"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yerin ve göğün yedi tabakasına dair bir tahlil

Osman KOYUNCU
04 Ekim 2015, Pazar
Bediüzzaman’ın On İkinci Lem’a’da, Talak Sûresinin 12. âyetini açıklarken, sorulan bir soruya verdiği cevabın tahlilidir.

Eski Arap edebiyatında yedi ve yedi yüz gibi sayılar çokluk ifade etmek kabilinden kullanılmıştır. Ayrıca diğer semavî ve semavî olmayan dinlerde, yedi sayısı uğurlu ve kutsal bir sayı olarak kabul edilmiştir. 

Temel renkler ve gökkuşağı yedi renktir. Hafta yedi gün, müzikte yedi nota var, Fatiha Sûresi yedi âyettir, Hac esnasında şeytan yedi kez taşlanır. Sekiz aylık bebeğin yaşama ihtimali az fakat yedi aylık bebeğin yaşama ihtimali çoktur. Kur’ân’da gök kelimesi yedi defa geçer, Firavunun rüyada yedi sene kıtlık olacağını görmesi vs. Günlük hayatta bile yedi kelimesini çok kullanırız. Yedi belâ, yedi tepe, yedi kıt’a, yedi bölge, çocuk okula yedi yaşında başlar gibi. Bu konuda çok sayıda kitaplar yazılmıştır. 

Âyet, yerin yedi kat olduğunu söylemiyor, ‘gibi’ diyerek benzetme yapıyor, bu benzetme illâ da yedi rakamı olacak demek değildir. Yani eski ulemaların 13 asır boyunca ‘buradaki benzetme yedi rakamı manasındadır’ demesi, yedi olmasını gerektirmez.

Lokman Sûresi 34. âyette “O yağmuru indirendir, rahimlerde olan şeyi bilendir” diyor. Burada 13 asır boyunca yazılan tefsirlerde, ‘Rahimlerde çocuk olur, çocuk ise ya dişidir ya da erkek, o halde rahimdeki çocuğun cinsiyetini Allah’tan başka kimse bilemez’ diye hükmedildi. İnsan kâinatın çekirdeği ve özetidir. Onu dişilik erkeklik gibi cinsiyet seviyesiyle sınırlı tutmak, çok büyük haksızlıktır. Yaklaşık bir asır önce, röntgen ışığı keşfedilince rahimlerdeki çocuğun cinsiyeti belirlendi, din düşmanları bunu fırsat bilerek Kur’ân’a itiraz ettiler. “Kur’ân, ‘Beş şeyi (mugayyebat-ı hamse) Allah’tan başka kimse bilmez’ diyor, bunlardan biri de rahimlerdeki çocuğun cinsiyetidir. Şimdi insanlar bunu biliyor, demek ki Kur’ân’da (hâşâ!) hata vardır” diyerek zihinleri karıştırdılar. Hâlbuki bu ayet çocuğun cinsiyetinden hiç bahsetmiyor. İnsan çok mükemmel ve karmaşık bir varlıktır, onun binlerce ayrı özelliği vardır.

Aynen bu şekilde, konumuzla ilgili âyet de bir ‘benzetme’ ile sınırlandırılmış. Bediüzzaman burada benzetmeye dikkat çekerek “Arzı da o seb’a semavat (yedi kat sema) gibi halk etmiş ve mahlûkatına mesken (oturma yeri) ittihaz etmiş. ‘Yedi tabaka olarak halk ettim’ demiyor. Misliyet ise, mahlûkiyet ve mahlûkata meskeniyet cihetiyle bir teşbihtir (benzetmedir)” diyor. (Lem’alar, s. 198)

Bugün Coğrafya ilmi atmosferin yedi tabaka olduğunu söylüyor, âyette ‘sema’ geçiyor, ‘atmosfer’ demiyor. Şimdi Coğrafya ‘yedi’ dedi diye, ‘Sema bu yedi tabakadır ve âyet bu manadadır’ denmez, semanın kaç tabaka olduğunu bugün Astronomi ilmi bilmemektedir, bilmemesi olmamasına delil olmaz.

Bediüzzaman burada Arzla ilgili manayı çok geniş tutuyor: Atmosferin tabakaları yedidir: Troposfer, stratosfer, mezosfer, ozonosfer… Yedi iklimin olması; yedi kıt’a; yerin yedi tabaka olması; hava, toprak, su ile birlikte madenler, bitkiler ve hayvanların yedi olması; cismanî mahlûkatın meskenleri olduğu gibi ruhanî varlıkların da meskenleri vardır. Bu âyet bunlardan da bahsetmiş olabilir. Kâinata nispeten zerre gibi küçük olan zeminimiz bu kadar çeşitli mahlûkatla dolu olduğuna göre, koca kâinat elbette ruhanî varlıklarla doludur. Bu kadar büyük kâinatın boş olması düşünülemez. Ruhanîlerin meskenleri de yedi olabilir.

Ulemalar bu âyetten çok çeşitli yedi rakamlarını çıkarmışlardır. Doğrusunu ancak Allah bilir, ille de bu âyetin manası budur diye sınırlandırmak doğru değildir, müteşabih bir âyettir, çok çeşitli yorumları olabilir… Bugün ilmin varamadığı ve ileride varabileceği, yerin de sema gibi yedi tabaka olduğu bulunabilir. Keyfiyetlerini ilim belki ileride keşfedecektir.

Okunma Sayısı: 5842
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı