"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya dünyayı tercih etmedi

Ömer Faruk ÖZAYDIN
25 Kasım 2018, Pazar
Nurculuk sahabe mesleğidir deniliyor ya; sahabeler nasıl dünyadan, maldan, serden geçtiler ise, başta Bediüzzaman, Nurcular ve onun nâşir-i efkârı olan Yeni Asya, dünyayı tercih etmediler.

Sahabe mesleği denince;  “Allah, Cennet karşılığında mü’minlerden mallarını ve canlarını satın almıştır.” 1 âyetine masadak olan yiğitler gelir akla...

Yarım asırlık mazisinde hiçbir makam hiçbir mansıb, para, mal, mülk, maaş tavizsiz çizgisinden saptırmadı bu yiğitleri. 

Hz. Üstad ve saff-ı evvel Nurcular dâvâ için nasıl işkenceye, hapislere, tecride, zehirlemelere maruz kalıp zerre miktar dünyaya bakmadı iseler, aynen onlar gibi ve onlardan aldığı dersle Yeni Asya; (demokrasi ve Nurlar’ın serbest olma ölçüsüne nisbetle) hapislere, parasızlığa, içten çökertmelere beş para ehemmiyet vermeyerek yoluna devam etti, bundan böylede devam edecek inşaallah.

Zülfikar, Uhuvvet, İttihad haksızlığa karşı geldiği için kapatılsa da, Yeni Asya kesintilere rağmen boyun eğmediği için adı Yeni Nesil, Tasvir, Hür Yurt olsa da, asıl adı Risale-i Nur’un medyadaki dilidir. Başyazarı da Bediüzzaman’dır.

Bir şeyi öğrenmenin yolu, o şeyin tersiyle ya da sorunun veya iddianın içinde cevabı aramakla olur.  Yeni Asya dünyayı ahirete tercih etmedi iddiasına, dünyalık neyi var ki sorusuyla cevabı verilmiş olur. 

Evet, Yeni Asya isteseydi; bir milyonu bulan tirajı olabilirdi. Bazılarının biat tekliflerine hayır dediğinde hemen yerine başka isimler buldular ki en çok satan gazete oldular (gerçi şimdi yok, bitirildiler).

Okulundan çıkan hemen bütün yazarlar başka yerde varlıklı oldular (ismi mahfuz bir dostun kendi beyanıdır.)

Şimdi veya evvel çalışanların aldıkları maaşlar asgarî ücrete yakın maaşlardır. GYY ve yazarlar piyasası binlerce doları buluyor, isteyen araştırsın.

DİNİ DÜNYAYA SATMADIK

Yeni Asya; Nurlar’dan aldığı donanımla Müslüman iktidarı, güç, rant ve dünya menfaatleri yerine, siyasetin kendi mecrasında, din hizmetlerinin de kendi mecrasında yürümesi için Demokratlara destek vermesini anlamayanlar bırakıp gitse de, böyle popülist bir devirde dâvâsını anlamak/anlatmak çok kolay bir iş değil.

Bir kere toplumun eğitilmesi öyle Müslüman iktidarıyla olamayacağını Risale-i Nur gösterdiği halde, yazımıza mevzu ki bu asrın acib bir hâssası olan elması elmas bildiği halde, camı ona tercih etme zaafı; “Bu asırdaki ehl-i İslâm’ın fevkalâde safderûnluğu ve dehşetli cânileri de âlîcenabane afvetmesi; ve bir tek haseneyi ve binler seyyiatı işleyen ve binler manevî ve maddî hukuk-u ibadı mahveden adamdan bir tek haseneyi görse, ona bir nevi tarafdar çıkmasıdır.”2 fetvasını verdirdi ki, altında yatan safderunluk veya dünyayı ahirete tercih hakikatı çıkar.

Sadece bir iki misal: 12 Eylül’e biat hengâmında koroya uyularak methiyeler düzülürken çıkarılan fitnelerle Yeni Asya’dan parçalar kopartılarak horlanmak, aşağılanmak, zayıflatılmak istendi.

Kemalizm demoklesin kılıcı gibi başımızda sallanırken  “aman bahsetmeyin hizmetimiz zarar görür” denildiğinde Yeni Asya, onun mahiyetini ortaya çıkaran yayınlar yaptı da bütün emvâli elinden alınarak sokağa atılmayı dert etmedi.

Bugün de müsbet hareket mesleği gereğince doğru yapılanlara evet, yanlışlara hayır dediği için partizan uygulamalarla hakkı olan destekler kesilmiştir. İşin içine kendi yetiştirdiği adamların düşmanca tavırları ve ademe mahkûm edişleri eklenince tecrit ve vurgun yemiştir.

Asıl mesele siyasî tarafgirlik. ‘Müslümanlar başta, sen nasıl karşı gelirsin, herkes bi tarafta sen bi tarafta.’

Evet ben bi(î) tarafta. Aslında tarafsız. Siyasetim de tarafsız; ırkçılık, solculuk ve siyasalcılık yok, sadece hürriyetçilik. Peki, neden Demokratlar diye tutturursun?

Çünki, Demokratlar Avrupa’dan gelen cereyanlara alet olmaz. Hürriyetçidir ve siyaseti kendindendir. Bunu anlamak ilim ister irfan ister, maşeri vicdan ister.

Kim ne derse desin, hangi güce yaslanarak, hangi siyasî kanaatten yola çıkarak, hangi içtihadı yaparak daha evvel sahip çıktığı ancak, şimdi karşısına geçtiği Yeni Asya, dünyaya boyun eğmedi, eğmeyecek bilesiniz! 

Gidenlere selâm olsun...

Okunma Sayısı: 2768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı