Dış ve iç fesat komitelerinin kara propagandalarıyla “Batı Dünyasında” oluşturulan “İslamofobi” algısından dolayı tereddütlü uçtuğum ve daha önce gümrükte sorgulandığım Amerika’da bu defa meşhur New York John Kennedy Hava Limanındaki polis ve gümrük memurlarının nazik ve güler yüzlü, nükteli davranışlarıyla karşılaştığımdan twitter hesabımda İngilizce olarak yaptığım teşekkürlerimi buradan da yapmak istiyorum. 

2015 insanlık için de, Müslümanlar için de, ülkemiz ve insanımız için de epey çalkantılı ve sıkıntılı geçti. Cenâb-ı Hak yeni gelen 2016 yılında inşaallah huzur ve saadet getirici haller yaratsın ve içimizi serinletecek olay ve hizmetlere vesile kılsın. İnsanlığın arzuladığı barış ve saadetli günlerle hemhâl olalım inşaallah (Âmin).

Amerika’ya son beş yıl içerisinde bu dördüncü ziyaretimiz. Bu defaki geliş sebebimiz, yetkili heyetlerimizde yapılan meşveretlerle burada bulunan Nur Talebelerinin ortak faaliyetlerini daha yakından müşahede edip, “ittihad-ı İslâma” vesile olacak yolları araştırmak ve Nur Dâvâsında ortak hareket etme zeminini araştırmak. Batı dünyasında “Noel” olarak bilinen, “Yılbaşı” tatilini buradaki Nur Talebeleri hem bir dinlenme, hem de tanışma şeklinde samimî bir ortamda bir araya gelme vesilesi kılarak güzel bir gelenek başlatmışlardı. Bu tür birlikteliklerin amacı; maneviyatı kuvvetlendirmek, irtibatı sağlamak, âhirzaman hadiselerinin Müslümanlar ve insanlık üzerindeki menfî tesirlerine karşı Rabb-i Rahîme sığınıp, duâ ve münâcatta bulunmak şeklinde özetlenebilir. Müslüman dünyasına ve insanlık âlemine gelebilecek olan arzî ve semavî musîbetlere karşı bir manevî kalkan vazifesini görecek hizmet faaliyetlerine buralarda çok daha fazla ihtiyaç var. Her geçen gün bu faaliyetlerin artarak devam etmesini görmek bizlere ilerisi için ümit veriyor. 

Türkiye’den misafir olarak ehl-i hizmet kimselerin de katıldığı burada akademisyen seviyesinde canlı ve kaliteli genç bir neslin bu kudsî dâvâya sahip çıktığını bizatihî müşahede etmek; ayrıca yerli, Amerikalı kardeşlerin de katılımına şahit olmak bu güzel ve semereli program ve hizmetlere ayrı bir renk katıyor elhamdülillah. 

Bir hafta olarak hoş ve rahat bir ortamda organize edilen programda Türkçe derslerin yanında İngilizce dersler de akademik seviyede müzakereli olarak yapılıyor. İslâm ülkeleri menşeli, Amerikan vatandaşı olan Nur Talebelerinin her geçen gün sayılarının çoğaldığı memnuniyetle görülüyor.

Bunlara örnek olarak; “Namazda Huşû” başlıklı konusunu İngilizce olarak sunan Pakistan asıllı imam kardeşimizin “huşû”un özünü Bediüzzaman’ın hem şahsında yaşadığını, hem de Risale-i Nur Külliyatında mükemmel izah ettiğine hayranlığını kalbî bir hisle aktarması altı çizilecek çok önemli bir noktaydı. 

Yine Pakistan asıllı bir başka kardeşimizin, İngilizce dersinde “Zaman ihtiyarladıkça, Kur’ân gençleşiyor” başlıklı dersinden sonra yapılan müzakereler bu ülke ve insanlık için problemlerin çözüm kaynağına yaklaşması bakımından çok önemli. İnşaallah istikbalde bunların meyveleri bütün insanlığa ışık tutacak merhalelere ulaşacağını kuvvetle ümit ediyoruz.  

Türkçe dersler de farklı boyut ve gruplarıyla adeta bir “İlim Meclisi” manasını taşıyıp yaşatıyor. Bu güzel ömür sermayesini, Yaratanın emir ve nehiy sınırları içerisinde geçirmek, şahsî ve aile hayatımız açısından olduğu kadar, milletimiz, İslâm âlemi ve insanlığın önünü açacak manevî hizmetlere yoğunlaşmamızı gerektiriyor. Mâlâyâni ve dünyevî işlerden uzak kalarak gerçek bir mü’min ve samimî Nur Talebesine yakışacak nezaket ve hareket esas hedefimiz olmalı. Yoksa halk tabiriyle; “çivisi çıkmış dünyada” elimiz boş olarak, müflis bir halde hesap gününe veballi gitmenin faturası çok ağır olur, Allah korusun. Bu programı organize edenleri, katılanları, katkıda bulunan herkesi tebrik ediyor, samimiyet ve ihlâs dairesinde Rıza-yı İlâhîye nail olmalarını niyaz ediyorum.

Nice güzel hizmetleri birlikte yaşamak, İslâm âlemi ve insanlığın barış ve saadetine müsbet manada katkıda bulunmak ve bu güzel nimetleri birlik ve beraberlik içinde paylaşmak ümit ve temennisiyle…