"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim yoluyla kaybolan nesiller

Naci TEPİR
03 Ocak 2019, Perşembe 00:19
Bir yılbaşı kutlama hazırlığı sırasında Üsküdar’da cereyan etmiş ibretli bir hadise:

Bir kuruyemiş dükkânının önünde uzun kuyruk teşkil eden vatandaşlar, kar yağışı altında sıra beklemekteydiler. Bu sırada bir vatandaş sıraya bakmadan en öne geçip alış veriş yapmak ister. Sıradakiler, “hoop, hey, ne oluyor, sıra var, geç sıraya” vs. gibi bağırırlar. Adam kalabalığa dönerek “Yahu benim adım Corci, ben Hıristiyanım. Senede bir gün bayramımız var. Bari, bayramımızda bizi rahat bırakın. Biz, sizin Ramazanınızda pide kuyruğuna giriyor muyuz?” der. Bu hadise, kuyruktaki bazı vatandaşların kanına dokunmuş olacak ki, bir kısmı alış verişi terk ederek kuyruktan çıkar!

Aynen bunun gibi, ülkemizde çoğu defa yılbaşı kutlamaları adı altında tertip edilen eğlencelerde, din dışı, ahlâk dışı görüntülere, hattâ cinayete varan taşkınlıklara şahit olmaktayız! Tamamı Batı’dan alınmış, örf ve âdetlerimize zıt olan diğer bütün hâl ve gidişat, başta millî piyango ve diğer kumar çeşitleri, içki vs. gibi millî rezaletler (!), gayrimeşrû eğlenceler, yedi belâ gibi etrafımızı sarmış vaziyette! 

Bugün, millet olarak gelinen nokta, şerefli mazisinden ve asaletinden koparılmış, anarşi, terör, soygunculuk, talan, tahribat, sahtekârlık, uyuşturucu ve sair diğer her türlü ahlâksızlık ve kötü alışkanlıkların giderek tevessü ettiği, bir vaziyetteyiz.  

Peki, bu hale birden mi geldik? Şüphesiz ki, hayır. Bu hale birden gelmedik. Bu hâle büyük bir felâket neticesinde geldik! O felâket ise, bin senelik şerefli mazimizden koparılıp, inancımıza, ahlâkımıza ve örfümüze ters düşen, maddî-mânevî bütün değerlerimizi inkâr eden, tepeden inme dinsiz ve ahlâksız bir Eğitim kıskacına alınmamız neticesinde gelmiş bulunuyoruz!

Cumhuriyetin ilânından (1923), yani 95 seneden beri bilhassa eğitim ve öğretim sahasında da yapılagelen bütün çalışmalar, yepyeni bir nesil yetiştirmek gayesine matuf idi. Yani, mazisinden, temel değerlerinden koparılmış, apayrı bir zihniyette (yabancı zihniyetli) bir nesil!  

Bu ise, hep tavandan, yani devlet eliyle olmuştur! Taban, yani vatandaş ise hiç kaale alınmamıştır. Baskıyla, dayatmayla ve korkutup sindirerek icraat yapılmıştır. Halbuki, demokratik hür parlamenter rejimlerde, vatandaşın istek ve ihtiyacı daima göz önünde bulundurulur. Yani söz vatandaşta biter. Devlet sadece vatandaşlarının ihtiyaçlarını yerine getirmekle mesul hizmetçisidir. Ama bizde hep tersine cereyan etmiştir. Vatandaş devletin hizmetçisi, devlet ise ağa rolünde olmuştur! Vatandaşın istek ve ihtiyaçları bir tarafa, temel değerleriyle, genleriyle oynanmıştır! İşte, yetişen nesiller böyle eğitim yoluyla kasten sistematik olarak kaybettirilmiştir! 95 seneden beri, yani 3 nesil tatbik edilen eğitim sistemi bunun canlı bir misalidir!

İşte eğitim yuvalarında tatbik edilen bozuk ve kopuk sistemin ürünü budur; kaybolan asalet, kaybolan değerler ve kaybolan nesiller! 

Bütün bunlar, milletimizin kaybettiği temel değerlerine, kudret ve satvetine, yani tarihî misyonuna kavuşup kuvvetlenmesini istemeyen dış güçler (sömürgeciler) ve onların yerli işbirlikçilerinin hazırladığı tezgâhlardır! Bu vaziyet, geçmişte olduğu gibi, devam ettiği müddetçe gelecek nesillere de şamil, milletimize yapılan en büyük bir ihanettir! Çünkü, maddî ve mânevî yönden korkunç gelişmeler gösteren, gittikçe daha da vahim bir hâl alan bu çarpık sistemin  gelecekteki zararlarını ölçmek veya tahmin etmek bile zordur! Kısacası, geleceğimiz ciddî bir şekilde tehdit altındadır! Durum, şaka götürmüyor! Mutlaka birtakım tedbir almak zorundayız! 

İstiklâl Marşı şairimiz rahmetli Mehmet Âkif’in bir manzumesi şöyledir:

“Sahipsiz vatanın batması haktır; /Sen sahip olursan, bu Vatan batmayacaktır!” 

Biz de deriz:

“Sahipsiz nesillerin kaybolması haktır; /Eğer sahip olabilirsek, nesillerimiz kaybolmayacaktır!”

Okunma Sayısı: 1241
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı