"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Türkiye, dinimizi siyasete âlet edenlerden çok çekti…”

Orhan GÜLER
22 Şubat 2017, Çarşamba
[Yeni Asya yazarlarından altı çizili satırlar - 7]

13 ŞUBAT 2017 PAZARTESİ

● “‘Sanıyorum, her sokak başını kesmiş’ siyasî devler var, ‘yerli ve millî filanca şey’ diye milleti kandırıp hayalî projeler anlatarak insanların gözlerini mil ile dolduruyor ve kör ediyorlar. Esas millî, onları dinleyip körleşmiş insanlar oluyor…” (Adnan Nacir)

● “(…)Üstad Bediüzzaman ne diyorsa, ‘Yeni Asya’ da aynısını gazete lisanıyla bütün kamuoyuyla paylaşıyor.” (Hüseyin Uzun)

● “Türkiye, dinimizi siyasete âlet edenlerden çok çekti, bundan sonra çekmemelidir…” (Mehmet Kara)

● “İster dinî referanslarla siyasete girmiş olunsun, isterse dolaylı yollardan kadrolaşarak hizmet edilmeye çalışılsın, görüldü ki bu yol yol değil. Ne siyasal İslâm ne de siyasal İslâm’dan medet beklemek… / (…) Siyaset ‘devlet yönetme san’atı’dır, manevî değerlerin istismar edildiği bir alan değildir.” (Ömer Faruk Özaydın)

14 ŞUBAT 2017 SALI

● “Kaçınılması gereken milliyetçilik, ‘ırk’ esasına dayalı olabileceği gibi, ‘din’ ya da ‘mezhep’ milliyetçiliği de olabilir. Hattâ ‘cemaat’ ve ‘tarikat’ milliyetçiliğinden dahi söz etmek mümkündür! Hepsinin ortak özelliği ‘başkasını yutmak’la besleniyor olması (…) ya da ‘Bendensen iyisin, hasmımsan kötüsün!’ menfi siyasetine dayanıyor olmasıdır.” (Ahmet Battal)

● “Çekti[kler]imizin hepsi, başımıza gelenlerin hepsi ‘zaaf-ı iman’ belâsı değil mi[dir]?” (Atilla Yılmaz)

● “Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin 1911 yılında Şam’daki Emevi[ye] Camii’nde verdiği hutbe, Suriye’de okutulan ders kitaplarına girmiş ve talebelere bu hususta bilgi verilmiş. Bin defa maşallah, bin defa barekallah! (…) Suriye’deki okullarda okutulan bu ders kitabı, Türkiye’de ikamet eden ‘Suriyeli misafir öğrenciler’e de okutuluyormuş ki bu da ayrıca tebrike ve takdire şayan. Suriye’nin yaptığı bu isabetli tercihi biz de yapamaz mıyız? Suriye’de öğrenciler Şam’da okutulan bu önemli hutbeden haberdar oluyorsa, Türkiye’deki öğrenciler niçin habersiz olsun?..” (Faruk Çakır)

● “Kaç asırdır Batı [için] hep ‘yıkılacak, çökecek’ deniliyor; ancak yıkılanlar ve çökenler hep Doğudakiler! Sebebi açık: Lâkaytlar ve ılımlılar kendilerini sorguladıkları için çözüm ve yeni hedefler arıyor[lar]; radikal ve salabetli Asyalılar ise asla çözüm aramıyorlar. Çünkü geçmişte ve gelecekte en doğru ve en istikametli sadece kendileri; problemlerin kaynağı ise dıştaki düşmanlar ve içteki işbirlikçi hainler!” (Hasan Güneş)

● “Görülüyor ki, Üstadın yüz küsur sene önce artık padişahlığın eski gücüyle geri gelmesinin imkânsızlığını ve Meclise dayalı sistemden dönülemeyeceğini ifade sadedinde söylediği bir sözü [“Eski hâl muhâl; ya yeni hâl, ya izmihlal.”], tam tersine tek adamlığı ‘yeni hâl’ olarak gösteren bir bağlamda kullanılmak isteniyor! Ama bu yorum, ülkenin tarihî ve güncel sosyolojik gerçekleriyle örtüşmüyor…” (Kâzım Güleçyüz)

15 ŞUBAT 2017 ÇARŞAMBA

● “‘Dâvâ adamı’ olmak zordur, ücreti de yoktur; hizmetin içindeki lezzet ancak avansı olabilir…” (Davut Şahin)

● “Ey Hâlık-i Kerim’im! Ümmet-i Muhammed’i (asm) sahil-i selâmete çıkaracak bir sefine-i Rabbaniye olan Risale-i Nur’un şahs-ı manevisini, Süfyanizmin ve Deccalizmin şahs-ı manevisine karşı güçsüz kılma, zayıf kılma, âciz kılma! Küfrün, nifakın ve fıskın şahs-ı manevisini en karib zamanda def u perişan eyle! Nur Talebelerini birbirine hasım eyleme, hizmetlerini hezimete uğratma, gayretlerini akamete uğratma, imtihanlarını zor eyleme, aralarına tefrika verme/nifak verme, hacatlarını helal yoldan gider, niyazlarını makbul kıl! [Âmin…]” (Süleyman Kösmene)

16 ŞUBAT 2017 PERŞEMBE

● “(…) Bediüzzaman, Kur’ân ve Sünnet-i Seniyyenin içtimaî, siyasî ölçü / prensip / hizmet metotları ve stratejilerini de ‘iman ilmi’ içinde sunmuş[tur].” (Ali Ferşadoğlu)

● “(…)‘Nur’ ile ‘nâr’ [ateş] birbirine çok yakın[dır].” (Ali Rıza Aydın)

● “Bu cemaatten [“Yeni Asya” camiası] ayrılanlar, ‘Yeni Asya’nın vazife-i asliyesi olan Süfyanizmle basın yoluyla mücadelesini zayıflatmış olurlar. (…) / Dünya ve siyaset görüşü değişen gazete ve cemaat değil, ‘desise-i şeytaniye’ bahsindeki ‘nefislerine ve enaniyetlerine mağlûp olanlar’dır.” (Çetin Acar)

● “Her çağın bir Yezid’i vardır. Herkesin imtihanı ve Yezid’i ayrıdır. Yezid’i uzakta arama: İnsan bozması bir zalim, vefasızlık eden karşı cins, iş (memurluk), güç, aş, aşk Yezid’in türevleridir, unutma…” (Mustafa Oral)

17 ŞUBAT 2017 CUMA

● “Aynı safta namaza duran iki insandan birisi siyaseten öbüründen farklı düşünebilir. Çünkü siyaset bir din, bir inanç sistemi değildir. Farklı düşünen günaha girmez…” (Abdil Yıldırım)

● “Nur şakirtlerinin siyasetle ilgilenmeme yaklaşımı, günlük siyasette dinini ve imanını ortaya (koz olarak) koymama dikkat ve inceliği olsa gerektir…” (Caner Kutlu)

● “AKP’nin Yemen’deki katliâmlarla ilgili tek beyan vermemesi, İngiltere Başbakanıyla bu hususta mutabık kalması, Amerikalı neoconların Yemen’deki yeni silâh denemelerine sessiz durması (…) manidar. (…) / Körfez’deki kralcıklarla iş tutanlardan başka ne beklenebilirdi ki!.." (Şükrü Bulut)

● “Acaba hapse giren herkesi ‘suçlu’ ilân etmek doğru mu? O zaman, zindana atılan Hz. Yusuf’u (as), senelerce bin bir eziyet ve işkenceyle hapsedilen Üstad Bediüzzaman’ı ve birçok âlimi nereye koymalıyız?..” (Ülker Yılmaz Caba)

18 ŞUBAT 2017 CUMARTESİ

● “‘Pareto Prensibi’ [ya da ‘Altın Oran’] olarak bilinen ‘80/20 kuralı’[na göre,] siyaset alanında ehl-i tahkik olmayan % 80, uyanık % 20 tarafından yönetilir; bu, her ülke için geçerlidir. Siyasilerin reklâm ve propagandaları da bu % 80 oy verecek seçmen kitlesi için yapılır…” (M. Ali Kaya)

● “(…)Kaynakların çoğunda, Lozan’da Türkiye’nin bazı isteklerinin (tırpanlanmış ‘mülki tamamiyet’i gibi) kabul edilmesi karşılığında ‘Türk milletinin bin yıldır sahip olduğu ‘din ve mukaddesatı adına ne varsa yıkılması, terk edilmesi ve din dışı reformların bir an evvel yapılması’ şartının ileri sürüldüğü ve bilâhare bunların tatbik sahasına konulduğu açıkça ifade ediliyor. / İşin garip bir diğer yönü, bu kaynaklarda böyle aşikâre bir surette dile getirilen o korkunç iddiaları şimdiye kadar hiç kimse ortaya çıkıp da açıkça yalanlamadı, belki de yalanlamaya cesaret edemedi. Kuvvetli ihtimal, bundan sonra da edemez; zira mızrak, çuvala sığmıyor…” (M. Latif Salihoğlu)

● “Menfi siyaset ve propaganda, beşerin kemalatını karıştırmakta ve ‘tarafgirlik, fanatizm ve anarşi’ye giden bir süreci açmaktadır.”(Yasemin Yaşar)

19 ŞUBAT 2017 PAZAR

● “Allah murat ederse en zayıf da kazanır, / Hakikat ortadayken kim kendini ne sanır!  // Hem kimin umurunda kazanmak, kayıp etmek?/ Bizi mutlu ediyor Hakk’ın yolunda gitmek. // O yolda yürüyenin ne sonuyuz, ne ilki,/ Gittiğimiz bu yolun adı ‘tavizsiz çizgi…’”(Nadir Nazik)

***

Not: Yukarıdaki tesbitler, gazetemizin (yılın 7. haftasına tekabül eden) 13-19 Şubat 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.

Okunma Sayısı: 2598
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı