"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sağlam irade ortaya koymak

Nejat EREN
23 Ocak 2015, Cuma
Hayy ve Kayyum olan kâinatın yaratıcısı Cenâb-ı Hakk’ın küllî iradesinin tecellisi olan bu fani dünyada ve devasa uzay boşluğunda, yaratılanların en şereflisi olan insanın, Yaratanının yolunda ortaya koyacağı “sağlam irade beyanı” çok önemlidir.

“Sağlam irade beyanı ortaya koymak” bir imtiyazdır. Başlı başına bir farktır. Bir maharet ve mertliktir. Ayrı bir özelliktir, sorumluluktur, hakkı teslimdir, hakikî insaniyettir. Hele de zulmün kol gezdiği, hakikatlerin ters yüz edildiği, tahakküm, dikta ve hukuksuzluğun ayyuka çıktığı devir ve zaman diliminde “irade ortaya koymak” zordur, yürek işidir. Zor olduğu nispette de değerli ve önemlidir.

Kişiliksizliğin, şahsiyetsizliğin, silikliğin kol gezdiği bir devirde mertçe tavır takınmak, medeni cesaretle fikir beyan etmek ve istikametli bir şekilde irade ortaya koymak büyük bir kahramanlıktır.

İnsaniyet adına “sağlam irade ortaya koyma beyanının” en güzel örneğini Asr-ı Saadette görmek mümkün. Allah Resûlü’nün (asm) çevresinde nurânî bir halka meydana getiren yüksek ahlâk sahibi Sahabelerin insanlık adına hak yolunda koydukları “irade beyanı” her türlü takdirin üzerinde bir hadisedir. Onların inançsız olan cedlerine, soylarına ve ebeveynlerine ve bütün küfür ehline karşı “hak yolunda” koydukları “irade beyanının” tarifi gerçekten zor ve bu asırda o manada yaşanması da mümkün değil. İnsanlık adına, hak ve hürriyetler adına, inanç adına, istikamet üzerine o muhteşem duruş ve devamlılık kararı başlı başına bir tarihti!  

İçinde bulunduğumuz asırda ise bu Sahabe mesleğinin bir yansıması ve güzel örneği olan Risale-i Nur hareketinde görmek mümkündür. Nur Talebelerinin artık sadece bir kısmının bir asra yakın bir zamandan beri hak ve hakikat adına ortaya koydukları sağlam irade beyanı olan; hürriyet, demokrasi, inanç, hukuk, müsbet hareket, medenî cesaret ve insanlık adına ortaya koydukları sağlam irade ve mert duruş tarih önünde muazzam bir hadisedir.  Bunca zorluk ve manilere rağmen tarihte hiç misli görülmemiş manevî ve farklı bir hizmet tarzını ortaya koyma ve âleme hâkim kılma hadisesindeki o muazzam “irade beyanını” şöyle bir kısaca hatırlayalım ve hafıza tazeleyelim.

Otuzlu, kırklı yıllarda “kalemleriyle”, asrın manevî reçetesi ve ilâcı olan Risale-i Nur’u muhtaçlara yetiştirmek için matbaa gibi çalışanlar… Kısa bir zamanda bu üstün gayretin neticesinde elle yazılan nüshaların tevafuklarına mazhar olanlar… O nüshaları bütün âleme yayanlar…

Bu tarz muhteşem çalışmaların, cennet bahçelerinin tatlı ve güzel hediyelerini muazzez üstadları başta olmak üzere bu millete ve insanlığa hediye edenler…

Kuvvetli metanetleri ve Risale-i Nur’un başına gelen her elîm hâdisenin altında bir inayet ve rahmet bulunduğu itikadında sarsılmayanlar… Musîbet ve belâlara karşı birbirlerini teşvik edip kuvvet verenler…

Pek ciddî çalışma ve gayretle, sarsılmadan son nefeslerine kadar bu çizgilerini aslına uygun olarak muhafaza edip geriden gelen kuşaklara tam olarak intikal ettirenler ve emaneti sağlam teslim etmeyi başaranlar…

Gösterdikleri fevkalâde sebat, metanet, tesanüd ve ittifakla, başta Üstadları olmak üzere, bu memlekete medâr-ı iftihar olacak ve istikbali kurtaracak sağlam bir irade ortaya koyanlar… 

Çeşitli fırtınalara rağmen, hiç sarsılmadan, tesanüd ve ittihadlarını bozmadan hizmete devam edenler! Birbirinin kusuruna bakmadan, birbirini tenkit etmeden, Risale-i Nur’un vazife-i kudsiye-i imaniyesi hesabına mükellef ve muhtaç olduklarının idrak ve ferasetiyle hareket edenler…

Lâhikalarla “nurdan bir internet ağı” kurarak irtibat ve âlâka konusunda tarihe geçecek bir sistemin müessisi olarak farklı bir irade ortaya koyanlar…

Ve daha bir çok sayısız değerli hizmetlere imza atarak farklı bir dünyaya ve mümtaz bir iradeye mazhar olanları görürüz. İşte tarihe “mübarekler heyeti” unvanıyla geçen ve hem yaşadıkları devre, hem de istikbale ışık tutan isimsiz kahramanlar olan “Medrese-i Nuriye’nin” ümmî ihtiyarları, masum çocukları, müşfik hanımları olan bu kahramanlara binler selâm ve duâlar olsun. 

Mâlâyâniyat ve boş işlere; zihnini, gönlünü ve dünyasını kapatma iradesi ortaya koyup; odasından işitilen radyoyu dinlemeyen büyük dâvânın o mümtaz temsilcisine yüz binler duâ ve selâm olsun.

O karanlık devirlerde babalarından, eşlerinden geri kalmayarak Kur’ân’ın mu’cizevî tefsiri olan Risale-i Nur nüshalarını yazarak çoğaltan merhum masume mübarek kızlara, kadınlara, yazdıkları nüshaların sayfa ve harfleri adedince selâm ve duâlar olsun.

Kur’ân ve iman yolunda yapılan her türlü hizmete mesai sarf ederek; görenleri Risale-i Nur’a cezb edecek irade ortaya koyan; rençber, çiftçi, köylü, esnaf, zanaatkâr, memur olsun hepsine, “kabristan” denilen istasyonda cennet sabahlarını bekleyen o bahtiyarlara selâm ve duâlar olsun. 

Yorulmaz bir gayret, usanmaz bir cehd, ciddî bir metanet, sarsılmaz bir sadakat, samimî bir irade ortaya koyan saff-ı evvel, halis, muhlis Hafız Alilere, Hasan Feyzilere, Hüsrevlere, Hulusilere, Zübeyirlere, Sungurlara, Bayramlara, bilumum merhum varislere yoldaş olma gayret ve iradesi koyanlara selâm ve duâlar olsun. 

Yaşadığımız bu zamanda, içinde bulunduğumuz bu zeminde her türlü zorluk ve çarpıklığa rağmen kudsî iman dâvâsında sebat ederek istikametle devam etme gayretinde olan ve  “neşriyat” tarzı başta olmak üzere her türlü teknik imkânı kullanarak onların bu nurlu yolunu takip etme iradesini devam ettiren gönül dostlarına selâm ve duâlar olsun.

Üstadına ve dâvâsına bağlılıkta, onlardan izin ve müsaade almadan hareket etmemeyi prensip olarak kabul edip, “şahs-ı manevîyi” sarsmamakta ve “meşverete” bağlı kalmak noktasında irade koyma sorumluluğunda sebat edenlere selâm ve duâlar olsun. 

Ümitsizliğe düşmeden, telâşa kapılmadan, tenkit mekanizmasını işletmeden; gıybete tenezzül etmeden, kaderin takdiri başta olmak üzere çeşitli sebeplerle gidenlerin vazifelerini de yapma sorumluluğunu kendinde hissedip, dâvâya sahip çıkanlara selâm ve duâlar olsun.

Okunma Sayısı: 2679
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    23.1.2015 10:04:56

    Yazıya bir yorum yapamıyorum.Çünkü hislerimize mükemmel tercüman olmuş.Kudsi ve şanlı iman hizmetini ve hadimlerini Risale-i Nur dili ile anlatan bir yazı.Hizmet ve kahramanları bu kadar güzel ifade edilir..Nurani bir nazar ve kuvvetli bir muhakeme ile yazılmış bir lahika mektubu.Çok güzel olmuş.Eren hocam,sizleri can-ü gönülden tebrik ediyorum.Rabbim uzun ve sıhhatli bir ömür nasip eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı