve kuvvetli bir bağ teşkil eden eğitim şekli, İslâmiyet’in “İRŞAD” metodudur. İnsanlık tarihi boyunca İlâhî emirlerle gönderilen binlerce peygamber, irşad eğitimi yoluyla vazifelerini yerine getirmişlerdir. Bunun da en büyük ve en canlı misali, 14 asır devam eden ve her asırda yüz milyonlarca insanı irşad edip, hakikî insanlık derecesine yükselten Hz. Peygamber Efendimizin (asm) tebliğ ettiği İslâmiyet’tir. Onun getirdiği hidayet nurunun büyük ve kalıcı tesirini asrımızın en büyük âlimi ve müceddidi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri (ra) şöyle beyan etmektedir:

“(….) İşte bak; nasıl berk-i hâtif (göz alıcı şimşek) gibi, Onun nuru şarktan garbı (doğudan batıyı) tuttu. Ve nısf-ı arz (yerin yarısı) ve hums-u beşer (insanların beşte biri) Onun hediye-i hidayetini (hidayet hediyesini) kabul edip hırz-ı can etti (bağrına bastı)!.. İşte, bak; şu cezîre-i vâsiada (Büyük Arabistan Yarımadası’nda) vahşî ve âdetlerine mutaassıb (körükörüne bağlı) ve inadçı muhtelif akvamı (çeşitli kavimleri), ne çabuk âdat ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyanelerini (vahşi ve kötü âhlâklarını) def’aten kal’ ve ref ederek (kökünden keserek) bütün ahlâk-ı hasene (güzel âhlâk) ile teçhiz edip, bütün âleme muallim ve medenî ümeme (medeni ümmetlere) üstad eyledi (….) Bak, bu zat, büyük ve çok âdetleri, hem inadçı mutaassıp büyük kavimlerden zâhiri (görünürde) küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle, az bir zamanda ref’ edip (kaldırıp), yerlerine öyle secâyâyi âliyeyi (yüksek âhlâkı) - ki, dem ve damarlarına karışmış derecede sabit olarak – vaz’ ve tesbit eyliyor (yerleştiriyor). Bunun gibi daha pek hârika icraatı yapıyor. İşte, şu Asr-ı Saadet-i görmeyenlere Cezîretü’l Arabı gözlerine sokuyoruz!2

DİKKATE ALINMASI GEREKEN HAYATÎ  BİR RAPOR:

ABD’de eğitimin temelini kuran Amerikalı filozof ve pedagog Prof. Dr. John Dewey’nin Türk Eğitim Sistemi hakkında bir raporu vardır. Adı geçen ilim adamı 1962 yılında Türkiye’ye dâvet edilir ve kendisinden “Türkiye’deki eğitim hakkında tetkikatta bulunup, bu konuda ışık tutacak bir rapor hazırlaması talep edilir.

Büyük harcamalara mal olan bu çalışmaların sonunda Dewey, hazırladığı raporda özetle şu ibretli tesbitlerde bulunur:

“Türkiye ile ABD toplumları arasında çok farklılıklar var. Dolayısıyla ABD’de tatbik edilen eğitim metodu, Türkiye’ye uymaz. Sizin çok zengin bir ilim ve eğitim tarihiniz var! Siz eğitim metotlarınızı buna göre geliştirirseniz çok daha isabetli olur!”

Verdiği raporda gayet isabetli tesbitlerde bulunan J. Dewey, ne bilsin ki, karşısında müflis projelerle idare edilen ve bin senelik şerefli mazisinin bütün değerlerine kasıtlı olarak, inatla sırt çevirmiş bir Türkiye var! 

J. Dewey’i ve bir çok Batılı mütefekkiri hayran bırakan, zengin kültürümüzün temeli İslâmiyet’e ve onun “İrşad Eğitimi” metoduna dayanmaktadır!  

Artık, yanlışta ısrar etmeyi, müflis projeleri bırakıp, aslımıza dönmek zamanı gelmedi mi!?.. 

Okunma Sayısı: 1598
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı