Gemlik cemaatinden, muhterem bir ağabeyimizdi. Ne zaman, sohbet için Gemlik kazamıza gitsek, o hep oradaydı. Cemaatî herhangibir toplantı vs. de de, yaşına bakmaz, çıkar gelirdi. Sessiz sedasız, hizmetlere koşan, hafız-ı Kur’ân ve Kur’ânı okumayı, sayısını bilmediği kadar insanlara öğreten bir mübarek insandı. O bizim, gerçekten de, soyadıyla mütenasib, Abdulkadir ağabeyimizdi.

Daha sonra, ortanca oğlu olan Ahmed Altuntaş ağabeyimiz de, Bursa’ya gelince, onu Bursa’da da sık sık görür, konuşur sohbet ederdik. Bize, üstadın saff-ı evvel talebelerinden, rahmetli Albay Hulusi Yahyagil ağabeyle, askerlik şube başkanlığı yaptığı  memleketi olan Sarıkamış’ta, nasıl görüştüklerini, münasebetlerini filan anlatırdı. Daha sonra rahmetli olan Şaban Döğen hocamızın da , Sarıkamış’ta vazife yaptığını anlatmıştı bana. Çok üzülmüştü Şaban hocaya. Tabii daha sonra, 40 küsur sene önce talebelikten arkadaşımız olan Hakkı Somun kardeşimizin onun damadı olduğunu öğrendik. Yine, Erzurum’daki talebe kardeşlerimizden Mahmud Duman da, onun torunu (Mustafa kardeşin kızı) ile evlenince, tanıdık ağımız bayağı çoğalmıştı.

 Daima güler yüzlü, muhterem ve mübarek bir ağabeyimizdi. Daha sonra mahalle komşusu, sohbet arkadaşı olduğumuz Ahmed ağabeylere de gelir, ayrıca bizim mahalle sohbetlerinde de görüşürdük. Tabii, iki sene önce kadar Ahmed ağabeyin aniden vefatı üzerine, evlad acısını tadıp, yaşamıştı. En son, bir kardeşimizin akrabasının cenaze namazı için gittiğimiz Gemlik’te, camiide görüp, kucaklaştık ve sanki bize malûm olmuş gibi, içimizden, onunla bir resim çekinmek gelmiş ve bir hatıra resmi çektirmiştik.  

İki hafta kadar önce, Mustafa kardeşimizden, Abdulkadir ağabeyin yoğun bakıma kaldırıldığını öğrenip, dua ettik. Umumî duaya vesile olması için, facebookta paylaşıp, dostlardan, dua ricasında bulunmuştuk. Ve 16 Ekim 2015 Cuma günü, Hakk’ın rahmetine kavuştuğunu öğrendik. Allah rahmet eylesin, makamı cennet olsun, Kur’ân öğrettiği insanların okuduğu Kur’ân harfleri kadar, hasenatlara gark olsun inşaallah! Kabri pûrnur, kabir meleklerinin suallerine kolay cevap vericilerden olsun inşaallah. Bütün akrabalarının ve cemaatimizin, hassaten de, Gemlik cemattinin başları sağolsun. 

Vefatından sonra, Mustafa kardeşimizden, kısaca hayatının bilgisini istemiştim ve o da bunları yollamıştı: Babam, hicri 1341 doğumlu. Sarıkamış harekatıda Ruslar tarafından esir alınıp 8 yıl Mançurya’da esarette kalan bir Sarıkamış gazisidir.  Dedem okur yazar bir insan olduğundan, 1950 öncesi köyümüz şehre biraz uzak olmanın avantajı ile, Türkç ezan okunmadığı ve hafızlığın devam ettiği bir köy olması nedeniyle, babam köyde hafızlığa çalışmış, bilahere askerli dönüşü İstanbul’da Fatih Camiine Gönenli Mehmet Efendi rahmetliden 3 yıl boyunca mederesesinde ders almış.  Bilahere 1951 yılında diyanette görev almış. Bir yedek subay vasıtasıyla Aytemur Ağabey ile 1958 ‘de temas kurmuş ve Risale okumaya başlamış. 1960 ihtilalinde Aytemur Ağabeyin notlarından, babamın ismi çıkınca, göz altına alındı, ancak etkili bir dost tarafından Sivas’a gönderilmekten kurtuldu. 1995 yılında gemlik’e yerleşti. Ömrünü, Kur’an öğretmek ve Risale-i Nur okumakla tamamladı. Rabbim rahmetiyle muamale eylesin.