28 AĞUSTOS 2017 PAZARTESİ
* “(…)İnsanlığın ve bilhassa menfaat savaşlarında yanan mazlum milletlerin tek ümidi AB[’dir]. AB’yi oluşturan devletlerin sicillerindeki cinayetler AB’nin şahs-ı manevîsini pek kirletm[ez]; nitekim bu emperyalist cinayetlere bulaşmamış devletler de var(…) AB’de!” (Şükrü Bulut)
29 AĞUSTOS 2017 SALI
* “Güçlü bir imana sahip olan[lar], mert ve cesur olur[lar], Allah’tan gayrısından korkmadığı için dessas zalimler ne kadar korku salarsa salsın aldırmazlar. Ölümle de tehdit edilseler ‘Bana bir terhis teskeresi lâzımdı.’ der[ler], hapisle korkut[ul]salar ‘medrese-i Yusufiye’ der[ler], işsizlikle korkut[ul]salar Rızkı veren Allah.’ der[ler]…” (Mehtap Yıldırım Yükselten)
30 AĞUSTOS 2017 ÇARŞAMBA
* “(…)CHP’nin dinle ve milletin değerleriyle barışması, CHP’yi de aşan olumlu sonuçlarıyla genel siyaseti ve bütün Türkiye’yi rahatlatır, ‘CHP dinle ve milletle kavgalı kalsın ki...’ hesabı yapanların da plânını bozar!” (Kâzım Güleçyüz)
* “Bu millet, nasıl ‘dine müdahale’ anlayışını reddedip ona gereken dersi verdiyse, son zamanlarda uygulamaya sokulan ‘dini kullanma’ anlayış ve alışkanlığını da aynı şekilde reddedecek bir şuur ve irade kuvvetiyle, istikbale müteveccihen istikametli yolunda biiznillah devam edip gidecek[tir].” (M. Lâtif Salihoğlu)
31 AĞUSTOS 2017 PERŞEMBE
* “(…)Üstad’ın ifadesiyle, kendisine bu memlekette zulmedenler Türkler değildir. Kimlerdir o hâlde!” (Caner Kutlu)
* “Bizim gündemimiz, gidişatın gündeminden uzaktır; zira bu son gidişat düpedüz bir tuzaktır—ruhu karartan, imana ve dine zarar veren kara perde, kimine göre[yse] ‘ak’tır! (…) Havuz medyasından ve TV’den uzak yaşayan bir mü’min, ara sıra ve kazara dönüp baktığı zaman bu menhus medyanın toplumu nasıl hipno[tize] ettiğini müşahede ediyor. Göz göre göre yapılan dehşetli zulümlerin farkında olanlar iman ve hidayet sırrıyla ancak dayanabilirken, hipno[tize] edilen güruhun kılı kıpırdamıyor!” (Mikail Yaprak)
01 EYLÜL 2017 CUMA
* “‘Ben Diyanet İşleri Başkanı olsaydım’ başlıklı ilk yazımızı üç-dört ay önce yazdık. O tarihte eski başkan henüz istifa ettirilmemişti, üstelik (…) henüz cumhurbaşkanının sözünün üstüne söz söylemiş de değildi. Yani ‘gidici’ olması için zahiren bir sebep de görünmüyordu… Ama gitti!” (Ahmet Battal)
02 EYLÜL 2017 CUMARTESİ
* “Özellikle İmam-Hatipliler ve okulları[nın] çoğaltılmış, ama, içleri boşaltılmış olduğunun farkında mıyız!” (Ali Ferşadoğlu)
* “[İmam-Hatiplerde] yaşanan sıkıntıların asıl büyük kabahati [bir kısım] siyasetçilere aittir! (…)Her iyi adımı istismar eden ve fenalıklara âlet etmek isteyenlerin varlığına (…) tarih şahittir...” (Faruk Çakır)
* “Maalesef Yüce Allah’ın ‘Mü’minler kardeştir.’ emri, hükmü ve kanunu, ‘firak-ı dalle’ denilen ve Müslümanları 72 fırkaya ayıran bid’akâr âlimler ve şeyhler tarafından rafa kaldırılmış, yani neshedilmiş... İşte, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ‘Uhuvvet Risalesi’yle Allah’ın bu emri, hükmü ve kanununu yeniden te’sis etmeye çalışıyor... Bu vazife ulema ve ‘meşayih’ denilen dini liderlere ait iken, onlar terk ve ihmal edip kendi anlayışlarını kabul etmeyenleri gerçek mü’min saymayıp bölünmelere sebep olduğu için bu vazife Bediüzzaman, Risale-i Nur ve hakikî Nur Talebeleri tarafından yapılmaya çalışılıyor... ‘Yeni Asya’nın Müslümanların kim olursa olsun hukukunu müdafaa için verdiği mücadelenin amacı da hedefi de ‘İslâm kardeşliği’nin te’sis edilmesi ve ‘Mü’minler kardeştir.’ prensibinin hayata geçirilmesi içindir...” (M. Ali Kaya)
03 EYLÜL 2017 PAZAR
* “[AKP için] film, başladığı gibi bitiyor. Aradaki reklâmlar meğerse farklı müşteriler içinmiş! ‘Güç devşirme’ de diyebileceğimiz bu ara vermeler asıl perdeleri sahneye hazırlamak, dekorlar ise zamanın algılarını yönetmek içinmiş… (…) Devlet asla aldatılmaz. Aldatılan bir müddet için ancak millet olup en kısa zamanda faturasını keser! Bütün bu olup bitenlerde, her değişimde ‘aldatıldık’ diyenlere ‘Dön baba, dönelim.’ demek lâzım!” (Ömer Faruk Özaydın)
***
Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 35. haftasına tekabül eden) 28 Ağustos-03 Eylül 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.