"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünya ve ahiret için en çok aranan hâl: Mutluluk

Nejat EREN
23 Ekim 2015, Cuma
Mutluluk!” sırlı, anlamlı, hoş, yüce, nazenin ve hayat dolu bir kelime.

Herkesin aramaktan yorulmadığı, zikretmekten bıkmadığı farklı ve derin boyutlu bir ifade.

En çok aranmasına rağmen, tarih boyunca çok az sayıda faniye nasip olan bir sırlı ve esrarlı nimet.

Hiç şüphesiz bu sırlı, nurlu, hayat dolu nimet ve hâli; adına ne dersek diyelim en muhteşem şekilde yaşayan, tatbik eden, doya doya sindiren Peygamberlerdir. En başta Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed’dir (asm). Yolu, tarzı, şekli, tatbiki ve neticesi de onun yaşadığı hal ve tarzdadır.  

Hikâyedir, anlatılır: Büyük bir kedi, kendi kuyruğunu kovalayan küçük bir kediye sormuş: 

“Neden kuyruğunu kovalıyorsun?” 

Yavru kedi cevap vermiş:

“Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu sebeple onu kovalıyorum, yakaladığımda mutluluğa ulaşacağım.”

Bunun üzerine yaşlı kedi ona şu tavsiyede bulunmuş: 

“Gençken, ben de kâinatın problemlerine ilgi duymuş ve mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama sonunda şunu fark ettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi işime baksam hep peşimden geliyor.”

Hayat ve fıtrat işte böyle devam ediyor. Hayatın; çocuklar için ayrı, gençler için ayrı, ihtiyarlar için çok ayrı manaları ve anlayışı var.

İnsanoğlu “kendi kafa fenerine” göre giderse başını çok taştan taşa vurur ve öyle devam eder. Ama hayatı gerçek manada kavramak ve doğru istikamette yaşamak isterse; o hayatı verenin koyduğu belli kanun ve prensiplere uymakla ancak maksadına ulaşabilir. Hayattan zevk alır. Mutlu ve bahtiyar olur. 

Her şeyde bir esas, asıl, öz ve ana damar vardır. Orijinallik ve fıtrat vardır. Yapışılan şey ve amaçlanan hedef doğrultusunda netice almanın vazgeçilmez şartı da o şeyin fıtratına uygun kullanılmasıdır. 

Fıtrattan, asıldan, özden, esastan uzaklaşan insanlığın bugün çektiği çile, ıztırap ve gözyaşı bu yanlışın neticesidir. Hayatın gayesine ters düşen, toplumun çoğunun kabullendiği mevcut yanlış tarz devam ettiği sürece de bu tatminsizlik artarak devam edecek. Gerçek mutluluğa ulaşmakta da mümkün olamayacaktır.  

Dünyada genel olarak eğitim sistemi materyalizmin etkisi ve hegemonyasındadır. Bu sistemin yetiştirdiği bireylerin ne halde olduğu da bellidir. Bu hal böyle devam ettiği müddetçe gerçek mutluluğa ulaşmak asla mümkün olmayacaktır. Anlatmaya ve “bâtılı tasvir” etmeye gerek yok. Hiçbir yanlıştan doğru netice çıkmayacağına göre; çıkar olan tek yol kâinatın yaratıcısını tanımak, onun kâinata ve hayata koyduğu nizamı bilip o doğrultuda uygun hareket etmek, doğruları öğrenmek, kabullenmek ve yaşamaktır. Bunun için de çözüm, çocuklarımıza ve gençlerimize evlerimizde “özel eğitim” seansları uygulamak ve bu eğitimi devamlı kılmaktır.  

İslâmiyetin beşeriyete her konuda getirdiği; tortusuz bir saadet, mutluluk, barış, güzellik, samimiyet, nezaket, nezafet, hamiyet, meşrûiyet, hürriyet, adalet, yardım ve kardeşliktir.   

“Meşrû dairenin keyfe kâfi” olduğu hakikati asırlardan beri tatbik, tavsiye, tecrübe edilmiş ve yaşanmış bir gerçektir. Öyleyse; saadet, huzur, mutluluk, insanca yaşamak isteyen kim olursa olsun; fıtrat dini olan İslâmiyete tabi olmalı, ona sarılmalı, onun vaz ettiği hakikatlere gönülden bağlanmalı ve insaniyete lâyık bir haysiyet ve şerefle yaşamalıdır. Aksi takdirde; bütün fertlerdeki, ailelerdeki, toplumlardaki sıkıntı, ıztırap, ruh darlığı ve stres devam edecektir. 

Çünkü; “Zarara kendi rızasıyla razı olana merhamet edilmez” düsturu işleyecektir.

Gönül sızısız, iman ve inanç dolu mutlulukları hep birlikte yaşamak ve paylaşmak ümit ve temennisiyle…

Okunma Sayısı: 1790
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı