"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elmas ve kömür ruhlar

Osman KOYUNCU
03 Eylül 2015, Perşembe
Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı’nın çeşitli yerlerinde elmas ve kömür ruhlardan bahsetmektedir.

Akıllara gelmiş olabilir: Bu kadar çeşitli maddeler olmasına rağmen niçin Bediüzzaman bu kelimeleri tercih etmiştir? Külliyat’ta her bir kelimenin, kendi yerinde kendine has manası vardır ve yerli yerinde kullanılmıştır. Önce elmas ve kömür nedir, onları tanıyalım, sonra ikisi arasındaki farkları görelim.

Aslında elmas ile kömür aynı maddelerdir. Her ikisi de karbon atomlarından yapılmıştır ve dizilişleri farklıdır. Karbonun çekirdeğinde 6 proton ve 6 nötron vardır ve enerji seviyelerinde de 6 elektron içerir. Soy olmayan elementler hariç, genelde elementler bir, iki veya üç bağ yapmasına rağmen, yalnız Karbon dört bağ yapar. Bileşiklerin yaklaşık % 94’ünü karbon bileşikleri oluşturur. Karbon bileşikleri genelde organik kimyanın konusudur ve bunlar yaklaşık 4 milyon bileşiğe tekabül eder. % 6’lık bölümü diğer elementlerin oluşturduğu bileşiklerdir. Yeryüzündeki karbonun % 18’lik bölümü ise canlıların vücutlarında bulunur. Ayrıca yer kabuğunun % 0,2’si karbondur. Karbon bileşikleri -20 derece ile +120 derece arasında oluşur, bunların dışında ya donar veya parçalanır. Kâinattaki bu sıcaklık aralığı, yalnız dünyada bulunmaktadır.

Görülüyor ki bir tek karbon atomu milyonlarca bileşik yapmasına rağmen, diğer bütün elementler ancak üç yüz bin çeşit kadar bileşik oluşturur. İnsanlar da karbon gibi hayırda ve şerde çok yönlü ve çeşitlidir. Hayırda da sınırı yoktur, şerde de. Karbonun çok bağ yapması gibi, insanlar da kendi aralarında çok çeşitli ilişkiler ve bağlar kurar ve medeniyetler oluştururlar. 

Kömürdeki Karbon (C) atomları, altıgen şeklinde bal peteği gibi dizilmiştir ve tabakalar halindedir. Kurşun kalem uçları ve grafit bundan yapılır. Elmas en sert maddedir ve Karbon atomlarının küp şeklinde dizilişleri ile oluşurlar ve 850 derecelik kadar ısıya dayanıklıdırlar. Elmas ışığı iyi iletmesine rağmen, kömür ışığı emer. Tabiî elmas yer tabakasının altında milyonlarca yılda oluşur ve volkanlarla dışarıya veya yer tabakalarına çıkar. 

Kömür, yani altıgen şeklinde dizilmiş karbon atomlarından 200 bin atmosferlik basınç ve 2500 derece sıcaklıkta krom katalizörlüğünde sun’î elmas elde edilebilir. Sanayide kullanılan kesici ve delici elmas bu şekilde yapılabilir. Tabiî elmas ile sun’î elmas arasında çok fazla değer farkı vardır.

Peygamberler tabiî elmas gibidir. İnsan da ne kadar bozuk bile olsa, kömürün ısı ve basınçla sun’î elmasa dönüşmesi gibi, kötü insanın yapısında da iyiye dönüşme meyli vardır ve bunu bulmak için uğraşmak lâzımdır, peşin hükümlü olmamalıdır.  

Şimdi ise karbonla insanın mukayesesini yapalım. Tabiî elmas, sun’î elmas, grafit ve kömür, karbon elementlerinden yapılmaktadır. Aynen bunun gibi bütün insanlar da yaklaşık aynı elementlerden, aynı maddelerden oluşmasına rağmen insanların da değeri birbirinden farklı olmaktadır. İnsanların değerlerinin de elmasla kömür arasında olmasının sebebi bir ayna gibi Allah’ın 1001 isminin 70.000 perdesinin çeşitli mertebelerine ayinedarlık etmesinden dolayıdır.  En mükemmel insan olan Hz. Muhammed (asm) Allah’ın bütün isim ve sıfatlarının derecesini yansıtmasındandır. Diğer veliler ve insanlar bu esma-i hüsnaya mazhariyetleri noktasında değer alırlar. Yani elmas ruhlu insan ve kömür ruhlu insanlar vardır. 

Bediüzzaman “Nasıl ki bir madene ateş veriliyor, ta elmasla kömür, altınla toprak birbirinden ayrılsın. Öyle de bu dar-ı imtihanda olan teklifat-ı İlâhiye [Allah’ın yüklediği vazifeler] bir ibtilâdır [imtihandır] ve bir müsabakaya sevktir ki, istidad-ı beşer [insanın kabiliyetleri] madeninde olan cevahir-i âliye [kıymetli cevherler] ile mevadd-ı süfliye [adi maddeler] birbirinden tefrik edilsin [ayrılsın]” (Sözler, s. 422) diyor.

Aslında insan mükemmel ve elmas kıymetinde yaratılmış değeri yüksek bir varlıktır. İnsanın içinde iman olmayınca, nasıl ki değerli maddeler karanlıkta gizlenir görünmezse o şekilde elmas değerinde maddeler gizleniyor yani küfür (inkâr) ile örtülüyor. O zaman insanın kıymeti yalnız madde-i hayvaniyeye bakar. Eğer içine iman girerse bu insan, kömürün elmasa dönüşmesi gibi kıymeti yüksek bir varlığa dönüşür. Bediüzzaman “İşte küfür, böyle mahiyet-i insaniyeyi yıkar; elmastan kömüre kalbeder [çevirir]” der. (Sözler, s. 497)

Okunma Sayısı: 14477
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı