"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Doğru İslâmiyet

Nejat EREN
25 Nisan 2015, Cumartesi
Dünyada insanlığın; akıl tutulması, bunalımları, kafa karışıklığı, mutsuzluğu, bedbinlik ve karamsarlığı, ümitsizliği vb. büyük problemler olarak önümüzde duruyor.

Risale-i Nur Külliyatında bu konuda geçen birçok ifade ve terim var. Bunları zamana bırakıp, bu konudaki bazı Kur’ânî hakikatleri aktararak tesbitler yapmaya çalışalım.

İslâmın kendisine has; çok geniş, engin, asırları kucaklayan ve kapsayan hükümleri, emir ve nehiyleri vardır. İslâmiyet dünyayı, ahiret âlemini, insanları, melekleri, cinnileri, şeytan ve ruhanîleri içine alan, hikmetli ve rahmet dolu ahkâm ve prensipleri hâvîdir.

İnsanlığın bütün zorluk ve problemlerinin çözümü için vahyolunmuş olan İlâhî kitap, Kur’ân-ı Kerîm... Ve rehber ve yol gösterici olarak Allah tarafından vazifelendirilen son elçi Hz. Muhammed (asm)... Kur’ân hükümlerinin lâyıkıyla yaşandığı ve tarihlere “Asr-ı Saadet” olarak geçen, insanlık için en mutlu bir zaman dilimi... Bu çare ve formülün sadece Müslümanlar veya belli bir kavim için değil bütün insanlık için çare olduğunu unutmamalıyız. Kur’ânî düsturlara uymanın neticesi her zaman insanlık için tarihin şeref levhaları olmuştur. Şu anda insanlığın kurtuluş reçetesi yine İslâmiyettir. Ne mutlu kıymetini bilip onun ahkâmına büyük bir hassasiyetle uyabilenlere! 

Bugün Müslümanlar olarak en büyük derdimiz açık: İslâmiyeti tam olarak yaşayamamak.

Bütün Müslümanların bu yüce prensiplere uyması halinde, “Asr-ı Saadetin” mutluluk nesimini tekrar hissetmek mümkün olabilecektir.  

İslâmî hükümler, emirler, nehiyler, tavsiyeler, örnekler; insanın ferdî, ailevî ve toplum hayatı için en kolay, en faydalı, en etkili, en kısa, mantıklı, makul olan prensiplerdir.

İnsanlığın en şereflisinin (asm) bizzat yaşayıp yaşattığı Kur’ânî hükümler, onun varisi olan asrın müçtehidinin Risale-i Nur Külliyatındaki tesbitleri ve tatbiki bu konuda bize ümit veriyor.  

Onun bu asra, İlâhî Kaynaktan aktardığı, İslâmî hükümlerin, Batı Felsefesi karşısındaki kesin üstünlüğü ve mümtaz farkı istikbal için bize ümit veriyor.

Bunlara her insanın ne kadar muhtaç olduğunu, uygulayamadığımız ahkâmlardan dolayı da ne kadar zararda olduğumuzu lütfen görelim.

Özellikle asrımızda bir insanı, bir olayı, bir grubu değerlendirmede Kur’ânî kıstasları dikkate almak gerekiyor. “Hasenâtı seyyiâtına, sevâbı hatâsına tereccüh edenler (üstün olanlar) mağfiret ve affa müstehaktırlar.” (Münâzarât) 

Müslümanların ve toplumun kara belâlısı “yeis”tir, ümitsizliktir.

“Yeis, aczden gelir. Yeis, mâni-i herkemâldir. (Her mükemmelliğe engeldir.)” (Age) 

Demek “acizlik göstermenin” net manalarından birisi de “yeis”miş! Bunu ne ölçüde kullanıp kullanmadığımızı mutlaka sorgulamamız gerekiyor.

“Çabuk yeise inkılâp eden hamiyet, hamiyet değildir.” (Age) 

Yani bir imtihan dünyası olan hayatın sırrına göre; mukabil ve şiddetli manilerin olmasıdır. Bu manilere karşı ümitsizliğe düşmenin, hamiyeti kaybetmenin nişanesi olduğuna işaret ediliyor.  

“Ben, sizi tembellikten kurtarmak için, kabahatlerinizi gösteririm. Ona çabuk gelmek istiyorsanız, işte mârifet ve fazîletten demiryolunu yapınız; tâ ki, meşrûtiyet, medeniyet denilen şimendifer-i kemâlâta binip ve terakkiyât tohumlarını bindirerek, kısa bir zamanda mânilerden kurtulup geçerek size selâm etsin. Siz ne kadar yolu acele ile yapsanız, o da o derece acele ile gelecektir.” (Age)

Demek ki “tembellikten” kurtarmak için kabahatler gösterilebilir. Bu konuda en kısa ve neticeye giden yol; “marifet ve fazilet”, yani bilgi (eğitim) ve güzel ahlâk olarak tesbit ediliyor. Bu güzel ahlâkı yaşayıp yaşatmak ümit ve temennisiyle...

Okunma Sayısı: 1128
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı