"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sabiteler değişkenlere bağlanamaz

Ömer Faruk ÖZAYDIN
05 Şubat 2017, Pazar
“Ayrılık kolay değil, böyle ayrılık olmaz” gibi ayrılığa sitemler, türkülerimize kadar girmiş. Taraflardan biri ayrılmak istese diğer taraf; “Dur bakalım öyle kolay mı ayrılmak, bunca yaşananlar var” deriz.

Deriz de, bu gün öyle mi ya?

Ayrılmak bir moda oldu. Eş ya da dostlarımıza ufak bir dokunma yetiyor ayrılmak için; “İşine gelmiyorsa kapı orda” diyerek bütün emekleri ya da seneleri bir çırpıda harcar olduk. Son demlerde altı ay dayanan evliliklere madalya verecekler neredeyse.

Sadece evlilikler mi; evde, işde, câmide, derste kısaca toplumda ayrılık rüzgârları esiyor. Vahdete en çok muhtaç olduğumuz bir zamanda; nifak, vifakı iftiraka, ittihâdı ihtilâfa savurmuş vaziyette.

Siyasette yeni bir hareketlenme mi var; savrulmalar ki hemen saflar ayrılıyor. Tarihimiz çok çarpıcı misallerle dolu. 12 Eylül’cüler-Hayır’cılar, siyasî yasakçılar- yasaklara karşı çıkanlar, başkanlık isteyenler-istemeyenler; isteyenler vatanperver, istemeyenler (demok-ratlar) birliğimizi bozanlar...

Vatan-millet-Sakarya edebiyatları hemen piyasaya sürülüyor.

Hâlbuki bir seçim yapılıyor. Sandık ise hür iradenin temsilcisi. Bir evde bile farklı tercihler mümkün iken, bir topluluk içinde neden olmasın? Sanırsınız ki kıyamet kopmuş. Ya hayır çıkarsa? Düşman gelir memleketi işgal eder zehâbındayız.

Evet bir oylamanın memleketin kaderine te’sir ettiği vâkıadır. Ancak önüne konulan kanunları okumayan bir toplum, siyasî tarafgirlikten hakikatları anlamada zorluk çekiyor. Zaten ötekileşmenin sebebi de bu. Birileri akla mantığa ve demokrasi kriterlerine göre karar verirken, diğer tarafta o günkü siyasî algıya göre.. “Evet”çiler yerli “Hayır”cılar düşman.

El âlem düğüne gider gibi (takım elbiselerini giyip hanımı kolunda) elinde çiçekle sandığa; kampanya ve siyasî algı ile değil, evine gelen dâvetiye ile gidiyor. Vatandaşlık görevini yapıyor, muhalif ya da taraf kimse kimseyi bilmiyor seçim zamanlarında.

Biz ise Sağcılar-Solcular, Ülkücüler-Devrimciler diye kahvelerimizi ayırdık seneler boyunca. Camiler desen zaten ayrı ayrı. Bir cemaatin bile farklı siyasî görüşten ayrı câmileri var. Kardeşler küs, gidiş gelişler azaldı. Misafir neredeyse gelmiyor veya gidilmiyor epey zamandır. Cum’a mesajları bile taraflı tarafsız diye tasnif ediliyor veya bir farklılık varsa gönderilmesin isteniyor.

Ne kırılgan bir toplum olmuşuz öyle! Aynı safta namaz kılmamıza rağmen siyaset ayırıyor yolları. “Lekum dinikûm veliyedin” âyeti kâfir Müslüman tasnifinde iken, nasıl da rahat kullanılıyor mü’min kardeşine.

Ötekileştirme an meselesi. 

“Hak geldi batıl zail oldu” söylemiyle beraber “Müslümanların sayısı bizimle belli olacaktır” beyanı hâlâ güncelliğini koruyor. O canipten bir vatandaş; “Biz kardeş değiliz” diyebiliyor hâlâ, “Bütün mü’minler kardeştir” emrini hatırlatmamıza rağmen. Neymiş efendim biz onlara hiç oy vermemişiz. Haydi bakalım gel de “euzubillahimineşşeytani vesiyaseh” deme!

DİN SABİTE, SİYASET MÜTEHAVVİLEDİR

Bizi biz yapan değerlerimiz; tevhid, Kıble, Kitap, Peygamber (asm), Bayrak, Vatan bir tarafa, varsa yoksa siyaset.

Evet, siyaset memleketi idare etme san’atıdır, işi ehline vermek elbetteki mühimdir ve vatandaşlık görevidir. Ancak görüldü ki birleştirmiyor, ha babam ayrıştırıyor menfi siyaset.

Vay mı ki biri muhalif bir partiden bahsetsin; kafir, münafik, din dışı yaftalamaları... Halbuki “din umumun malıdır, bir tarafa tabi ve alet olamaz.” Taraf olmayanları kardeşlikten atmak, hatta hain demek hangi kitaba sığar?

Matematikte bir kural vardır: sabiteler mütehavvillere (değişkenlere) bağlanamaz. Bilâkis değişkenler sabitelere bağlanırlar. Sabiteler; din, imân, ezan, bayrak, vatan gibi. Siyaset ise değişken..

Sabiteler siyasete bağlanır mı? Hayır.

Belki siyaset bu mefhumlara bağlanır. Dolayısıyla kardeşlik esasları siyasete göre şekillenmemeli. Cemaetler de hâkezâ..

Ölçümüz yine Risale-i Nur: “Sakın, sakın! Dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhâssa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihad etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin!”

Herkesin bir rey’i var. Ben seni başka bir tercihinden dolayı nasıl kardeş olarak ayırmıyorsam, sen de düşüncemden ötürü beni yargılama ve yabana atma!

Zira  değişmeyen değerlerimiz var; değişkenlere göre değişmemeli. 

Din sabite, siyaset mütehavviledir.

Okunma Sayısı: 2049
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mikail Yaprak

    5.2.2017 19:38:23

    Tebrikler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı