25 EYLÜL 2017 PAZARTESİ

* “Gün geçmiyor ki iktidar partisi cenahından (kurmayları, bürokratları, milisleri ve koyu taraftarlarından) birileri, cahili olduğumuz bir konuda bizi tenvir etmesin, ezber bozmasın ve büyük resmi göstermesin!” (Adnan Nacir)

* “Üstad Bediüzzaman’ın ‘Şerefler, hayırlar, maddî-manevî ganimetler orduya/cemaate tevzi edilir; kusurlar, hatalar, menfi icraatlar başa/reise verilir.’ hakikatini dikkate almayan siyasîler ve onlara angaje olup biat eden çevreler, müspet işleri hep icra makamında olan idarecilere, bütün olumsuzlukları/hata ve kusurları da muhaliflerine, hattâ millete yükleyerek işin içinden çık[ıyo]rlar!” (Hüseyin Gültekin)

* “Diktatör Barzani’ye bir fitne devleti kurdurtmak için geçmişte elinden geleni yapanların bugünkü beyanları hükümsüzdür—dündeki fiilleri onların hem bugününü hem de geleceğini bu hususta tamamen imha ediyor…” (Şükrü Bulut)

26 EYLÜL 2017 SALI

* “(…)Said Nursî, M. Kemal rejiminin uygulamalarına hep karşı olmuştur. Bunu da eserlerinde ve hayatında açıkça göstermiştir. (…) Onun mücadelesi fikren ve mânen olmuştur. (…) Devrin en ağır cezalarının hepsine de giriftar oldu, ama manevî cihadından ve muhalif duruşundan da santim geri adım atmadı. Ruhu şad olsun!” (Atilla Yılmaz)

* “(…)Gerçek şu ki bu ‘yeni kriz ve çatışma alanı’nın oluşmasına, Ankara’nın Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini şımartan ve şimdiye kadar emr-i vakilere seyirci kalan öngörüsüz ve ufuksuz politikalarının büyük payı bulunuyor…” (Cevher İlhan)

27 EYLÜL 2017 ÇARŞAMBA

* “İslâm ülkeleri ve diğer dünya ülkeleriyle kavgalı olarak ‘dünya siyasetine yön verme’ iddiası hem Türkiye hem de dünya gerçekleriyle örtüşmez. Siyasetçiler milleti uzun süre yanıltmanın mümkün olmadığını er ya da geç anlayacaklar, ama bu süreyi uzatmanın peşlerindeler!” (Faruk Çakır)

28 EYLÜL 2017 PERŞEMBE

* “[‘20 Temmuz’ sürecinde] hiçbir dönemde olmadığa kadar bir dizi hukuksuzluklara imza atılmış, uluslar arası hukuk kuralları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri ihlâl edilmiştir.” (Emin Fırat)

29 EYLÜL 2017 CUMA

* “Bugün Kürtlerin de, Türklerin de, Arapların da, sair Müslüman devletlerin problemleri de ancak hürriyet/meşrutiyet/demokrasi zemininde halledilebilir.” (Ali Ferşadoğlu)

* “(…)En azından bir İslâm ülkesi Bediüzzamanı dinleseydi, ‘Medresetü’z-Zehra’ eğitim projesini hayata geçirseydi bütün âlem-i İslâm kurtulmuştu; fakat deccalların baskısından kimse dinleme cesareti bile gösteremedi!” (Şemsettin Çakır)

30 EYLÜL 2017 CUMARTESİ

* “Gidişat kötüdür. Sadece ‘Yapmayın/etmeyin.’ diyerek devletlûlerimizden insaf beklemek ‘Ört ki ölem!’ demekten farklı değildir. Sivil toplumu ayağa kaldırmak lâzımdır; hem de derhâl! Bunun ilâcı cesarettir, medenî cesarettir; bunun çaresi fedakârlıktır…” (Ahmet Battal)

* “Evvelce terör örgütü üyeliği suçlamasının sübutu için aranması gereken kriterleri sağlam bir hukuk mantığıyla ve bütün detaylarıyla birlikte tanımlamış olan Yargıtay içtihatları kayıtlarda duruyorken, onlarla çelişen konjonktürel ‘By-Lock’ kararının kalıcı bir itibar görmesi beklenemez. Ve bu durum, aynı konuda AYM’nin almış olduğu ve hiçbir hukukî gerekçeye dayandırılamayan kararı için de geçerli!” (Kâzım Güleçyüz)

* “‘Risale-i Nur’ların yasaklandığı’ algısının, yayınevimizin başlattığı tanıtım ve reklâm çalışmalarına cemaatimizin verdiği destekle nasıl kırıldığını bilmeyen yoktur. Bu sebeple kitap fuarları, ‘tebliğ’ görevi ve ‘Sünnet’i ihya’ vazifesi nazara alınarak okurlarımız tarafından büyük ölçüde desteklenmelidir.” (M. Ali Kaya)

01 EKİM 2017 PAZAR

* “(…)Rahîm ve Hâkim isimlerinin gölgesinde, inayet altındaki ve fıtratın aradığı bir esere [Risale-i Nur Külliyatı], dünyanın orduları da gelse bir halt edemezler! Ancak siyaset… Vah ki siyaset!” (Ömer Faruk Özaydın)

***

Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 39. haftasına tekabül eden) 25 Eylül-01 Ekim 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.