04 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ
* “Çok büyük imkânlara sahip firma ve kuruluşların dahi ciddî şekilde zorlandığı, büyük holdinglerin bile peş peşe iflâs bayrağı çektiği bir ortamdayız…” (Yeni Asya)
05 HAZİRAN 2018 SALI
* “Siyasetteki değişim rüzgârı 2000’li yılların başında Erdoğan ve Ak Parti’den yana esiyordu, şimdiyse aleyhlerinde esme emaresi gösteriyor.” (M. Lâtif Salihoğlu)
06 HAZİRAN 2018 ÇARŞAMBA
* “Kısa sürede 30 milyar dolarlık bir ‘paket’e ihtiyaç duyulduğu tespiti yapılıyorsa işin vahameti daha iyi anlaşılır. Hâl ve gidişe bakılırsa seçimlerden sonra ‘acı ilâç’ içmek mukadder gibi görünüyor… İnşallah birlikte ödeyeceğimiz bu fatura çok ağır olmaz. Allah yardımcımız olsun! Âmin…”
(Faruk Çakır)
* “2002-2018 AKP hükûmetleri 1930’ların Ebedî Şef ve Millî Şef dönemlerine birçok yönden benzediği gibi fikir ve düşünce hürriyetine bakış açıları ve uygulamaları yön[ün]den de tıpatıp benziyor!” (Mert Gönenli)
07 HAZİRAN 2018 PERŞEMBE
* “Allah, domuz çiftliklerine müsaade edip üç milyon ton domuz eti üreten ve bunun çoğunu iç piyasaya sürenlere zemin hazırlayanları sevmez!” (Ali Ferşadoğlu)
08 HAZİRAN 2018 CUMA
* “AKP iktidarının, 16. yılında yolun sonuna geldiğini gösteren işaretler iyice arttı. İşin ilginç ve ibretli tarafı, bu sonu kendi yaptıklarıyla hazırlaması!” (Kâzım Güleçyüz)
* “Bazı idareciler, sun’î ve aldatıcı başarılarından dolayı kendilerini ‘Mehdî’ ilân ettirmeye başladılar. (…)[Hâlbuki] dini ‘ticaret’ hâline getirip ondan menfaat elde edenler ne Mehdî olabilir, ne de Mehdî’yi bulabilir!”
(Şemsettin Çakır)
09 HAZİRAN 2018 CUMARTESİ
* “Millet İttifakı bileşenleri AKMHP’nin icraatından daha iyiyi (ya da en azından daha az kötüyü) vaat ediyorlar. Denemekle alacağımız risk, dinimiz için de dünyamız için de, AKMHP’nin iktidarda kalmasından daha büyük bir risk değil!” (Ahmet Battal)
* “(…)Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması, ‘Millet İttifakı’nın ve muhalefetin Meclis’te çoğunluğu sağlayacağının alâmetlerinin iyice belirmesi karşısında zora giren ‘iktidar cephesi,’ bu sıkışmışlığa karşı her yola başvuruyor; ‘genel affı’ ortaya atıyor, ‘bedelli askerlik’ vaat ediyor, ‘OHAL kalkabilir’ sinyalini çakıyor!..” (Cevher İlhan)
* “‘Sevad-ı azam’ siyasî olarak yorumlanamaz, zira siyasetçiler ellerinde devlet gücü ve medya gücüyle insanları korkutarak veya yalan yanlış bilgilerle propaganda vasıtasıyla aldatarak veyahut ümit verip beklenti içine sokarak çoğunluğun desteğini alabilirler; ancak bu geçicidir, zaman içinde gerçekler ortaya çıkar ve halk aldatıldığını anlar!” (M. Ali Kaya)
* “(…)Mevcut OHAL sürecinde (…) kontrol kanallarının üçü de [medya, STK’lar ve araştırma/anket şirketleri] kapalı ya da işlevsiz olduğu için, siyasî irade OHAL dönemindeki hukuksuzlukların ve biriken tepkilerin nelere gebe olduğunu ölçemiyor. İşte bu yüzden iktidara siyasî tarihindeki en kapsamlı yetkileri veren OHAL, kendilerine de en büyük zararı vermiş olacak!”
(Said Parlak)
10 HAZİRAN 2018 PAZAR
* “Gerekli reformlar yapılmadıkça, ekonomi iyi yönetilmedikçe, Türkiye başka ülkelerin kendi ekonomileri üzerindeki kararları altında ezilip durur.”
(Mustafa Sait Önal)
* “‘Yeni Asya’dan başka ‘mehdiyet’ ve ‘deccaliyet’i korkusuzca beyan eden başka bir cereyan yoktur—haklı olarak bu sahanın öncüsü ve nâşiri olduğu, düşman tarafından da tescillenmiştir.”
(Ömer Faruk Özaydın)
Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 23. haftasına tekabül eden) 04-10 Haziran 2018 tarihli nüshalarından derlenmiştir.