* “Son yıllarda en [çok] duyduğumuz cümle ‘tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet…’ şeklinde uzayıp giden, ‘teklik’ telkin eden ifadelerdir. Bunun bir tık ötesiyse ‘tek düşünce’ anlayışıdır!..” (Abdil Yıldırım)
* “Yıllar öncesindeki bir genel seçim arefesinde merhum Erbakan(…), bu seçimin aynı zamanda bir ‘Müslüman sayımı’ olduğunu söyleyerek, dolayısıyla partilerine verilen oy sayısına göre ‘gerçek Müslüman’ mevcudunun belli olacağını ima etmişti!” (Hüseyin Gültekin)
* “Bir zamanlar siyasi atmosferin yoğun olduğu dönemlerde birilerine söz verilen ‘Medresetü’z-zehra Üniversitesi’nin gelişmesiyle ilgili hiçbir adım kalmadı!” (Sebahattin Yaşar)
* “(…)Bugün de kıyamete kadar gelen zaman dilimlerinde de âlem-i İslam’ın hem hastalıklarını teşhis hem hastalıklarına ilaç Risale-i Nur’dadır.” (Süleyman Kösmene)
09 MAYIS 2017 SALI
* “Hareket Ordusunun içerisinde hadîs-i şeriflerin haber verdiği ahirzamanın dehşetli şahıslarını fark eden Bediüzzaman, ‘Onlarla siyaset yoluyla mübareze edilemez.’ (hadîs) gerçeği doğrultusunda hareket etmiştir.” (Atilla Yılmaz)
* “[12 Eylül] darbecilerin[in] ve yardakçılarının (…) [yaptıkları] tahribatın en dehşetlisi, bize göre, ‘dindar Atatürkçülük’ yahut ‘dindar Kemalizm’ cereyanıdır.” (M. Latif Salihoğlu)
10 MAYIS 2017 ÇARŞAMBA
* “Musibetlerde kaderin ‘adalet’ tecellisi de vardır [ki] zalimler (…) Allah’ın kamçısıdır; bizi onlarla terbiye eder…” (Ali Ferşadoğlu)
11 MAYIS 2017 PERŞEMBE
* “[Bediüzzaman] idarecilerin doğru bulmadığı anlayış ve yaklaşımlarına fikren ve ilmen muhalefetini (…) hayatının sonuna kadar devam ettirmiştir.” (Ali Vapurlu)
* “Din ve devlete olan hizmet ve emekte (…) ölçü [şu] şekilde gelişecektir: ‘Din ve devlet hizmetini geçiminin bir unsuru yapmamak…’ (…) [Çünkü] ‘Hem hizmet yaparım, hem de bu vesile[yle] geçimimi sağlarım.’ düşüncesi zamanla ‘bozulma’yı getiriyor! (…) Dinî hizmetin aslı ‘emr-i bi’l-maruf, nehy-i ani’l-münker’den ibaret ‘i’lay-ı kelimetullah’tır; [dolayısıyla] bu ölçüler ‘din [hizmeti]’ için olduğu gibi aynen ‘devlet memuriyeti’ (imaret) için de geçerlidir.” (Caner Kutlu)
12 MAYIS 2017 CUMA
* “Bugün sokağa çıkıp vatandaşa sorulsa, ‘AB bizi istemiyor, biz de üye olmak istemiyoruz!’ demez mi? Vatandaşa bunu söyleten ‘idarecilerin istikrarsız AB tavrı’ değil mi?..” (Faruk Çakır)
* “(…)Zalimleri zalim yapan, (…) ‘korkak, vurdumduymaz, aymaz’ kimselerdir. (…) Korkaklar olmasa zalimler zalim olamaz.” (Şemsettin Çakır)
13 MAYIS 2017 CUMARTESİ
* “İktidardan haksız ve adaletsiz olarak nemalandığını düşündüğü dinî hizmet gruplarına güvenini kaybetmiş olan [yüzde 60’lık] kitleye kim nasihat ederse etkili olur? [Elbette] bu konuda görev, AKP’ye ilkeli biçimde mesafeli durabilen dinî cemaatlere düşüyor…” (Ahmet Battal)
* “(…)AB’nin de geleceğini Risale-i Nur’lar şekillendirecektir.” (M. Ali Kaya)
* “(…)Samimi dindarların tamamı Nurcudur!” (Sabahattin Boyacı)
14 MAYIS PAZAR
* “Üç yıllık bir ‘Yeni Asya’ mensubu olarak Nur’un iftiralarla tutuklanması, giderek daha vahim boyutlara ulaşan keyfîlik ve baskı rejimine de boyun eğmeyen ‘Yeni Asya’nın farkını bir kez daha gösterirken, Nur’la ilgili yayın[lar] ve etkinlikler ile bu husus iç ve dış kamuoyuna mâl oluyor.” (Kâzım Güleçyüz)
***
Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 19. haftasına tekabül eden) 08-14 Mayıs 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.