"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dört kelimenin tahlili: Takdir, tedvir, tedbir ve tenvir

Osman KOYUNCU
29 Ağustos 2015, Cumartesi
Bediüzzaman, Üçüncü Mektub’da, Yasin Sûresinin 39. âyetinde Ay’ın hareketlerinden bahsediyor.

“Kamerin takdiri ve tedviri ve tedbir ve tenviri ve zemine ve güneşe karşı gayet dakik bir hesapla vaziyetleri o kadar hayretfezâ, o derece harikadır ki, ‘Onu öyle tanzim eden ve takdir eden bir Kadîre hiçbir şey ağır gelmez; onu öyle yapan herşeyi yapabilir’ fikrini, temâşâ eden herbir zîşuura ders verir.” (Mektubat, s. 31)

Burada Bediüzzaman çok mükemmel ve anlamlı kelimeleri seçmiştir. Burada geçen kelimelerin hem Arapça kurallarına göre hem de Astronomi ilmine göre çok derin manaları vardır. Demek ki Bediüzzaman, her iki ilimde de bu derin manalara vakıftır. Bu kelimeler tesadüfen seçilmiş değildir. Külliyattaki her bir kelime itina ile seçilmiş ve tam yerinde kullanılmıştır, değiştirilmesi manayı çok etkiler, bir hayvanın derisini soymak gibi olur.

Osmanlı döneminde Kamerî aylar kullanıldı ve şimdi de bazı ülkeler kullanıyor. İleride, Ayın ince sırları çözülmeye, ondaki ince matematik kuralları anlaşılmaya başlayınca, dünya tekrar Kamerî ayları kullanmaya başlayacaktır. Bediüzzaman, “Bunu yapan her şeyi yapabilir, ona hiçbir şey ağır gelmez” diyor. Ayın hesapları çok derin ki, bu ana kadar insanlık bunun sırlarına varamamıştır. İnsanlar milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki nesneleri araştırırken, gözünün önündeki Ayın sırlarını anlayamıyor.

Önce, “takdir, tedvir, tedbir ve tenvir” kelimeleri üzerinde duralım. Arapçada fiillerin çeşitli kalıpları vardır, her kalıptaki fiilin manası farklıdır. Meselâ, üç harfli bir fiil olan ve “fe, ra, ha” harflerinden oluşan “feriha” kelimesi, “sevindi” manasındadır, eğer bu fiilin orta harfini şeddelersek, yani “ra” harfini iki kere yazarsak “ferreha” olur, o zaman manası “çok sevindirdi” olur. Bu duruma üç harfli fiil tef’il kalıbına çıktı ve dört harfli fiil oldu denir. “Sevindi” geçmiş zaman, “sevindiriyor” şimdiki ve gelecek (Arapçada hem şimdiki hem de gelecek zaman aynı fiil ile ifade edilir) zamanı anlatır, “sevindirmek” ise mastardır.

İşte Üçüncü Mektub’da Bediüzzaman’ın seçtiği “takdir, tedvir, tedbir ve tenvir” kelimeleri tef’il kalıbındaki fiillerin mastarlarıdır. Kur’ân meallerinin farklı olmasının sebebi, her tercüme eden kişi, pek çok anlam içinden kendine göre bir manayı seçmesindendir. Onun için mealler, Kur’ân demek değildir. Arapçada üç, dört, beş ve altı harfli olmak üzere 35 çeşit fiil kalıbı vardır. En çok kullanılan üç harfli fiillerdir. Arapçada bir üç harfli fiile, bir harf eklenirse (bu kalıp ancak orta harfin şeddesi ile yapılır) tef’il kalıbına girip dört harfli olur. O zaman fiilin tekil olmasına rağmen, manası çokluk ifade eder. Bazen fiilde, bazen failde (işi yapanda), bazen da mef’ulde (nesnede, yani yapılan işte) çokluğu ifade eder. Belâgatta hem fiil, hem fail, hem de mef’ul çokluğu birden ifade de edebilir. Meselâ, “Ahmet Kâbe’yi tavaf etti” dediğimizde, “tavaf” fiili bu kalıpta kullanılırsa fiil tekil, fakat yapılan tavafın pek çok yapıldığı ve aynı zamanda da çok iyi ve mükemmel yapıldığını belirtir. Yalnız bu kalıp üzerine çok sayıda kitaplar yazılmıştır.

Türkçede “geldi”, geçmişte yapılan bir fiil, “gelmek” ise mastardır. Bediüzzaman’ın kullandığı bu dört kelime de böyle mastardırlar. Takdir mastarı, “k, d ve r” harflerinden oluşan kdr (gücü yetti) üç harfli fiilin, tef’il kalıbına çıkmış yani (kddr) fiilinin mastarıdır. O zaman manası, çok fazla değer vermek, çok ve dikkatli ölçmek, çok fazla ölçülü hareket etmek manalarına gelir. Bunun gibi tedvir “çok fazla döndürmek, çok fazla çevirmek, çok fazla dönüş yapmak”, tedbir “bir işin sonucunu çok iyi hesaplamak, sonundaki zorlukları önceden çok iyi düşünüp çare üretmek”, tenvir “çok iyi nurlandırmak ve ışıklandırmak” demektir. 

Bediüzzaman bu kalıpları, Ayın kendi, Dünya ve Güneş etrafındaki dönüşü için kullanmıştır. Demek ki bu dönüşlerde büyük hesaplar, derin manalar ve büyük olaylar vardır. İleride Astronomi ve Matematik ilmi müştereken bu sırları çözecektir. Bediüzzaman, “bu işi yapan her şeyi yapabilir” diyor. Demek ki çok ince meseleler var. 

Âyette, Güneş için “ziya”, Ay için ise “nur” diyor. Ziya ışık kaynağı, nur ise onun yansımasıdır. Güneş ve yıldızlar, ısı ve ışığı kendisi üretir, yani ziyası kendindendir, Ay ise ışığını yani nurunu Güneşten alır. Vahiy ve mu’cizeler anlatılırken “güneş misali” verilir, velilerin kerametleri anlatılırken “ay misali” verilir. Sahabeler doğrudan doğruya “peygamberlik güneşinden” ışık aldılar. İnsanların velilerden faydalanması yani nur alması ise, “güneşten gelen ziyanın ayda yansıması” gibidir. Bu zamanda da, Risaleleri okumak, onlardan feyiz almak, doğrudan doğruya sahabe gibi, o güneşten ziya yani ışık almak gibidir. 

Ay, Dünyaya yaklaşık 384 bin kilometre uzaklıkta ve Dünyanın yaklaşık 81’de biri kadardır. Kendi etrafında dönüşünü yaklaşık 28 günde tamamlar, yani Ayın bir günü 28 dünya günü kadardır ve Dünya etrafındaki dönüşü de 28 gündür. Yani Ayın, bir günü ile bir yılı birbirine eşittir. Ayrıca 365 günde de Dünya ile birlikte Güneş etrafında döner, Güneşe göre yılı Dünya gibidir. Ay, Dünya etrafında dönerken yalnız bir yüzü Dünyayı görür, diğer yüzü görmez. Güneş alan yüz ile almayan yüz arasında büyük sıcaklık farkları vardır. 

Ayın yörüngesi ise, Yasin Sûresinde belirtildiği gibi, eğilmiş bir hurma dalı gibidir, bugün astronomi ilmi bunu bu şekilde tesbit etmiştir. O kadar çok büyük meseleler ki ne tam anlaşılabilir ve ne de bir yazıya sığabilir.

Okunma Sayısı: 2348
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı