"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Bediüzzamansız Nurculuk -2-

Ömer Faruk ÖZAYDIN
14 Şubat 2016, Pazar
Üstad Hazretlerinin vefatından sonra Nurların vatan sathında intişarıyla beraber baskı, zulüm ve tazyikat da artmıştı. Küfrün beli kırılmıştı, ancak menhûs ruh giderken zehrini saçmaya devam ediyordu.

27 Mayıs gibi kara günlerin olduğu bir devirde, Zübeyir Ağabeyin ustalığında ve kararlılığında her türlü baskı ve zulme rağmen, hizmetler inkıtaa uğramamış, Hazret-i Üstad hayattaymış gibi cemaat ihlâs, uhuvvet, tesanüd düsturları içinde yekvücud halde küfre meydan okumuştu.

Bu tesanüd karşısında zındıka, çeşitli desiselerle Nur Talebelerini başka mecralara çekip içten dağıtmak istiyordu. MNP’nin kurulmasında Nurcular  siyasallaştırılarak kullanılmak istenmiş, Zübeyir Ağabeyin gayretleriyle bertaraf edilmişti.

1877’de hizmetleriyle zulümatı dağıtan Hz. Mevlânâ Halid’in talebeleri gibi; 100 sene sonra Nur Talebeleri de “Bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zâtlar ise, Hazret-i Mehdi’nin şakirdleri olabilir” müjdesine masadak olmuşlardı.

YENİ ASYA

Bilindiği gibi matbuat lisanı Üstadın hayatında mühim bir yere sahiptir. Cumhuriyetten evvel yazdığı makalât ses getirmiş, hatta İngilizlerin İstanbul’u terk etmesine bile sebep olmuştu. 1950’lerden sonra Nur’ların kısmen serbestiyetini müteakip gazetelerde Nurlara ait yazılara çok ehemmiyet veriliyordu.

Rahmetli Zübeyir Gündüzalp Ağabey başta olmak üzere, bütün ağabeylerin müşterek arzuları; “Lahana yaprağı kadar da olsa bir gazetemiz olsun” düşüncesiyle Zülfikar, Uhuvvet ve daha sonra İttihad gazetesi haftalık olarak yayın hayatına başladı. Atılan başlıklar o güne kadar görülmeyen bir şekilde iman, Kur’ân ve İslâmiyet’e dâvet edip milletimizin gönlünde taht kurarken, zındıkayı rahatsız ediyordu.

Bu sebeple önce Zülfikar, sonra Uhuvvet kapanıyordu. Zübeyir Ağabey vefat etmeden evvel haftalık çıkan gazetelerden sonra şiddetli ihtiyaca binaen, günlük Yeni Asya ismiyle Bab-ı Âli’de bir güneş doğuyordu.

Yeni Asya sadece bir gazete değil, aynı zamanda Nurların naşir-i efkârı, cemaatin birlik, beraberliğinin umdesi olmuş, bu sebeple de bütün şimşekleri üstüne çekmiş, Deccalizmin korkulu rüyası olmuştu.

Risale-i Nur’un prensipleri doğrultusunda taviz vermeden hak ve hakikat yolunda günlük neşriyatını sürdürüyor, manşetleri Meclis kararlarına bile tesir ediyordu.

Darbeler, cuntalar ve siyasî çalkantılar Türkiye’sinde hürriyet mücadelesi ve siyasî yasakların kalkmasında mühim bir rol oynamış, özellikle yakın tarih çalışmaları ile karanlıkta kalmış bir çok hadiseyi gün yüzüne çıkartmıştı. 

Yeni Asya yayın hayatına başladığı ilk günden itibaren Bediüzzaman’ın gazetesi olduğunu attığı manşetler ve muhtevâsıyla efkâr-ı âmmeye göstermiştir. Bediüzzamansız bir sayısı hemen hemen yok gibidir.

M. KEMAL’E DOST OLMAMAK

Aynen Üstad Hazretlerinin, “Evet çok emarelerle bildik ki; bana hücum edenleri tahrik eden, Mustafa Kemal’e itirazımdır ve ona dost olmadığımdır. Başka sebebler bahanedir” dediği gibi, Yeni Asya da Kemalizmle barışık olmamıştır. Hattâ dostlar tarafından bile “Ona ilişmeyiniz” diyerek  Kemâlizme dokunmamak konusunda ciddî telkinler yapılmasına rağmen.

Zülfikar, İttihad ve Yeni Asya’nın kapatılmalarıyla cemaatin bölünme serencamlarına baktığımızda, işin mihverinin Bediüzzaman’a sadâkat ve Kemalizme itirazlar olduğunu görürüz. 

Asıl mes’ele ödenen bedelleri unutmamak, bir asırlık bu dâvânın hafızasını kaybetmemektir. Zira bütün dezenformasyonlar hafıza kaybının mahsulâtıdır.

Okunma Sayısı: 1591
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • demokrat

    14.2.2016 10:44:06

    bu çizgi çok hassas...günümüzde bu konunun daha fazla kaşınmasının doğru olduğunu düşünmüyorum.eleştiride -kim olursa olsun-insaf boyutunu elden kaçırmamak lazım.birşeye karşı olmak onu her zeminde acımasızca eleştirmekle olmaz.zaman ve zemini vardır.biz 12 eylülcüleri bile eleştirirken-dik durmadan dikleşme-ilkesi ile hareket ettik.ihtilalcilerle ve -sizin bahse konu ettiğiniz kemalistlerle-kol kola girenler,ihtilal ve uzantılarına destek olanlar(herşey bittiğinde hiçbir şey yokmuş gibi)mücadelenin priminin üstüne çörekleniyorlar.mücadele o kadar stratejik olmalı ki;sonunda don kişot'un yel değirmenlerine saldırısına dönmesin.bir konu sizin insafsızca eleştirdiğiniz muhatabınızın kırmızı çizgisi oluyor ve size bakış açısı;tıpkı sizin ona baktığınız gibi keskinleşiyor.

  • kubilay

    14.2.2016 09:36:22

    elbette sadakatten nasip almayanların menfaat ve hubbu cahları da unutulmamalı.yıllarca cemaatte olup istanbul boğazında kendilerine kısmi menfaat sağlananların cemaati bölme gayretleri ve birilerinin meddahlığını yapmaları da bu kabildendir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı