"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beni Van'da, şimdi kim gezdirecek

Osman ZENGİN
23 Temmuz 2015, Perşembe
Bizim camiada, onu tanımayan, bilmeyen yok gibidir. Bizim de onunla, neredeyse yarım asra yakın bir tanışıklığımız, arkadaşlığımız vardı.

Bir-iki yaş daha büyüktü bizden, ama akrandık. İlk defa Konya’da, rahmetli Mustafa Özsoy Ağabeyim, 70’li yılların hemen başında tanıştırmıştı bizi. Aslen Van’lı idi, ama Konya’ya yerleşmişti. Üstadın talebelerinden Sabri Halıcı’nın oğlu, Fevzi Halıcı ile beraber, Mevlânâ ihtifallerinin tertib edildiği Konya Kültür ve Turizm Derneğinde çalışıyorlardı.

Arada sırada Özsoy Ağabeyimle Ankara’ya gelirdi. O zaman ben bekârdım, genellikle bizim evde kalırdık. Bazen gece yarılarına kadar konuşur, sohbet eder; lâtife yapardık. Özsoy Ağabeyle uykumuz gelir, o hâlâ konuşurdu. Rahmetli Özsoy Ağabey “Osman, bu Halil var ya, İzmit’in çene suyundan içmiş” derdi. Hep beraber gülüşürdük. (Bunu kendisine geçtiğimiz senelerde hatırlattım. Hem gülüştük, hem de Özsoy Ağabeye rahmet okumuştuk.)

Cevval ve ehl-i hizmet, davâsından ve yolundan hiç şaşmayanlardandı. Yeni Asya’da yazdığımız, 70’li yılların başı olan ilk senelerde, o henüz yazmıyordu. Bizi tebrik ve teşvik ederdi. Daha sonra tabiî, o da gazetemizin yazarları arasına girdi.

Son yıllarda, konferans v.s gibi faaliyetler için, hem yurdun her tarafını, hem de dış memleketlerde gezerdi. Bu sene içerisinde birkaç defa görüşmüştük. Bursa Bediüzzaman faaliyetlerinden olan, M. K. Paşa programının konuşmacısı oydu. Gelmeden telefonla konuştuk. “Sultanım, geleceksin değil mi?” dedi. “Ayıbediyorsun ya HU! Seni yalnız bırakır mıyım?” dedim. O programlardan bir önceki ilçede, başlık “Tecdit hareketi” iken, orada konuşan arkadaşımız çok bahsedememişti. Ben de kendisine bunu hatırlattım ve “Bak unutma ha, mevzuu tecdit hareketi” dedim. Artık konuşmasının her satır sonunda “Bu da bir tecdit hareketidir” diyerek tekid etmeye çalıştı, ben de çok gülmüştüm. Daha sonra İzmit programında sordu “Nasıldı?” diye, biraz takılıp lâtife yaptım ve bir fıkra anlatarak “Çok güzeldi” dedim, gülüştük.

Herkesle diyaloğu çok iyiydi. Yıllar önce Mevlânâ ihtifaline gelen ve sonradan da Müslüman olan Anna Masala’ya, Risaleler verip Üstad’dan bahsetmişti. Bunu bize heyecanla anlatırdı. Çok kimseye “Sultanım” diye hitab eder, isim ve soyisminin ilk harflerinden dolayı ‘HU’yu bayraklaştırmıştı. Sosyal medyadaki arkadaşlarımızla beraber olduğumuz bir grupta, atışır, lâtife yapardık. Gençlere eskilerden anlatırdık, orada da birbirimizi takviye ve te’kid ederdik.

Geçtiğimiz haftalarda kalp krizi geçirdiğine dair bir haber aldım, heyecanlandım. Hemen telefon açmayı düşündüm. Tam durumunu bilmiyordum, ama en azından biri telefonunu açar, bilgi alabilirim diye aradım. Bir baktım kendi çıktı, sesi iyi geliyordu, sevinmiştim. “Buyur sultanım” dedi. Sordum, “Evet küçük bir şey atlattık” dedi. “Bana bak” dedim. “Yaşımız ilerledi artık, kendini çok yorma biraz istirahat et!”. “Ne yapayım, her taraftan dâvet ediyorlar” dedi. Van Mevlidi’ne gideceğimi duyunca çok sevindi. “Orada Üstadın menzillerini, sana ben gezdireceğim” dedi. “Tamam, inşâallah!” demiştik.

21 Temmuz akşamı bir haber geldi ve HU’nun yine kalp krizi geçirip, yoğun bakımda olduğu söylendi. Hemen telefon açtım, bu sefer kendisi cevap veremedi, içim “cızz” etti. Bir hanım kardeşimizdi cevap veren. Durumunun netleşmediğini söyledi, ama tam bilemiyordu galiba. Çünkü sonradan öğrendiğimize göre, kriz geçirince düşmüş ve kaburga kemikleri kırılarak, iç kanama geçirmişti. Biz de birkaç kanaldan şifa talebinde bulunulması ilânatını yaptık. Fakat vâ esefa! Biraz sonra gelen bir haberle vefat ettiğini öğrendik. “Ah sultanım HU! Beni şimdi Van’da kim gezdirecek dedik”, hüzne boğulduk. Hatıralar gözümüzün önünde canlandı. Allah rahmet eylesin, makamı Cennet olsun. Akrabaları ve camiamızın başı sağolsun. “Ey HU! biz sana hüsn-ü şahadet ediyoruz! Seni iyi bilirdik, iyi bilirdik, iyi bilirdik!”

Okunma Sayısı: 3041
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Alper özcan

    22.7.2023 09:50:27

    Allah Rahmet eylesin mekanı cennet olsun Rabbim Rahmeti ile muamele etsin

  • Hıdır Yıldırım

    21.7.2023 14:38:23

    Allah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

  • lütfi

    25.7.2015 02:00:06

    Allah rahmet ve mağfiret eylesin. Cenab-ı Hak cenneti, rüyeti cemalullahı görmeyi ve saadeti ebediyeyi nasip etsin.

  • Karayel

    23.7.2015 23:04:31

    Van mihmandarligina artik Mikail B.Yaprak agabey getirilmis olsa gerek! Ehlen ve sehlen ya Mim Ba Ya

  • sedat

    23.7.2015 06:38:14

    Allah rahmet etsin Halil abiye. Osman abi yazılara çok ara verdin abi.

  • HÜSEYİN SÖNMEZ

    23.7.2015 04:40:59

    Abi selamlar, M.K.P'daki konuşmadan önceki dediğin herhalde Orhangazi'deki programı kastediyorsun. Bence burada da tecdid hareketinden bahsedildi. Çünkü 5. şuanın 19. meselesinde Hz. Mehdi diğer mücedidler gibi sadece diyanet alanında değil, harp, saltanat ve siyaset alanında da fütühatı olacağından bahsedilmektedir. Dolayısıyla bu konuşmada siyaset alanındaki tecdid hareketinden bahsedilmiş oldu. Sadece giriş bölümü biraz ugun değildi. Malumunuz üzere demokrat misyonun iş başında oldurulmadığı, onun yerine siyasal islamın ikame ettirildiği şu zamanımızda ülkemizin çevresi ve güzel ülkemiz kan gölüne dönmüş durumda.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı