"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İbret ve ders almak haddini bilip hakta kalmak

Nejat EREN
29 Temmuz 2016, Cuma
Bu haftaki yazımızda manevî liderlerin ve tefekkür sahibi kimselerin ibretli sözlerinden ders ve pay çıkarmayı hedefleyen bir fikrî yolculuk yapalım istedik.

Günler su gibi akıyor, hayat devam ediyor. Her gün ve hadise herkes için yepyeni bir ufuk, farklılık ve yeniliğin habercisi. Bazan mutluluk, bazan da yıkım ve trajediler!   

Dertlerin paylaşıldıkça hafiflediği, mutlulukların paylaşıldıkça çoğaldığı bir hayat çizgisindeyiz. Derdi paylaşacakların bulunmamasını; “yüreklerin kemirilmesi” olarak tarif ediyor Bacon.

Tatlı dil “yılanı deliğinden çıkarırken!” keskin ve dikenli dil sılayı rahimi kesip dostluk bağlarını koparıyor. Yumuşak ve zengin bir dil gaye değil vasıtadır. Asıl gaye; garipliklerin olağanlaştığı, maharetin, saçmalıkla karıştırıldığı bir dünyada muhatapları incitmeyecek bir tavırla hayatın bu hızlı akışında “filtrelerimizi” faydalı yerde kullanabilmektir. Baki dostluk ve sıcak bağlar tatlı dille kurulur. 

Sırlar âlemindeyiz; “Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını çözerdik.” diyen Einstain’ın bu anlamlı mesajından ders alacak bu gün kaç babayiğit var acaba!

Kaderin çizdiği hikmetli çizgilere teslim olma tahkiki imanın gereğidir. İrademiz dahili veya haricinde gerçekleşen olay ve sebebleri değiştiremiyorsak, bakış açımızı değiştirmek aklın gereğidir. 

Yanlış yapmanın aslında kabiliyet ve kapasiteleri ortaya çıkarmaya vesile olduğu şuuruyla devamlı yapılacak yanlışlardan korkmak gerek. Uçurumların bir iki sıçramayla aşılamayacağı inancı, sabrı ve cesaretiyle hayata bakmalıyız. Toplum ve cemaat hayatının gereği olarak “Birbirini incitmeyecek kadar uzak, soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar da yakın olmayı” öğrenmeliyiz. 

“Allah iradesine teslimiyet, insanların iradelerine karşı bağımsızlık demektir. Hayal gücü derin olup da bilgisi olmayan kimsenin, kanatları var, fakat ayakları yok demektir. Bana ayıplarımı söyleyen kimseyi Allah rahmetiyle kucaklasın. Çok söyleyen değil çok iş yapan yöneticiye muhtaçsınız.” diyen Hz. Ömer’in bu mesajları çok manidar ve ibretli değil mi?

“Aptallar akıllılardan pek az şey öğrenirler; âmâ akıllılar aptallardan çok şey öğrenirler.” diyen Cato, akıl nimetine şükrün, aptallığa karşı ibret almanın bakış açısını ortaya koyuyor. 

“Arı su içer bal akıtır, yılan su içer zehir döker.” diyen Bediüzzaman fıtratın bir başka gerçeğini dile getiriyor. (Münâzarât: sh. 121)

“Büyük iyilikleri tanımak için, küçük kötülükleri tanımamız gerekir. Cemaat insan vücutlarının topluluğu değil ruhların birlik içinde toplanmasıdır.” diyen J. J. Rousseau hayata farklı bir mukayese ölçüsü getiriyor. 

Cesaretin yerinde kullanılmasına anlam katan Aristophanes; “Cesaret iyi bir şeydir, ama ölülerin işine yaramaz.” diyor. 

Çalışma sevgisinin güçlükleri yenmekten doğduğunu bilerek; “Çevremde her şeye evet diyen insanlar istemiyorum. Bana gerçekleri söyleyebilecek çalışma arkadaşlarıma ihtiyacım var! Bu tavırları işlerine mal olsa bile!” diyen Bensiyon Pinto gerçek insanlığa vurgu yapıyor.

Millî şairimizin ilginç ders ve ibretlik bir tasvir ve tesbiti: “Çoban çevirir ise sürüyü ters yöne,/ Topal koyun geçmez mi hiç en öne.” (M. Âkif Ersoy)

Zaman ve zemine göre bazen sesimizi duyurabilmek için susmak gerekir. Fakat Eflatun; “Bilirken susmanın, bilmezken söylemek kadar çirkin” olduğu tesbitini yapıyor.

Sözün kısası; dünyadaki genel hava, ülkede yaşadığımız şu dehşet içerisinde bize düşen; sabır, tevekkül, tesanüd, sadâkat, tefekkür ve duâdır. 

Nasıl ve ne zaman mı? Her an ve işte şöyle: 

Allah (cc) Hz. Musa’ya: “Ya Musa, Bana günahsız bir ağızla duâ et” buyurdu. Musa (as) Ya Rabbi, nasıl günahsız bir ağızla duâ edeyim, benim öyle günahsız bir ağzım yok ki” dedi. Allah u Teâlâ “Başkalarının ağzıyla duâ et, çünkü sen başkalarının ağzıyla günah işlemiş olmazsın. Öyle hareket et ki, insanlar gece gündüz sana duâ etsinler veya kendi ağzını temizle. Allah’ın (cc) adı temizdir, onu zikreden ağız temizlenir.” buyurdu.

Hz. Ali; “Allah korkusuyla dökülen gözyaşı, gözlerin nûrudur.” buyuruyor. 

“Allah’ım! İnsanlar Seni verdiğin nimetler yüzünden severler; bense Seni verdiğin belâlar yüzünden severim.” Hallac-ı Mansur.

Cenâb-ı Hak bizlere basiretini nasip etsin. Duâlarımızı ruhsuz ve resmî olmaktan öte sahabelerdeki sırr-ı ihlâsa yakınlaştırsın inşallah.  (Amin) 

Her türlü olay ve hadise karşısında bir Nur Talebesinin bütün kuvveti sarf edeceği şey ihlâsı kazanmak olmalıdır. Dünyanın fani ve aldatıcı cazibe ve olayları onu dâvâsından ve hizmetinden alıkoymamalı, saptırmamalı ve malayaniyata sevk etmemelidir.  

Uhuvvet, kardeşlik, tesanüd, sıdk, şefkat, merhamet, birlik ve beraberlik ruh ve direncimizin artması ve devam etmesi dilek ve temennisiyle.

Okunma Sayısı: 1787
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı