Bizi bir damla sudan yarattın.
Biz "hiç"dik, Sen bizi ‘’var’ ettin…
Yokluk âleminden, varlık âlemine bizi Sen çıkardın!...
Ete kemiğe büründürüp, insan diye bu âlem sarayının içine Sen çıkardın..
Sen sonsuz bir kudrete, sonsuz bir ilme sahip olan yegâne ilim sahibi Âlîm'sin
Celâlin ile yüce haşmetini bizlere gösterirken, Cemalin ile de, bütün güzellikleri bizlere sunan eşsiz güzellik sahibi olan Cemil-i Mutlaksın.
Sana ne kadar hamd etsek azdır...
Sen, bütün noksan ve çirkin sıfatlardan münezzehsin…
Sana lâyık ibadet edemedik, ey bütün varlıkların kendisine itaat ve ibadet ettiği Mabud!
Bu kadar nankörlüğümüze rağmen, bizden yüz çevirmeden bütün isteklerimizi yerine getirmektesin.
Bunca verdiğin rızıklara karşı, biz tenbelliğimizde hakkıyla ‘’şükrünü’’ yerine getirmediğimiz halde, bizlerin rızkını kesmeyen Rezzak-ı Kerim'im!
Kapına gelen bir âsi dilenci olarak beni bağışlamanı ve beni affetmeni istiyorum...
Senin korkundan, yine Senin engin merhametine sığınıyorum. Çünkü Senden başka sığınacak kapım yok. Beni kapından geri çevirme….