"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bahtiyar Almanya ve Avrupa’da iman hizmeti

Nejat EREN
08 Ocak 2019, Salı
Almanya ve Avrupa’ya iman hizmetleri için ilk davetli ziyaretim 1999 senesinde Değerli Mehmet Kutlular Ağabey ile beraber başlamıştı.

Ahlen Şehrinde o zamanki ilk Nur Medresesinde, 25 Aralık 1999 gecesinde Avrupa Nur Cemaatinin o samimi, halis, coşkulu ve hasret dolu kaynaşma anlarını hayatım boyunca unutmam mümkün değil. Bu unutulmaz hazzı bize yaşatanların bir kısmı hak dünyaya kanat açtılar. Allah hepsine rahmetiyle muamele etsin. Âmin.

Köprünün altından çok sular aktı. O yıldan beri -geçen yıl hariç- hemen hemen her sene Almanya ve Avrupa’daki çeşitli ülkelere hizmet adına ziyaretlerimiz oldu. Bu hizmet seyahatleri devam ediyor elhamdülillah.

Bu defaki on beş günlük Almanya seyahatimiz daha öncekilere göre çok daha güzel, çok daha verimli geçti elhamdülillah. Üstadımızın; “Bahtiyar Almanya” ifadesiyle tespit ettiği anlamlı mesajı daha net, daha, geniş boyutlu ve daha ümitli olarak müşahede ettik. Almanya başta olmak üzere Avrupa’daki Yeni Asya Nur Cemaatinin yıllardan beri yapmış olduğu sistemli çalışmalar ve hizmetlerin semerelerini gördük. Her yaş grubu ve kademedeki gençlerin davaya sahip çıktıklarına şahit olduk. Cemaatin genelinde; “Şahsı Maneviye” “aidiyet” duygusunun daha şuurlu ve etkili hale geldiğini müşahede ettik.

Doğru İslâmiyetin öğrenilip, yaşayıp, yaşatılması sadece Avrupa açısından değil, bütün insanlığın geleceği, saadet ve mutluluğu açısından büyük önem arz ediyor. Mukaddes değerlerin kendi fıtratında ve makamında dünyevi hiçbir şeye alet olmadan yaşanması gerçek inancın gereği ve beşeriyetin beklentisidir. Bu ümit ve beklenti belli bir cemaat ve grup için değil, son din olan İslâmiyet ve insanca ve medenice yaşamak isteyen bütün insanlık için çok önemlidir. Kur’ân ve İslamiyet’in Îlâhî mesajlarının doğru anlaşılıp uygulanması, kazurat ve şüphelerden uzak olması hem Müslümanlar hem de insanlık için çok önemlidir.

Bu ideal ve hayallerimize yakın hizmet faaliyetlerine şahit olmamız bizi mutlu etmiştir. İnanç ve beklentimiz bu manevî faaliyetlerin devamlı ve tesirli olarak devam ettirilmesidir. Bunun emarelerine şahit olduk. Bundan sonra daha ümitli, semereli ve güzel haberleri paylaşamaya devam edeceğiz inşallah.

Gençlerdeki enerji, heyecan, dava şuuru, davayı sahiplenme, aidiyet duygularının oldukça gelişmiş olduğunu gördük. Türkiye’den bu programlar için gelen ona yakın ihtisas sahibi “ehli hizmet” orada hiç boş durmadan gece gündüz koşturdular. Çok güzel programlar, dersler, sohbetler ve organizeler oldu. Almanya’nın bir ucundan diğer ucuna heyetler halinde, farklı illerde, farklı simalar, bölge ve eyaletlerde derslere katıldık. Cemaat şuurunun yerleşmiş olması, bu hizmetlere katılma istek ve arzusu çok sevindirici. Bunu bizzat yaşamış olduk. İstikbalde çok daha sistemli, daha akademik, ilmi boyutlara taşınacak bu hizmet faaliyetlerini birlikte paylaşabileceğimizin ışığını gördük.

Yıllar önce bu müjdeleri veren aziz Üstadın, çağları aydınlatan ufuk, engin görüş ve tespitlerini hayret, ibret ve tefekkürle seyrediyor ve yaşıyoruz. İhlas, uhuvvet, metanet, meşveret, tesanüd, medeni cesaret ve sisteme dayalı bir çalışmanın neticesi olan bu İman hareketinin Avrupa’nın ve AB’nin süper gücü konumundaki “BAHTİYAR ALMANYA’DA” neşvü nema” bulması sevindirici. Bu müspet iman hareketinin; her şeyden önce bütün insanlık ailesi için çok önemli. Bu mânadaki müjde ve hissiyatlarımı dostlarımızla paylaşmak istedim. On beşlik günlük bu faaliyet dolu günlerimizin dolu dolu geçtiğini arz etmek istiyorum. Adeta dünyada bir cennet hayatı yaşadık desek mübalağa etmemiş oluruz. Avrupa’da maya tutmuş olan Nur Hizmetlerinin gençler tarafından sahiplenip benimsenmesi dikkate değer bir menvî miras! Ailenin enerji gücü olan imanlı bir gencin, kendi mensup olduğu aileye değil bütün insanlık ailesine mânevi bir enerji ve güç kazandırdığını nazara vermek büyük mutluluk.

Yazımı rahmetli Sungur ağabeyin Emirdağ Lahikasındaki bu konuya ışık tutacak bir tespitiyle son vermek istiyorum.

“Hakikaten sevgili Üstadımız; baştan başa zulmetli, kararmış olan Ankara şimdi pek çok değişmiş ve gittikçe değişmekte. Saçılan zehirler ve kendisine karşı gençliğin tezahüratı tesirini kaybetmiş.”  (Emirdağ Lâhikası)

Materyalist ikinci Avrupa’nın zıddına müsbet ve mânevi Avrupa, kefenin dengesini ağırlığıyla hissettiriyor. Katkısı olanlara ne mutlu!

Okunma Sayısı: 2433
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı