17 NİSAN 2017 PAZARTESİ
“[‘Yeni Asya,’] cemaati ve toplumun birçok kesimini Deccalizmin/Süfyanizmin tuzaklarına karşı ‘ısrarla, sebatla, metanetle, kararlılıkla’ ikaz [etmeye] devam etti ve tuzaklarına düşmekten kurtardı; cemaatin, ifsat komitelerinin siyaset labirentlerinde iğdiş edip etkisiz hâle getirmek için destekleyip palazlandırdığı ‘siyasal dinciler veya dindar siyasalcılar’ın peşine takılmalarına mâni oldu...” (Ali Ferşadoğlu)
“Özünde ve esasında Kemalist anlayış olan ‘Ankara Kriterleri’yle Türkiye’nin iyi noktalara ulaşması mümkün değil. Çünkü yazılı olan ya da olmayan o kriterler, ülkemize hep ‘sıkıntı, problem ve dert’ getirdi. O anlayışın temelinde ‘hak, hukuk ve adalet’ yok, aksine keyfîlik var…” (Faruk Çakır)
“‘Siyasal İslam’a ‘hayır’ dedik diye başladı her şey. Bu yüzden Nurculara bilenmeler, özellikle ‘Yeni Asya’ya… Hâla da keskinler!” (Ömer Faruk Özaydın)
“Zamanında Bediüzzaman’ın da bütün zayıf, insani damarları yoklanmış ve elde edilebilmesi için yol bulunmaya çalışılmış. Hattâ ‘Gel sana Doğunun umum vaizliğini verelim.’ şeklinde âdeta ‘sağdan yanaşılarak,’ ‘Bari böylece iman ve Kur’an hizmetlerini yaparım.’ demesi istenmiş! Ama işte ‘feraset, basiret, inayet’ denen şey ki [o] böyle bir tuzağa düşürülememiştir…” (Sebahattin Yaşar)
*
18 NİSAN 2017 SALI
“(…)AB’nin sadece Avrupa’nın birliğini ifade etmediği ortadadır; AB aynı zamanda İslam dünyası için de önemli bir fırsatı ifade etmektedir. ‘İnsanlığın ulaştığı yüksek değerlerin korunması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması’ için, hürriyetin kâmil manada dünyaya hâkim olması için ‘Hıristiyan-Müslüman ittifakı,’ tarihin hiçbir döneminde bu kadar ‘zorunlu, mümkün ve anlamlı’ hâle gelmemiştir…” (Mustafa Eren Bozoklu)
“(…)Peygamber Efendimiz (asm), ahirzamanda geleceğini müjdelediği ‘imam’ın yaradılış olarak kendi şemail-i şerîfine benzeyeceğini (…) bildirmiştir.” (Süleyman Kösmene)
*
19 NİSAN 2017 ÇARŞAMBA
“Din adına siyasete girip hukuksuz uygulamaları ve akıl almaz hileleri ile İslam âlemini ‘açık hava hapishanesi’ ya da ‘kan gölü’ne çevirenlerin ibretli hâli ortada!” (Yasemin Güleçyüz)
*
20 NİSAN 2017 PERŞEMBE
“Devlet imkânlarına, baskılarına, dinimizin bir ‘evet’ uğruna sınırsızcasına kullanılmasına, medya gücünün neredeyse tamamen tek taraflı kullanılmasına ve ‘hayır’ için çalışan kimselere akıl almaz engellemelere rağmen, YSK’nın tamamen taraf olarak çalışmasına rağmen bu referandumu kanaatimce ‘hayır’ kazanmıştır.” (H. Muharrem Okur)
*
21 NİSAN 2017 CUMA
“Görünen o ki, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü hiçe sayan OHAL uygulamaları (…) hakkında AİHM’de açılacak davalardan ve tazminatlarından toptan kurtulmak hesabıyla Türkiye’nin AB yolu kesilmeye çalışılıyor…” (Cevher İlhan)
“(…)Kör/topal da olsa ‘demokrasi’ var olduğu sürece çare ve çözüm de var olacak demektir. Bu sebeple asla ye’se, karamsarlığa düşmemeli. Zira ortaya son derece ciddi bir ‘toplumsal muhalefet potansiyeli’ çıktı ki bunu hiç kimse ve hiçbir siyaset geriletemez, zayıflatamaz. / Aylarca ‘teröristlik’le yaftalanmaya, ‘vatan hainliği’yle örselenmeye çalışılan bir ‘hür irade,’ doğrusu ‘kemal-i haşmet’le meydan-ı zuhura çıktı ve inşallah giderek de neşv ü nema edecektir.” (M. Latif Salihoğlu)
*
22 NİSAN 2017 CUMARTESİ
“Şu anda darbeyle de silahla da terörle de uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan on binlerce masum, cezaevlerinde. (…)F..ö soruşturmalarında görevlendirilen savcı birine ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ yaftası vurmaya görsün, sonraki aşamalarda ağır hak ihlalleri zincirleme silsile hâlinde sürüp gidiyor!” (Kâzım Güleçyüz)
*
23 NİSAN 2017 PAZAR
“Suriye’deki mazlumlara göstermiş olduğumuz (…) duyarlılık, kendi insanlarımıza [sıra] gelince neden sükût ediyor?..” (Zübeyir Seyda Okay)
***
Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 16. haftasına tekabül eden) 17-23 Nisan 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.