Gözü dönmüş bazı caniler millete ve milletin meclisine bombalar yağdırarak darbe teşebbüsünde bulundu.

Vicdan sahibi herkesin binler nefrin ettiği bu olayın üzerinden oldukça uzun bir zaman geçti. Darbecilerin bulunarak hukuk içinde en ağır cezaya çarpıtılması hemen herkesin en büyük temennisi.

Ancak ne yazık ki işin başından beri binlerce suçsuz günahsız insan tutuklanarak ceza evlerine konuldu.

İçinde lohusa kadınların, bebeklerin, yaşlı insanların bulunduğu bu tutuklamalar vicdan sahibi herkesi yaralamaya devam ediyor.

Bayramın yaklaştığı bu günlerde ebeveynleri içerde olan gözü yaşlı çocukların lisan-ı halinden hiciv şairi Abdurrahim Karakoç’un şu mısralarının döküldüğünü görmek mümkün;

Hani ya o özlem, hani ya o tad?

Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat

Haftalar öncesi her gün her saat

Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Yine içerde bulunan ve çoluğuna-çocuğuna işine-aşına dönmeyi bekleyen mağdurların da şu hüzün dolu mısraları okuduğunu duymak zor değil;

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?

Neşe paylaştığım öksüzler nerde?

Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?

Huzura erdiğim bayramlar hani?

Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde “on kişiye amirlik yapmış kimse yok ki, kıyamet günü mahşere eli boynuna bağlı olarak getirilmesin. Daha sonra onu ya adaleti kurtarır, ya da zulmü kendisini helâk eder.” (Bezzar, Taberani) buyuruyor. Bizde yöneticilerimize bu hadisi hatırlatarak tam bir hukuk enkazına dönüşen mağduriyetler konusunda adaletin gereğini bir an önce yerine getirmelerinin elzem olduğunu ihtar ediyoruz.

Son günlerde iktidar medyasında da mağduriyetlere dair yükselen itiraz seslerinin, barış, huzur, mutluluk manalarını taşıyan bayrama kadar makes bulup mağduriyetlerin bitirilmesini can-ı gönülden istiyoruz.

Bu mübarek günlerde başta gazetemiz çalışanlarından Nur Hanımın ve diğer bütün mazlûmların özgürlüklerine kavuşmaları için duâlarımıza devam ediyoruz.

Cenâb-ı Hak bütün mazlûmların hürriyetine kavuşmasını ve bayramı sevdikleriyle birlikte geçirebilmesini nasip etsin. (Amin)