"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur açısından Şehr-i Ramazan (2)

Nejat EREN
09 Haziran 2017, Cuma
İslâmiyetin en büyük şeairlerinden olan mübarek Ramazan Ayı, bütün İslâm âleminde ve ülkemizde feyziyle gönülleri nurlandırmaya devam ediyor elhamdülillah.

“Şahsı Mânevi” dairesi içerisinde böyle mübarek zamanda duâ ve niyazlara devam etmek bulunmaz bir hazine. Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanma yolundaki cehd ve gayretin artarak devam etmesi büyük bir saadet!  

Risale-i Nur Talebelerinin “iştirâk-i âmâl-i uhreviye düstur-u esasiyesinin” en unutulmaz anı!

Önümüzdeki günlerde; “Mübarek Kadir Gecesi’nin” habercisi olan “ahirdeki tek geceler” rahmeti samimî muhataplarını bekliyor. Seksen küsur sene bir manevî ömrü kazandıran  “Leyle-i Kadir!” müjdesi yaklaşıyor!

Bu duygularla geçen haftaki köşe yazımızda başladığımız Risale-i Nurlar zaviyesinden Şehr-i Ramazan’ın tariflerine devam edelim.

Ramazan:

Acizliğin, zayıflığın, fakirliğin ve ihtiyacın tam hissedilip, Cenâb-ı Hakk’a iltica etmenin zamanıdır.

Bir kısım zenginleri mecburî açlık hissiyle, aç fakirlere acımaya ve merhamete dâvet edip zekâtla yardımlara koşmanın zamanıdır.

Âfâka bakmama,  dünyayı unutma,  maneviyat okyanuslarına dalmanın müstesna anıdır.

Akıldan ziyade kalbin, hislerin, ruhun hareketli olduğu aydır.

Âlem-i İslâm için bir büyük sakinlik, mutluluk, rahmet ve bereket şelâlesinin çağladığı andır.

Âlem-i Nurdan çok bahislerin açıldığı zamandır.

Bir Firdevsi teberrüktür.

Cenâb-ı Hakk’ın, Settârü’l-Uyûb hasletinin tecelli edip; hasenatların seyyiatlara galip geldiği andır.

Af ve mağfiretin coştuğu andır.

Gavs-ı Âzam’ın işaretiyle, Rabbimizin inâyet gözünün ve hıfzının en fazla olduğu andır.

Her gecesinin, hususan tek gecelerinin Leyle-i Kadri içinde barındırdığı zamandır.

Hürmetin, muhabbetin, barışmanın lâzım ve ezlem olduğu küsmenin olmadığı andır.

Kur’ân’ın zevk ve şevkle Kur’ân Bülbüllerinin dilinde arşı âlâya yükseldiği kutlu zamandır. 

Maddî ve manevî hediyelerin karşılıklı mübadelesinin mutlulukla yaşandığı andır. 

Manevî âlemlerde derin seyahat ve tefekkürün yaşandığı zamandır.

Mekânların şeref ve nuruyla, çiçeklerle donandığı andır. 

Nur Talebeleri dairesinin genişleyip sıcaklık ve muhabbetin arttığı andır.

Okunan münacatların arttığı, musîbetlere karşı dergâh-ı İlâhîye en fazla sığınıldığı aydır.

Orucun değerini bilemeyen nasipsizlerin istifadeden mahrum olduğu rahmet nehridir. 

Rahmet lem’alarının etrafa nur saçtığı andır.

Receple başlayıp, Şaban’la devam eden nuranî şeridin en parlak ve verimli çizgisidir. 

Riyazet-i diniye ve açlık vesilesiyle, iltica, nedamet ve Hakk’a teslim olmanın yaşandığı andır.

Sabır, tahammül ve ihsanın coştuğu andır.

Şeytanların gemlenerek hapsedildiği ve kahrolduğu aydır. 

Tekrarat-ı Kur’âniyenin hikmetli Beyânlarıyla, ehl-i dalâletin ufunetli ve zehirli evhamlarının izale olduğu andır. 

Uhuvvetin, inayetin, kardeşliğin, coştuğu andır.

Bu mübarek gün,  saat ve anların bize, Ümmete ve bütün insanlığa rahmet ve bereket getirmesi dilek ve temennisiyle...

Okunma Sayısı: 14288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı