"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Abdülhamid’in vehimleri devleti kilitledi

Orhan DİNDAR
07 Temmuz 2015, Salı
Abdülhamid, etrafındakilerin de tahrikiyle devletin en mühim işlerinden en sıradan olanlarına kadar kendi eline almaya lüzum görmüştür. Bunun yanında bütün devlet ricalini tarassud altına almıştır.

İbnülemin ise aynı durumu şöyle anlatmaktadır: Abdülhamid Han, vekillerin nüfûz ve tesiri altında kalmamak ve onların efkâr ve efâlinden amcası Sultan Abdülaziz gibi gafil bulunmamak için tedbirler almaya kendini mecbur hissetmiştir. Bu vaziyetin farkında olan etrafındaki bazı insanlar Padişahın bu hassasiyetini son derece tahrik ve tehyiç etmişler ve neticede Sultan Abdülhamid her şeyden evvel Bâbıâli’nin nüfûz ve iktidarını kaldırmaya teşebbüs etmiştir. Devletin en mühim işlerinden en sıradan olanlarına kadar tamamını kendi eline almaya lüzum görmüştür. Bunun yanında bütün devlet ricâlini sıkı bir tarassud altına almıştır. Vükela birbirlerinin konaklarına gidemezler, ilmî ve askerî ricâl ile görüşemezlerdi. Meclisi vükelâda her ne konuşulursa, aralarında bulunan ihbara memur vekiller tarafından derhal Saray’a yetiştirilirdi. Aldığı bu tedbirlerle Padişah, devlet erkânını devamlı surette birbirleriyle uğraşma mecburiyetinde bırakarak kendi aleyhinde ittifaklarına mâni olmalarına gayret ediyordu.  Sadrazamın muktedir ve vükelâ ile müttehid olması yüzünden amcasının (Sultan Abdülaziz) taç ve tahtının başına yıkılışını bir an bile hatırından çıkaramıyordu.

İsmail Hami Danişmend’in tahlili de benzer mâhiyettedir: Her şeyden ve her kesten dâima şüphe ettiği için ve Bâbıâlî’ye itimad etmediğinden devlet idaresini sarayda toplamıştır. Amcasını (Abdülaziz) ve sonrasında kardeşini (V. Murad) tahtlarından indiren devlet adamlarının kendisini de tahtından indirecekleri zihninde sabit bir fikir haline geldiğinden, kendisi için tenezzül sayılacak kadar ehemmiyetsiz işlere bile karışmış, hafiyeliğe de o yüzden revaç vermiştir. Ve bu suretle bir takım mânâsız şeyler için herkesten evvel ve herkesten ziyâde kendisini rahatsız etmiştir.

Şerif Mardin bütün bu anlatılanları şu şekilde özetlemiştir: Abdülhamid tahta çıktığı zaman; hürriyetçi fikirleri yayan bir grup (Yeni Osmanlılar), Bâbıâli erkânından bir grup, askerî bir grup ve din adamlarından bir grupla karşılaşmıştı. Bu, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Seyfiye, Kalemiye ve İlmiye gruplarının bir ittifakıydı. Ve Abdülhamid devrinin bütün iç politikası bu ittifakı çözmeye yarayacak bir kararlar silsilesi olarak değerlendirilmelidir.

 Suikasd Teşebbüsleri

 93 Harbinin sonunda Rus Orduları Yeşilköy’de iken Ali Suavi Mayıs 1878’de darbe teşebbüsünde bulundu. Rusya ile imzalanan Ayestefanos Antlaşmasının şartlarını güya çok ağır buluyordu. Yanına aldığı birkaç yüz Balkan muhaciriyle birlikte V. Murad’ın bulunduğu Çırağan Sarayı’nı bastı. Saraydaki muhafızları tesirsiz bırakarak V. Murad’ın dairesine kadar ulaştılar. Beşiktaş muhafızı Hasan Paşa’nın son andaki müdâhalesiyle darbe teşebbüsü akîm bırakıldı. Kendisiyle birlikte 23 kişinin ölümüyle neticelenen bu teşebbüsüyle, V. Murad’ı kaçırmayı ve Abdülhamid’in yerine tekrar tahta geçirmeyi plânlamıştı. 

Ali Suavi’nin “Çırağan Sarayı Vak’ası” adıyla tarihe geçen bu ihtilâl teşebbüsüyle ilgili yapılan tahkikatta bir başka fesad komitesinin daha varlığı ortaya çıkarıldı. “Skaliyeri-Aziz Bey” adındaki bu komitenin reisi olan Kleanti Skaliyeri, V. Murad’ın şehzadeliği zamanında dâhil olduğu mason locasının büyük üstadıydı. Skaliyeri V. Murad’ın vâlidesiyle de irtibat halindeydi. Sultan Murad’ın hastalığının geçici olduğu ve bir gün iyileşerek tekrar tahta geçeceğini düşünüyorlardı. Bu komite, Avrupa’da bulunan Mithat Paşa ile haberleşildiğini ve saltanat değişikliği olduğunda Paşanın tekrar sadrazam olacağını etrafa yayıyorlardı. Komite mensupları gizlice Çırağan Sarayı’na girerek Sultan Murad’la irtibat kurmaya muvaffak olmuşlardı. Plânları arasında Sultan Abdülhamid’e suikast yapmak da vardı, fakat teşebbüse geçemeden yakalandılar.

Okunma Sayısı: 1566
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı