Çalıyor acı acı bir ambulansın siren sesi
Anlaşılan o ki bir insanın hayâtı tehlikede...
Diyor: “Açın yol!”
Kurtarılması lâzım bu insanın hayâtı bir an önce...
Değerliydi insanoğlunun hayâtı, parasından önce...
Parasızlık değerlerin önüne geçince...
Yoksa “paranın hayatı” kadardı insan hayatının değeri
O sirenler de sesleri...
Doktorlar duâcıydı o hastalıklara bir de
Hayatsız kalmasınlar diye...
Her şey paraya, maddiyâta binince
Allah rızâsı, insanlık nâmına...
İâde edilince sana
Kalırsın bir başına hastalık dertlerinle...
Denilir: “Şifâ versin Allah!” bir de...
Kimse de sormaz:
“Paran var mı tedâvide?..”
Alır da vergi devlet, hizmet götürmek diye...
Çekilir sonra onlar peşkeş bir kaç soysuza
Hem de hortumlanır
Batırılır bir de...
Kimse de çıkmaz sâhip
Atarlar suçu birbirine...
“Valla!
Yapmadık biz kânunsuz hiçbir şey!
Hazırız, hesabını vermeye bu hesapsız (!) işlerin...
Pişirirler bozayı ensesinde milletin
Sonra da döner millete:
“Millet Ey!
Biraz daha fedâkârlık!
Biraz daha katlanmak..” derler
Katlanır da millet olur sonunda iki büklüm...
Doğrultup da belini bakamaz yukarıya
Düşünemez sağlıklı
Kaybeder ümidini aklıyla bir de...
İnanır değersizliğine her şeyin
Eder de kendisinden nefret...
Düşünür yaramadığını hiçbir işe...
İş edinir işsizliği işin olmadığı yerde...
Götürmek lâzım ekmek akşam eve
Yoktur bir kuruşu bile cebinde bir de...
Gidemez evine
Bakamaz yüzüne çocuklarının
Eşinin hem de…
Boynu bükük, gözleri yerde…
Yakar belki de bir sigara belki siler dertleri diye
Yudumlarken çayını dalgın dalgın...
Dalar gider uzaklara...
Avunur hayaliyle, avutur kendini hem de...
Çıkamaz yüzüne dostlarının
Parası olmayınca insanın olmuyor değeri diye...
Yazar belki de bir kaç şey, belki sıkıntım hafifler diye...
Ya da çekilir yalnızlığa, belki verir teselli diye...
Yapar dertlerini derman dermânın olmadığı yerde...
Eder milleti devletine hizmet
Devletin millete hizmetkâr olmadığı yerde...
Yaparlar üstelik suçlama bir de
“Hakâret-i şahs-ı mânevî-i devlet” diye...
Atarlar seni kodese
Düşünüyorsun diye…
Ettirirler orda hizmet devletlülere...
Uyanmalı artık bu millet, ama nasıl?
Anlamalı:
Vardır devlet, millete hizmet için ancak..
Devletlüler de öyle...
Anlatmalı kavga etmeden
Kanatmadan burnunu hiç kimsenin...
Dökmeden dahi kanı...
Bir devletin varlığı, ancak milletinin yaşadığı kadardır
Eğer yaşayanı varsa, o, “devlet” denilmeye şâyândır...
Milletini yaşatmayan
Milleti yaşamayan bir devlet de ancak “ölmeye” pâyândır...