"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okur-yazar

Ömer Faruk ÖZAYDIN
02 Eylül 2015, Çarşamba
İlk yazımıza gelen yorumlar şevke medâr olurken, mes’uliyeti de beraberinde getirdi.

Zira, Yeni Asya’da yazmak-yazabilmek hakikaten mes’uliyetli bir iştir.

Dünyada sahibi okuyucusu olan belki tek gazete Yeni Asya’dır.

Buna bir misal olarak, takriben yirmibeş sene evvel gazetede tefrika olan bir resimli romanda; mevzu icabı “menhus ruh’un” silueti duvarda temessül etti diye, çokça şikâyet edildiği bilinir.

Hâl böyle olunca, kullandığınız dil, uslûp, edep ve Risale-i Nur kültürü okuyucu tarafından dikkatle takip edilip varsa bir yanlış hemen ikaz edilir.

Okuyucunun, Nur’lara olan vukûfiyeti ve Yeni Asya kültürü sizi ciddî teyakkuza sevk eder.

Kâinat kitabını ve onun tefsiri olan “Sözler’i” okuyanlar, hadiseleri bu zaviyeden görürler. 

Gündemi meşgul etsin-etmesin, bir “sarı çiçek” nazarına iliştiği vakit, oradan tepeciğe, sahra ve ovalara, oradan dünya ve kâinata bir mektub-u samedanî olarak bakar ve okurlar... (Mana-yı harfi)

Bir tâvus kuşuna onbeş dakika nazarla belki yirmi Esma-i Hüsna’yı okurlar; Maşallah, Barekallah, Fetebarekallah diyerek kâinatın tesbihatına iştirak ederler.

Keza, siyasî-içtimaî bir hadiseyi, siyaset hesabına değil, belki İslâmiyet hesabına, dine ve imana gele(bile)cek kâr-zarar noktayı nazârından bakarlar. Siyasetin, dinsizliğe ve dinin siyasete alet edilmesine asla müsamâhaları yoktur.

Bu sebepledir ki, iki cenah da bu mübârek okur-yazar camiaya en azından uzaktırlar. 

Yeri gelmişken ifade edelim: Yapılan istatistiklere göre Risale-i Nur, dünyada Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en çok okunan kitaplar arasındadır.

Yine kitap okumak sıralamasında Türkiye, dünyanın gerisindeyken Nur Talebeleri, günde en az on sahife okuyarak bu sıralamayı yukarılara çekmiş ve Türkiye’nin de en çok okuyan kesimi olduğunu ehl-i dikkate göstermiştir .

İlâve olarak; bu mümtaz cemaatin gazetesini böyle müdakkikane okuması, okur-yazar oranının aşağı seviyelerde olduğu bir memlekette ne kadar kıymettar olduğu da takdire şâyandır. 

Cenâb-ı Hak bizi nurlardan ve okumaktan (okuduğuyla amel etmekten) ayırmasın. Amin.

Okunma Sayısı: 2657
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Karayel

    2.9.2015 01:03:41

    Sanki vaadedilmiş bir tepsi baklavayı doyasıya tadar gibi okudum şu laziz ve güzel yazıyı. Şimdi de küçük bir yorum yazıyorum. Okur-yazar yorumu. Bir zamanlar yazmanın cevheri okumaktır diye bir cümle okumuştum... Bunun haricinde başta Kur'an'ın bidayeti oku emri ve makalede doğru vurgulandığı gibi hem okumayı sevdiren, okudukça lezzetlendiren, akıl, kalb, ruh, bedenimize ve sair letaifimize sürur ve inşirah veren Risale-i Nur Külliyatı her yerinde insanı okumaya teşvik ediyor. Hatta insanın kendisini okumasını, büyük kainat kitabını okumasını ve bir çiçeği okumasını tavsiye ediyor. Bir Alman takvim yaprağında eski çağ (2000 sene öncesinin) düşünür ve şairlerinden birinin şu sözü de hakikate müştak olan insan ruhunun, kalbinin, aklının yolunun bir olduğunu gösteriyordu: ' Bir otun sapında yazılı olan kitapta öyle geniş bilgiler var ki maharet onu okuyabilmekte' diyordu Lucius Annaeus SENECA.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı