9 Aralık Cumartesi günü; İstanbul’dan hareketle, saat 13.30’da Ercan Havaalanı’na indik. Grubumuzda Hasan Dalçık, Necip Benlice, Abdullah Benlice, Furkan Benlice ve İsmail Balkaş vardı.
Havaalanında ekibimizi Eyüp Aktaş karşıladı. Vakit kaybetmeden sırayla, Lefkoşe’de bulunan Kırklar Türbesi, Yeni Asya Vakfı inşaatı, Kıbrıs’ın sembol ismi rahmetli Rauf Denktaş’ın kabri, Ladrapalas, Yiğitler Burcu’nu gezdik. İkindi namazını Arap Ahmet Camii’nde, akşam namazını da Selimiye Camii’nde¹ cemaatle eda ettikten sonra, saat 20.00’da dershaneye geldik. Kalabalık bir cemaatin takip ettiği dersten sonra, tanışma yapıldı ve geç vakitlere kadar karşılıklı sohbetlerimiz devam etti.
10 Aralık Pazar günü; Güzel Yurt,² Mavi Köşk, Beşparmak Dağları (Anıt Tank’ın bulunduğu) mevkileri gezdik. Dikkatimizi çeken hususlardan biri; Mavi Köşk ve burada tahakkuk eden korkunç faaliyetlerdi. Pavlodis adında silâh kaçakçılığı yapan bir Rum tüccarına ait bu köşkün odalarının her biri kullanılış gayesine göre ayrı renk ve ayrı plânda tanzim edilmiş. Adı geçen Rum kaçakçı tüccarı, Makarios’la birlikte çalışarak, Türklerin toplu katliâmı için türlü türlü plânlar yapmışlar.
Köşkü gezen kalabalık bir ziyaretçi topluluğuna, içerisinde bulunan eşya hakkında bilgi veren vazifeli şahıs, duvarlarda asılı olan tabloları anlatırken, sanki Hıristiyan inancını telkin ediyordu. Bunun farkında olmadığını anladım. İzahatı bittikten sonra, bir-iki cümle eklemek için müsaade istedim. “Hay hay efendim, buyurun” dedi. Ben de “Sizin izahatınızın bir kısmı Hıristiyan-Ortadoks inancını taşıyor. Meselâ, tablolardaki resimler Hz. İsa’nın (as), Hz. Meryem’in ve Hz. İsa’nın havarilerinin (sahabelerinin), Hıristiyan inancına göre birer tasvirleridirler. Gerçek şahıslarının resimleri değil. Ziyaretçilere bu konuları anlatırken, ‘Hıristiyan-Ortadoks inancına göre olduğunu’ izah ederseniz daha iyi olur” diye teklifte bulundum. Memnuniyetle ve samimî bir şekilde kabul etti.
Dikkatimizi çeken diğer bir husus da, paleti kopmuş olan Anıt Tank’ın, çok yüksekte bulunan uçurumun kenarına nasıl yerleştiğidir.
11 Aralık Pazartesi günü; Lefkoşa’ya 60 km. mesafede bulunan Gazi Magosa, Magosa Kalesi, Namık Kemal’in Hatırası ve kaldığı zindan, Lala Mustafa Paşa Camii 3, St. Barnabas Kilise ve Mezarı, Muratağa, Atlılar, Sandallar, toplu mezarlar ve şehitlik mıntıkalarını gezdikten sonra Lefkoşa’ya geldik ve 20.45 uçağıyla İstanbul’a döndük.
Dipnotlar:
1- Selimiye Camii Kıbrıs’taki en güzel tarihî yapılardan biridir. Bir katadrel olarak, 1209-1326 yılları arasından yapılmıştır. Bu da 1571’de Osmanlılar tarafından camiye çevrilmiştir.
2- Kıbrıs Adası’nın kuzeybatısında bulunan Güzelyurt turunçgil bahçeleriyle çevrili adı gibi güzel bir yerleşim yeridir. Çok verimli toprakları bulunan Güzelyurt’ta portakal, greyfurt, karpuz, kavun ve çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir.
3- Lala Mustafa Paşa Camii Akdeniz dünyasının en güzel Gotik (Ortaçağ Yapı Tarzı) yapılarından biri olarak bilinmektedir. Bu eser, 1298-1312 yılları arasında katadrel olarak yapılmıştır. 1571 yılında Kıbrıs fethedilince Osmanlılar tarafından cami haline getirilmiştir.