"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimin hedefleri

Naci TEPİR
24 Ekim 2014, Cuma 00:01
Eğitimin, ferdî, sosyal, ahlâk ve manevî yönden bir çok hedefi vardır.

Öğretmen, yaş ve seviyesine göre öğrenciyi bilgiye ulaştırmada rol oynadığı gibi, asıl vazifesi eğitim hedeflerine ulaştırmaktır. Ana sınıfından üniversiteye kadar, yaş ve seviyeye göre eğitimin hedefleri birkaç kitaba sığacak kadar başlığa muhtevidir. Biz bunlardan en önemli gördüğümüz bazılarını sadece ana başlıklar halinde belirtmeye çalışacağız. 

1-) Ahlâk ve maneviyat yönünden: 

Yaş ve seviyeye göre doğruluk, dürüstlük, yalan söylememek ve şeffaf olma duygularını geliştirmek. Allah, Peygamber, dîn sevgisi ve sevap, günah, helâl, haram kavramlarıyla, maddî ve manevî mesuliyet duygusunu geliştirmek. Ahlâkî olgunluk, bu sevgi ve kavramların gelişmesiyle mümkün olabilir. Bunun aksine olan bir eğitim sistemi, hiçbir insanî değer tanımayan, maddeci ve materyalist, insanlık için son derece zararlı robotlar yetiştirir!  Tarihi iyi tetkik ettiğimizde, büyük devletlerin ve milletlerin ahlâkî değerlere bağlı oldukları ölçüde büyüdüklerini, kuvvetlendiklerini, bu bağlılığın zayıflamasıyla da çöküp yıkıldıklarını açıkça müşahede ederiz. Buna iki büyük misal; biri İlkçağ’da ortaya çıkıp, uzun asırlar varlığını sürdüren ‘Roma İmparatorluğu’ (M.Ö. 200 – M.S. 476), diğeri de varisi bulunduğumuz büyük ve şanlı ‘Osmanlı İmparatorluğu’dur (1299 – 1920). Maalesef ‘Resmî karih’ hadisenin bu tarafını hiç görmek istemez. Büyük devletlerin ve imparatorlukların yükseliş ve yıkılışlarını hep maddî sebeplerle izaha çalışır. Halbuki, bu devletler din ve ahlâkî yönden zayıfladığı zaman çökmüşlerdir. Aynen onun gibi, bu günkü medeniyeti tehdit eden en büyük tehlikenin de ‘âhlâksızlığın giderek yaygınlaşması’ olduğu meydandadır. Bu önemli gerçeği, zamanımızın en büyük âlimi ve muallimi Bediüzzaman Said Nursî (ra), bir eserinde vecize olarak şöyle dile getirmiştir: “Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası, ihya-i din ile olur, şu milletin ihyası (milletin hayat bulması, dînin canlandırılmasıyla olur)” (Sözler, s. 656.)  İstiklâl Marşı şairimiz merhum Mehmet Âkif de bu gerçeği bir şiirinde şöyle dile getirir: “Bir belâyı sanma ki gökten yağar, yerden taşar; Kendi âhlâkıyla bir millet ya ölür, yahut yaşar!” 

 2-) Ferdi yönden: 

a) Zihin ve hissi gelişmesini temin edici çalışmalar: Öğrencinin yaş ve seviyesine göre kabiliyet ve hayal gücünü ortaya koyabilmesi. Hikâye, fıkra, tasvir gibi beğendiği herhangi bir konuyla birlikte, duygu ve düşüncelerini anlatabilmesi. Kelime hazinesini geliştirmesi. Öğrencinin kendisini tanımasına ve şahsiyetini geliştirmesine yardımcı olmak. 
b) Fizikî gelişiminde dikkat edilecek hususlar: Vücut hareketlerinin dengeli olmasını sağlayabilmek. Boy, ağırlık ve sair vücut ölçülerinin dengeli bir şekilde gelişmesine dikkat etmek. 

3-) Sosyal yönden:

Arkadaşlarıyla iyi ve müsbet ilişki kurabilmesi. Oyuncaklarını veya ders malzemelerini arkadaşlarıyla paylaşabilmesi. Çevresine karşı müsbet davranışlar geliştirebilmesi. Okul ve grup kurallarına intibak edebilmesi. Sosyal faaliyetlere katılımını ve kol faaliyetlerinde vazife alması sağlanmalı. Arkadaşlık bağlarını kuvvetlendirebilmesi. Örf, adet, yardımlaşma, fedakârlık duygularıyla, sosyal değerlere ilgi kazandırılması ve geliştirilmesi. Çocuğa veya gence hayatı sevdirmeli, iyimser olmasına çalışılmalıdır. İnsanı ve çevresini gerçekçi açıdan tanımasına, vatan, millet sevgisinin geliştirilmesine gayret göstermelidir. Bölücülüğün tehlikeli olduğunu, birlik ve beraberliğin ise vazgeçilmez bir değer olduğunu kavratmalıdır. 

EĞİTİMİMİZİN BUGÜNKÜ HALİ

Tevhid-i Tedrisat (Eğitim ve öğretimin birleştirilip medreselerin kapatılmasıyla 1924) başlayan ve dinden, ahlâktan soyutlanmış, materyalist (maddeci) zihniyetle, militarist metotlarla uygulanagelen bu sistem, ülkenin karşılaştığı bütün olumsuzlukların kaynağıdır! Dîne, ahlâka, ulvî örf ve âdetlerimize karşı adeta savaş açılmıştır! Bugün ahlâksızlığın, uyuşturucunun ilkokul seviyesine kadar inmesinin yegâne sebebi, karma ve militarist yöntemlerle yürütülen bu çarpık eğitim sistemidir! Bu sistemle yeni nesiller, bin seneden beri İslâm’ın bayraktarlığını yapan, bütün dünyaya iman, ahlâk, adalet, insanlık ve medeniyette rehberlik eden şanlı ecdadımızdan koparılmaya, hatta düşman edilmeye çalışılmıştır! Yine bu konuda Bediüzzaman Hazretleri ta 1930’lu yıllarda şu uyarıcı telkinde bulunmuştur: “Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin torunları olan muhterem din kardeşlerim! Beş yüz senedir yattığınız yeter; artık Kur’ânın sabahında uyanınız. Yoksa, Kur’ân-ı Kerîmin güneşinden gözlerinizi kapatarak gaflet sahrasında yatmakla, vahşet ve gaflet sizi yağma edip perişan edecektir. Kur’ân’ın mecrasından ayrılarak, birleşmeyen su damlaları gibi, toprağa düşmeyiniz. Yoksa, toprak gibi, sefahet ve şehvet-i medeniye sizi emerek yutacaktır. Birleşen su damlaları gibi, Kur’ân-ı Kerîm’in saadet ve selâmet mecrasında ittihad ederek, sefahet ve rezalet-i medeniyeyi süpürüp, bu vatana ab-ı hayat olan hakîkat-i İslâmiye sularını akıtınız. O hakîkat-i İslâmiye suları ile bu topraklarda îman ziyası altında hakîki medeniyetin fen ve san’at çiçekleri açacak, bu vatan maddî ve manevî saadetler içinde gül ve gülistana dönecektir, inşaallah.” (Tarihçe-i Hayat, s.141.)

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünün son günlerde neşrettiği bir raporda, cezaevlerinin mevcudunun son 12 yılda yüzde 300 arttığı, yani önceki sayının üç katına çıktığı belirtiliyordu. (Basın) Peki, bütün bu menfi gelişmelerin yegâne sebebi olan, amirinden memuruna, öğretmenden velisine kadar herkesin şikâyetçi olduğu bu çarpık eğitim sistemi ne zaman düzeltilecek? Kimler düzeltecek? Bu millî vebalden bir an önce kurtuluş için yetkilileri vazifeye dâvet ediyoruz. Zira, şakaya gelmez bu gidişin sonu – Allah esirgesin- hepimiz için korkunç olacaktır!

Demokrat Eğitimciler Derneği  Genel  Bşk.
 www.demokrategitimciler.org

Okunma Sayısı: 940
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı