"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

15 Temmuz izdüşümleri

Ömer Faruk ÖZAYDIN
14 Temmuz 2022, Perşembe
Bütün darbeler demokrasinin kalbine vurulan hançerdir, öldürmese de yaraların tedavisi seneler sürer, tam iyileşmeye meyl ederken yeni bir hançer, demokrasi kan, revan...”ordu idareye el koydu.”

Osmanlıyı çökertip Türkiye’nin kuruluşunu şifreleriyle kodlayan menhus ideolojinin panzehiri olan demokrasi geliştikçe darbelerle hazır ol komutunda, postallara çiğnetilir. 31 Mart (nallarla), 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat, tank paletleriyle demokrasi asfaltını parçalamıştır. 

Çünkü darbeler, Selanik ordusunun İstanbul’a geliş gayesinin bekçiliğine hizmet etmiştir hep.

Her bir darbeye farklı isimler takılsa da, netice menhus ideolojinin çarklarını döndürmüştür.

Adına da “irtica, şeriat geliyor, çember sakallı, cübbeliler, peçeliler basacak memleketi, artık hürriyetimiz olmayacak” yaygarası kopartılarak ve de yollar döşenerek tanklara zemin hazırlanmıştır. 

İşin garibi şeriatın ve Osmanlının hâkimiyetinde bile bu “şeriat” heyulası! gerekçe gösterilmiştir ki şapla şeker karıştırılmış, bilmeyerek “şeriat isteriz” diyenler ağaçlarda sallandırılmış, Osmanlı’nın çöküşüne zemin hazırlanmıştır. 

15 TEMMUZ KİME YARADI 

Diğer bütün darbelerin azmettiricisinin Kemalist refleks olduğu saklanmamış, cemaat ve tarikatler hedef alınmış, ancak güçleri yetmemişti. 15 Temmuz kalkışmasında ise birilerine ihâle edilerek devletin derin kodları kamufle edilmiştir. Kemalizm ortada görünmez iken, 12 Eylül ve 28 Şubat’ta yarım kalan hedefler hayata geçirilmiştir ki, bunu sebep/sonuç ilişkisinde bulmak çok zor olmasa gerek. Zira diğer darbelerde  baskılara rağmen cemaatler yaşamışken, bu defa (20 Temmuz’dan sonra) dindarlar eliyle büyük tahribatlara uğratılmıştır.

O günden sonra cemaatler arası soğukluk, cepheleşme hattâ düşmanlık tohumları atıldı.

Dershaneler boşaldı, gelenler de korkutularak yoldan geri çevrildi. Öyle ki; işin farkına varmayan safderûn müminler, senelerdir tanıdığı, aynı rahleden ders aldığı halde kendi kardeşini terörist görme gafletinde dahi bulundu ki, perinçekgillerin dilini kullanarak, belki ondan beter nefret, kin ve düşmanlığı “bütün müminler ancak kardeştir” emrine tercih eder hale geldi.

Darbeye teşebbüs eden ve suç üstü yakalananlara adaletin uhdesinde gereken ceza verilmiş/ verilecektir elbet. Fakat silahla hiç alakası olmayan, eline çakı bile almamış sivil, memur, isçi, esnafın darbeyle iltisaklı gösterilerek 20 Temmuz’dan beri içerde tutulması, hukuk ve demokrasiyle bağdaştırılamaz. Hele 20 yaşındaki askeri öğrencilerin darbedilip ailesiyle eza görmesi ayrı bir yara. (Bereket, altı sene sonra bir kısmı serbest bırakıldı) Ancak o gencecik yaşlarını mahpuslarda geçirmeleri, yaşadıkları travma bir yana, geleceklerini de vesayet altında bırakmıştır. 

Kermeslere mantı yaptı, bankaya para yatırdı diye ev kadınlarının darbeci ilân edilmesi de cabası.

Siyasetin bu vebale girmesini tarihe ve adalete hâvale ederken Müslümanların, hattâ Üstadından hak dersi alan bazı Nurcuların bu zulme taraf olmalarıdır asıl dert olan. Ayetin açıkça ikaz ettiği ve Risale-i Nur’un tefsir ettiği, “zulme taraf olmayın, yoksa ateş size de değer” hakikatini tahayyül etmek bile çok zor. 

Şöyle bir soru akla geliyor: Resmi olarak Perinçekgiller iktidarda olsaydı, 20 Temmuz’dan bu yana yaşananlardan hangisine hayır derlerdi?

Böylelikle; Perinçekgillerin senelerden beri ideallerine teşne olan ve yapılması mümkün olmayan icraatları destekleyen dindarların kulakları çınlasın.. 

Okunma Sayısı: 3313
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said

    14.7.2022 16:23:06

    Iyi analiz, iyi tahlil, iyi değerlendirme, harika makale. Zalimlere meyil etmemişsiniz.

  • Aysuna

    14.7.2022 15:47:02

    İmtihan büyük...Rabb'im,iki cihan saadeti lutfetsin,rızasına ermiş sâdıklarla birlikte huzuruna alsın Ömer Faruk Hocam🌷🌷🌷

  • Ahmet Şimşek

    14.7.2022 11:30:42

    "... aynı rahleden ders aldığı halde kendi kardeşini terörist görme gafletinde dahi bulundu ki, perinçekgillerin dilini kullanarak, belki ondan beter nefret, kin ve düşmanlığı “bütün müminler ancak kardeştir” emrine tercih eder hale geldi." diyorsunuz. Bu kadar mükemmel bir tesbit ve bu tespiti makalenizde dillendirmek çok harika ve cesurca. Belki yıllardır bu gezeteyi okuyan ama bu tuzağa da düşenler bile var, nerede kaldı ki farklı meşrebler düşmesin. Bâki Selâmlar.

  • Mehmet FIRAT

    14.7.2022 11:09:28

    Krala çıplak demnin zor olduğu dönemlerden beri doğruyu söyleyen, hukukun en basit temel haklarından ve Risale-i Nurda söylenen hakikatlerin arkasında duran kalemlerdensiniz. Tebrikler.

  • Mahir erbay

    14.7.2022 09:33:56

    Yolsuzluk yapanlar ile ergenekoncular uzlaştı. Biri devleti biri serveti aldı

  • fatih er

    14.7.2022 09:27:19

    Kaleminize sağlık Allah zihninize kuvvet görüşünüze isabet versin Dostun acı dili düşmanın hançerinden daha çok acıtıyor kalpleri

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı