"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehr-i Ramazan ve orucun insanlığa katkıları

Nejat EREN
03 Temmuz 2015, Cuma
İslâm dünyasının manevî baharı, bayramı, sevinci, heyecanı ve coşkusu olan Şehr-i Ramazan gönül dünyalarında bir inşirah ve sakinliği beraberinde getirir.

Yine öyle oldu. Bu mübarek ayın meyvesi, özü, esası olan ve binlerle hikmeti olan orucu ise bütün insanlığı da kuşatan bir rahmet deryasına dönüşür. 

   Çünkü: Ramazan-ı Şerifin orucundaki açlık hissi,—rivayetlerde ifade edildiği şekliyle—kulu Allah’a karşı “Sen sensin! Ben benim!” inadından vazgeçirir.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; iftar vaktinde, bir kuru ekmeğin bile ne kadar kıymetli bir nimet olduğunu anlatır.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; beden beslemesinden ziyade, kalp, ruh, his dünyasını kuşatan bir manevî gıdadır.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; Cenâb-ı Hakkın insanları farklı yaratma hikmetinin gereği olan; zengini fukaranın yardımına koşturur.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; duygulardan kopmak değil, onları belli bir süre Allah adına gemlemektir.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; ehl-i imanı, muntazam bir ordu hükmüne getirip, aradaki manevî bağı ve gerçek paylaşmayı öğretir. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; gafillere ve inatçılara zaaflarını, acizliklerini ve fakirliklerini ihsas ettirir.     Ramazan-ı Şerifteki oruç; gerçek servet ve iktidarın hakikî sahibinin kim olduğunu öğretir. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; nefse güç gelmesine rağmen; kalbe, ruha itaat etme ve serkeşlikten vazgeçmeyi öğretir. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; insana yaratanının verdiği nimetlerin fiyatını ve hakiki ve halis bir şükr-ü mânevîyi öğretir.  

Ramazan-ı Şerifteki oruç; insanı dünya ihtirası ve çirkinliğinden sıyrılma ve uzaklaşma noktasına ulaştırır. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; nefsin vehmî rububiyetini, firavunluğunu, keyfemâyeşâ hareketini kırar, onu bir kul ve abd olarak tam manasıyla İlâhî dergâha iltica etmeyi gösterir ve öğretir.   Ramazan-ı Şerifteki oruç; insana nimetlerin kendi mülkü olmadığını ve tasarrufunda hür olmadığını gösterir.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; sıhhat noktasında çok mühim bir ilâç olarak maddî ve mânevî bir perhizdir. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; sabır ve tahammül için bir idman ve imtihandır. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; başkalarına saygılı olmayı ve zorluklara, olumsuzluklara karşı katlanmayı öğretir.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; insanı süflî ve hayvanî hislerden uzaklaştırır. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; insanı şükr-ü mânevî eliyle rahmet kapısını çalmaya hazırlar.

Ramazan-ı Şerifteki oruç; teslimiyeti, emre itaati ve “arınmışlığı” öğretir. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; insana zayıf vücudunun ne derece çürük olduğunu hatırlatır. 

Ramazan-ı Şerifteki oruç; en zenginden en fakire kadar herkesin nefsine, kendisine mâlik olmadığını, hür olmadığını, ancak Rabbinin kölesi ve abdi olduğunu gösterir.

Ramazan-ı Şerifteki oruçla insan; zemin yüzünün bir sofra-i nimet olarak halk edildiğinin farkına varır. 

Ramazan-ı Şerifteki oruçla; insan merhamete ve şefkate muhtaç olduğunu anlar.

Ramazan-ı Şerifteki oruçla; mü’minler derecelerine göre farklı nurlara, feyizlere, mânevî sürurlara nail olur.

Ramazan-ı Şerif; ahiret ticareti için kârlı bir meşher, pazar ve uhrevî hasılat için gayet münbit bir zemindir.

Ramazan-ı Şerif; arzı, âlem-i İslâm için bir mescid ve bayram havasına sokan bir zaman çizgisidir. 

Ramazan-ı Şerif; başkalarını düşünme, hayır yapma, kimsesizlere el uzatma hissini geliştiren bir fırsattır. 

Ramazan-ı Şerif; insana emre itaat etmeyi, Efendisine teslim olup secde etme hazzını tattıran bir eğiticidir. Ramazan-ı Şerif; Kur’ân ayıdır. Milyonlar hafızların dilleriyle mü’minlere sunulan manevî bir ziyafettir.

Ramazan-ı Şerif; şeytanı gemler, susturur, kalpleri coşturur, hayır kapılarını açar, kötülük ve şer kapılarını kapatır.

Bütün mü’minlerin Ramazan boyu böyle kudsî duygu ve amellerle şerefyâb olmaları, İslâm âlemindeki kardeşliğin artması, husumet ve dargınlıkların sona ermesi, kan ve gözyaşının durması, durdurulması ve sürekli karşılıklı duada bulunmak dilek ve temennisiyle…

Kaynak: Mektubat, 29. Mektub, 2. Risale.

Okunma Sayısı: 1457
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Celil

    6.7.2015 15:32:45

    Inshallah ramazanin hurmetine musluman alemine hayirlar olur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı