"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim dedikleri...

Orhan Ali YILMAZ
05 Eylül 2015, Cumartesi
“Eğitim” kelimesi Arapça, ربّا kökünden türetilmiş “terbiye” (ترببة ) kelimesinin günümüzdeki karşılığıdır.

Cenâb-ı Hakk’ın Esma-i Hüsnâ’sından birisi de “Rabb” (رب) ism-i şerifidir. 

Arapça’da ayrıca ev idarecisine, yani hanımına “Rabbü’l-beyt” (رب البيت) denilir. Türkçe’de, eski dilde “Mürebbî” (مربّ) kelimesi tam da bunun karşılığıdır.. Yani Eğitici ya da Eğitimci.

Hz. Peygamber, “Çocuklarınız yedi yaşına gelince onlara namazı emredin, yani onları namaza alıştırın. On yaşına geldiklerinde ise (namaz kılmamakta ısrar ediyorlarsa) onları zorlayın, yani yaptırım uygulayın..” buyurmaktadır.

Kadınlar için de, eşler arası “geçimsizlik” durumlarında ve “boşanma öncesinde” aşamalı olarak, Nisâ Sûresi 34. Âyet ve devamında ise, onlara öncelikle nasihat edilmesini, dinlemedikleri takdirde yataklarında yalnız bırakılmalarını, en nihayet, hafifçe dövülmelerini tavsiye ve emretmektedir.

Belki, hanım kardeşlerimiz, asrın da kendilerine yükledikleri ya da farkında olmadan maruz kaldıkları o ağır “feminen” yükle muhtemelen ve hemen itiraz parmaklarını uzatacak ve, “Bu asırda da kadın mı dövülürmüş!..” diyeceklerini ya da dediklerini duyar gibiyim...

Yalnız, kaçırdıkları bir nokta, konunun, Allah’ın, helâl olmakla birlikte en sevmediği, hatta buğzettiği şey olan “talâk”, yani “boşanma öncesi” bütün seçeneklerin denenip denenmediğiyle ilgili oluşudur. Yani “evliliği sürdürebilme adına” bütün yolların kullanılıp kullanılmadığını denetlemektedir ta ki karşı tarafın elinde bahane ve serrişte edilebilecek bir seçenek kalmasın.

***

Çocukların terbiyesine dönecek olursak, yine Peygamberimiz (asm) bir hadislerinde, “Bir baba, çocuğuna güzel bir terbiyeden daha kıymetli bir miras bırakmış olamaz..” buyurmaktadır.

Kişi, “terbiye”nin ne olduğunu, hele de “İslâmî” vurgusunun ne anlama geldiğini bilmeden ve o şuura ermeden acaba çocuğuna bu en değerli mirası nasıl bırakabilir ya da aktarabilir?..

Biz ise hem Âhirzaman’ın Çocukları, hem de Bediüzzaman’ın da Talebeleri ya da Talebe “namzetleri”yiz.. 

Çocuklarımızı, buna ilâve olarak, Risale-i Nur terbiyesiyle yetiştirmek gibi daha üst bir şuur ve de sorumluluk duygusu, hatta “kaygısıyla” kaygılanmak durumunda, hem de donanmak zorundayız..

Üstâd Hazretleri, bu çok ehemmiyetli konuyla ilgili Hanımlar Rehberi’nde, “Çünki bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkil bir tarzda İslâmiyet ve îmanın erkânlarını rûhuna alabilir. Âdeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyet’i kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer. Bilhâssa peder ve vâlidesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanîlik verir. O halde o çocuk, dünyada peder ve vâlidesine hürmet yerinde istiskal edip çabuk ölmelerini arzû ile onlara bir nev’î belâ olur. Âhirette de onlara şefaatçi değil, belki dâvâcı olur. Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?..” diye onlardan şikâyetçi ve de dâvâcı olacaklarını söylemektedir.

Şimdi, bizlere düşen asıl vazife, çocuklarımıza daha yaşanabilir, daha konforlu bir dünya bırakmak, bir istikbal, bir gelecek temin etmek midir, yoksa Âhiret için, o, ister istemez önümüzde açılmış ebedî istikbal için daha yaşanabilir, daha konforlu bir hayat için say ve gayret etmek midir?...

Sakın ola ki, bu görevi, kolaycılığa kaçıp, hem de kendimizi aldatıp bildiğimiz “okullara” ve de “başkalarına” havale etmiş olmayalım...

Okunma Sayısı: 2623
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı