"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın meşrutiyet ve istibdada bakışı

Orhan DİNDAR
05 Temmuz 2015, Pazar
Bediüzzaman meşrûtiyet ve istibdadı, şahsî bir mesele olmaktan ziyâde birer mefhum/kavram, sistem ve zihniyet olarak ele almış, tahlil ve değerlendirmelerini de bu çerçevede yapmıştır.

Neden Mecbur Kaldı

Bediüzzaman’ın Meşrûtiyet devrindeki eserlerine genel olarak göz atıldığında hemen fark edilecektir ki, meşrûtiyet ve istibdadı, şahsî bir mesele olmaktan ziyâde birer mefhum/kavram, sistem ve zihniyet olarak ele almış, tahlil ve değerlendirmelerini de bu çerçevede yapmıştır. İzahlarının tamamen mücerred kalmaması için de zaman zaman müşahhas hâdiselere ve şahıslara da temas etmiştir. Devrin bazı müstebidâne ve mütehakkimâne kimi tatbikatından bahsederken Abdülhamid’in ismini zikrettiği durumlarda bu uygulamaları kısmen tahfif etmek sûretiyle Padişahı da nisbeten mazur gösterecek bir üslûbu tercih ettiği görülmektedir. Bu makamda ve bu mânâda zikrettiği, “Münhasif  Yıldız”, “Hafiyelik”, “Avanesinin elinde Mahpus Olması”, “Zayıf İstibdadı ve Evhamı” vb. tesbitlerini tarihî hâdiselerin ışığında tavzih etmeye gayret ettik. Hem bütün bunların daha doğru anlaşılması ve hem de meselenin farklı bir veçhesini daha tavzih için, Sultan Abdülhamid’i zayıf da olsa bir istibdadı tatbik etmeye mecbur bırakan sebeplerin izah edilmesi iktiza etmektedir. 

Bütün hayatı müddetince her türlü istibdada tavizsiz şekilde karşı durmuş bir insan olarak Bediüzzaman’ın, değil Abdülhamid’e neden muhalif olduğu iddiası, belki de neden bu kadar müsamaha nazarıyla baktığı şeklindeki daha makul bir merak da bu suretle berrak bir şekilde vuzuha kavuşacaktır.

Abdülaziz’in Tahttan İndirilmesi

Sultan Abdülhamid hakkında âdil bir hükme varılabilmesi ve devrinin doğru tahlil edilebilmesi için, amcası Abdülaziz’in hiç olmazsa son dönemlerinin de değerlendirmelerde dikkate alınması zarurîdir. Sultan Abdülaziz devrinin son yılları, kendisinin hayatına mal olacak -farkına varamadığı- bir darbenin hazırlık ve entrikalarıyla geçmiştir. Hal’ edilmesinden kısa bir süre sonra da Padişah, intihar süsü verilen bir suikasd ile şehid edilmiştir. Bu menhus hâdiselerin tertib ve icra edildiği esnada Sadrazam olarak Mütercim Rüşdü Paşa, Seraskerlik makamında Hüseyin Avni Paşa, Şeyhülislâmlıkta da Hayrullah Efendi bulunmaktadır. Mithat Paşa ise Şûrayı Devlet Reisidir.

Darbenin başında İbnülemin’in; “ Müstebidler ordusunun seraskeri ve kin ve garaz erbabının serdarı olan Avni-i mekkâr ” diye tarif ettiği Serasker Hüseyin Avni Paşa vardır. Daha önce, Hassa Müşiri vazifesinde iken Cuma Selâmlığında araba içinde bulunan Haremi Hümâyun mensublarından bazılarına söz atmak edebsizliğinde bulunacak kadar sefil bir şahısdır. Paşa bu süfli davranışı üzerine İstanbul’dan tard edilmiştir. Daha sonra ise 1868 ve 1873 yıllarında iki defa seraskerlik makamına getirilen bu paşayı Sultan Abdülaziz 1874 yılında üstelik Seraskerlik uhdesinde kalmak üzere Sadrazamlığa dahi getirmiştir.

Kısa bir süre sonra bu görevinden de azledilen paşa, hastalığı bahanesiyle İngiltere’ye gitmiştir. Oradayken İngiltere’nin Abdülaziz’den memnun olmayıp Şehzade Murad’ı tercih ettiğini fark eden paşa, bazı İngiliz devlet erkânı ile mahrem görüşmelerde bulunmuştur. Abdülaziz’in tahttan indirilerek yerine şehzade Murad’ın geçirilmesinin İngiltere tarafından memnuniyetle karşılanacağına dair sözler de aldığından bahsedilir.

Mecelle’nin mimarı olan Cevdet Paşa’nın, “ Nifakı kalkan ederek her tarafı bir şekilde idareye çalışırdı.” dediği Sadrazam Mütercim Rüşdi Paşa için ise Sultan Abdülaziz; “Bu âdem herşeye itiraz eder de devlete yarayacak bir iş olsun meydana koymamıştır. Benim ecdadım bu gibilerin aklıyla hareket etmiş olsaydı Konya Ovası’nda koyun sürüleriyle haymenişin olmaktan kurtulamazdık” demiştir.

Okunma Sayısı: 1938
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı