"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Avustralya mektubu (1) Dünyayı saran kudsî hizmet, doğudan batıya hizmet projesi

Nejat EREN
28 Haziran 2013, Cuma
Her şeyden önce şunu ifade edeyim ki; şu anda ben Avustralya’da değilim. Türkiye’deyim. Ve de çok kıymetli bir akrabamın vefatı dolayısıyla baba ocağındayım.
Bu satırları yazmak da, bu vefat dolayısıyla, doğduğum ilçe olan Antalya’nın Gündoğmuş’unda nasip oldu. Yazarımız İslâm Yaşar ve muhtereme eşi şu an hizmet için Avustralya’da bulunuyorlar. İnşaallah onlardan daha detaylı haberleri gazetemizden okuruz. Ama konumuz, aramıza yeni katılan, iki üç aydır oradaki derslerimize katılmaya başlayan Singapurlu, genç ve dinamik bir gönül erinin bana göre harika proje ve hizmet anlayışıyla ilgili olacak.
Hayatın, kâinatın ve insanlığın her derdine lâzım olan bütün sırları toplayan ve en güzel bir şekilde ortaya koyan ilâhî bir kitap Kur’ân-ı Kerîm.
Bunu bütün detaylarıyla yaşayan Nebiler Nebisi, nübüvvet zincirinin son halkası, âlemlere rahmet bir yüce peygamber Hz. Muhammed (asm).
Bu halkanın insanlığa ve asırlara ışık tutan en son temsilcisi bir evlâd-ı resûl Bediüzzaman Said Nursî.
Ve bu halkanın bu asra, insanlığa, kâinata bakan harika bir tecellisi Risale-i Nur “şahs-ı manevisi!”
Gücün, rahmetin, bereketin hülâsa kâinatta ne varsa her şeyin sadece ve sadece Allah’a ait olduğunu bu asırdaki insanlığa anlatan bir müceddid ve şahane bir külliyat var insanlığın elinde.
Bu manevî halka, zamanları ve mekânları içine alarak, kucaklayarak, muhabbetle, şefkatle, aşk ve şevkle, kıt’alarda, ülkelerde, gruplarda ve fert fert yoluna devam ediyor.
Son bir haftada yaşadığım çok güzel ve manevî boyutu, doyumu olan, İslâmın ve kudsî dâvânın geleceği, dünya üzerindeki tesirinin dalga dalga yayıldığını, artan bir ivmeyle devam ettiğini gösteren kuvvetli deliller ve göstergeler var. Şimdi bunlardan birkaç örnek sunmak istiyorum.
Avustralya temsilcimiz Fatih Yargı kardeşimiz, yaptığımız telefon görüşmesinde, Singapurlu, dört sene önce Müslüman olan, hanımı da Vietnamlı bir Müslüman olan, teknolojiyi bu kudsî dâvânın emrinde kullanmaya çalışan Bobby (Ebu Bekir) isimli bir gençten bahsetti. Mail adresini istedim ve bir tanışma maili attım. Kısaca kendimi tanıttım. Kendisini tebrik ettim. Dünya çapındaki Risale-i Nur hizmetlerimizden bahsettim ve telefonunu istedim. Bobby’den cevap gecikmedi. Ufkunun ve enerjisinin göstergesi e-maili aynen şöyle:
“Ve aleyküm selâm abi. Bana gönderdiğin mail için teşekkür ederim. İnşaallah, sizin yardımınızla ben Risale-i Nurları daha iyi anlayıp başkalarına da çok yardımcı olabilirim. Sizinle bir şeyler paylaşmak istiyorum. Ekte size ‘Batı’da Hizmet’ başlığı altında bir hizmet tablosu projemi gönderiyorum. Bu proje ve tablonun benim fikrimi daha iyi açıklayacağını düşünüyorum. Burada çok önemli üç basamak ve merhaleyi planlıyorum.
Basamak 1: Risale-i Nur’u ve de “Gerçek İslâmı” bilmeyen insanlar var. Bu grupta hem Müslümanlar, hem de Müslüman olmayanlar var. Zira Müslüman İslâmiyeti yaşamıyor, Müslüman olmayan da gerçek İslâmı bilmiyor.
Basamak 2: İslâm’a ve Risale-i Nur’a yakın olan insanlar var. Onlar bu konularda daha fazla bilgi edinmek istiyorlar.
Basamak 3: Bildiğiniz gibi, Risale-i Nur Külliyatı’ndan Mektubat adlı eserdeki Yirmi Altıncı Mektubun Onuncu Meselesi’nde açıklanan üç grup muhatap var: Dostlar, Kardeşler ve Talebeler.
Bu üç gruptaki insanlar ve anlayışa göre, Risale-i Nur Talebeleri farklı bir şeyler yapması gerekiyor:
Birinci aşama; tanıtım ve izahı, İkinci aşama; destek, üçüncü aşama; rehberliği gerektirir. Bütün Risale-i Nur Talebelerinin bu üç aşamada mutlaka aktif olması çok önemlidir. Bu nasıl sağlanacak?
Meselâ, Hasan İstanbul’da yaşıyor. Birinci basamak için yapması gereken; her gün en az on farklı kişiye dâvet ve tebliği yaparak Risale-i Nurları tanıtma faaliyeti yapmalıdır. (Yani, insanlara Risale-i Nur’u tanıtım merhalesi).
İkinci merhalede; daha iyi Müslüman olmak isteyen gönüllüler grubuna Kur’ân-ı Kerîm okuma, Osmanlıcanın kullanıldığı Risale-i Nur’un mahiyet ve anlayışını kavramaya yardımcı olma konusunda bilgilendirme ve doğrudan Risale-i Nur okuma faaliyet ve hizmetlerini yapmalıdır. (Yani, Risale-i Nur’un yeni okuyucularla desteklenmesi).
Risale-i Nurların hususî ve müzakereli olarak detaylı bir şekilde derin anlama ve anlatmayı konu alan haftalık sürekli derslerin ve sohbetlerin olması. (Yani; kendisine, kardeşlerine, dostlarına ve arkadaşlarına yardım.)
Bu şekildeki bir plân, proje ve hizmet anlayışı ve modeli kullanarak “HİZMET” çabalarının safhaları ve neticeleri daha kolay ve net bir şekilde görülebilir.
Nur cemaatinin içerisinde kısa bir zaman bulunmakla benim dar anlayışımla, Risale-i Nur dâvâsından ve hizmet tarz ve modelinden anlayıp, kavrayabildiklerim bunlar. Sizin bu konudaki düşündüklerinizi bana bildirirseniz memnun olurum. Selamlar, Bobby. (Ebu Bekir)”
Mektubun aslı bu, ama tablo olarak da çok güzel bir projelendirme çalışması var Bobby (Ebû Bekir) kardeşimizin.
Kısaca özeti şu:
 
(Devamı yarın)
Okunma Sayısı: 872
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.Adem PALA

    28.6.2013 00:00:00

    bir müslümanın gayesiz olması, kendine hedefler koymaması düşünlemez. Elbette bu hedefler insanlığı saadeti için olmalıdır. Bunda bir diğer önemli nokta ise müsbet harekettir. Müsbet hareketin için de bir diğer ayrıntı önce kendin yaşa sonra lisan-ı halinle insanlar senden ibret alsın. ancak bu şekilde onlara daha güzel şeylere yönelendirme için fayda sağlayabilirsin. Bizler Bu asrın Risale-i Nur a muhatabpları olarak vafiemizi iyi anlayıp hakiki ihlas ile gücümüz nisbetinde insanların imanını, ehli imanın imanını, kurtarma yolunda gayret göstermeliyiz.
    bu anlamda böyle bir hizmete vesile olanları tebrik etmek ve onlara destek vermek gerekir. Allah sizlerden razı olsun ....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı