Bunlardan; İhsan Paşalıoğlu ve Ayhan Çetiner Ağabeylerimiz hakkında birer tâziye yazısı yazdım. Üçüncü olarak vefat eden, benim adaşım da  olan ve  Ayhan Çetiner Ağabeyin damadı  Osman Kula kardeşimizdi. Biraz geç de olsa, rahmete nail ve Fatihalara mazhar olması dileğiyle onun hakkında da yazıyoruz.

Bu senenin ilk ayında, yurt dışından gelen bir yakınımızın için, bir kuyumcu ihtiyacı hâsıl oldu. Bizim damadın tanıdığı bir kuyumcu varmış. Oraya gittik. Bizi güleryüzle karşılayan Altınay Kuyumculuk sahibi kardeşlerimiz, hiç yabancı gelmedi. Damadım da,  “bu ağabeylerimiz cemaatlerimizdendir” demişti. Tanıştık. Büyük ağabeyleri Harun Kula’nın masasına yakın oturduk, sohbete başladık. Eskiden beraber olduğumuz bu kardeşlerimizle, meydana gelen iftiraktan dolayı, şimdiye kadar yakînen tanışamamıştık. Birçok ortak tanıdıktan bahsettik. Harun kardeş, güleryüzüyle bize bakan kardeşi Osman’ı göstererek, “Bizim Osman, Ayhan Çetiner Ağabeyin de damadıdır” deyince, “Ayhan ağabey benim hem sevdiğim, hem de hemşehrimdir.” diyerek sohbete devam ettik. Benim Yeni Asya’da yazdığımı öğrenince, kendilerinin de uzun yıllar Yeni Asya abonesi olduklarını, ama bir müddettir almadıklarını söyledi. Ben de, artık dilim döndüğünce, esasta ayrılık olmadığından bahsedip, gazetemizin en büyük özelliğinden birinin de, cemaat arasındaki irtibatı sağladığını,  vefat vs. gibi haberlerle de birbirimizden haberdar olduğumuzu söyleyerek, tekrar abone olmalarını söyledim. Sağ olsunlar bizi kırmadılar. Daha sonra da, bir-iki defa ziyâretlerine gittik. Her gittiğimizde, Osman kardeşin güleryüzüyle karşılaştık. Bursa’dan Kırıkkale’ye giden kayınpederi Ayhan Ağabeyden konuştuk. Yanlarına sık gidemesek de, Harun kardeşle, telefon ve internet vasıtasıyla haberleşiyorduk. Hatta bu sene Harun kardeş Hacca gitmişti. O mübarek beldeden dahi haberleşiyorduk.

İşte, o hacda iken, kardeşi Osman’ın kayınpederi olan Ayhan Ağabey vefat etmişti.  Osman kardeşimiz, kayınpederinin cenazesinde bulunmak üzere Kırıkkale’ye gidiyor. Cenazeyi defnettikten sonraki bir akşam rüyasında, Peygamberimizi (asm) görüyor. Osman kardeş, kayınpederi Ayhan Ağabeyin elinden tutup giden Peygamberimize (asm)  “ne olur beni de aranıza alın” diyor. Ve sabah kalkınca bu rüyasını etrafındakilere anlatıyor. O akşam, aynı kayınpederi gibi, geçirdiği ani bir kalp krizinden sonra, genç yaşta Kırıkkale’de vefat ediyor. Tabiî, haber Bursa’ya gelince, herkes şaşırıyor, üzülüyor.  Ağabeyi Harun kardeşimize de Allah yardım ediyor. Hacda iken haberi alıyor ve hemen gelip cenazeye yetişiyor.

Çok büyük ve geniş bir cemaat ile cenaze namazı kılınıp, defin işlemi yapılan Osman kardeşimize, Rabbimden rahmetler diliyorum. Makamı cennet olsun inşaallah. Aslında, isteği olan Peygamberimize (asm) kavuşmanın hazzını orada yaşayan Osman Kula kardeşimiz, belki de bizim üzülmemize taaccüb ediyordur. 
Camiamızın ve ailesinin, hassaten de, peşpeşe gelen vefatlarla, hem baba, hem de hayat arkadaşının acısını yaşayan hanım kardeşimizin başları sağolsun.