Evet, bugün 20 Nisan. Dünyanın Koç burcunda olduğu son gününde, âlemlerin nurlandığı günün, bin dört yüz ellinci senesi. Yâni, âlemlere rahmet olarak gönderilen, Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalâtu Vesselâmın. dünyaya teşriflerinin sene-i devriyesi...
Cenab-ı Hakk’ın, ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem’in (as) alnına nakşettiği nur, nihayet sahibine kavuşmuştu. Asırlar sonra o nur, Hz. Muhanmmed’in (asm) alnında parlamaya başlamıştı.
Eeee, o nur parladığında, ışığını âleme saçtığında, nurun olduğu yerde, nar barınabilir miydi? Barınamadı da... İrân kralı Kisrâ’nın sarayı sallandı ve on dört burcu yıkıldı. Fâris’in (Mecûsîlerin) bin seneden beri hiç sönmeden yanan ateşi söndü. Sâve Gölü’nün suyu yere çekilip kurudu.
O’nun (asm) dünyaya teşrifleriyle, artık tevhid dini, bütün kâinata hâkim olacak, dinsizliğin ve şirkin her türlüsü, o din karşısında yok olmaya mahkûm olacaktı.
Hicrî takvimle, Rebi’ülevvel ayının 12. gecesinde, milâdî olarak da, 20 Nisan’a tevafuk eden bu Peygamberin (asm) velâdet günü asırlardır bütün İslâm Âleminde yâd edilegeliyor.
Türkiye’de de her sene hicrî tarihinde yâd edilmenin yanında, milâdî tarihle 20-27 Nisan arasında da yâd edilen bir “Kutlu Doğum Haftası vardı. Askerlerin “23 Nisan’a alternatif”miş gibi düşündüğü bu haftaya müdahalesi ile tarih, 23 Nisan dışı bırakılmıştı. Sonradan zannedersem, mevlid tarihi, hicrî takvime göre ayarlandı.
Ne olursa olsun, ismi zikredildiği zaman, Müslümanların ellerini kalplerinin üzerine koyup, orada ebeden yaşadığını salâvat ile de ikrar ettikleri, Peygamberimiz (asm) kıyamete kadar kalplerimizde yaşayacak ve O’nu (asm) hep yâd edeceğiz.
Zaten de her gün dünyanın her tarafında, sayısız salâvat ve selâmlarla hatırladığımız, zikrettiğimiz, fikrettiğimiz, Efendimiz Muhammed Mustafa Aleyhissalatu Vesselâma bu mübarek günde bizler de “Esselâtu vesselâmu aleyke yâ Resulallah! Esselâtu vesselâmu aleyke yâ Habiballah! Esselâtu vesselâmu aleyke ya Emîn-e Vahyillah” diyoruz.
Milâdi tarihle bugünümüz hepimize mübarek olsun. Hayırlara vesile olsun. O’nun (asm) Sünnet-i Seniyyesinde Cenab-ı Hak bizi dâim ve bâkî eylesin inşâallah!
NOT: Üstad, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin; hizmetkâr talebelerinden, hususî şoförü, Hüsnü Bayram Ağabeyin vefat haberini aldık. Allah rahmet eylesin. Makamı, mekânı Cennet olsun inşâallah.