"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Su aziz bir varlıktır...

Osman ZENGİN
15 Ekim 2017, Pazar
Geçtiğimiz aylarda, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, içme suyu isale hatlarımızın yenilenmesinden dolayı, bir su kesintisi yapıldı.

Gerçi, iki gün olarak plânlanan kesinti, ekiplerimizin hummalı ve fedakârane çalışmaları neticesinde, bir günde bitirildi. Ama bu şekilde uzun müddetli bir su kesintisini, neredeyse unutmuş olan insanımıza zor geldi. 

Biz de, aynı ilçede oturduğumuzdan, sıkıntıyı biz de çektik. Akan çeşme yerine; tas, şişe gibi şeylerle su kullanmak, biraz zor geldi. Hani, nimet eldeyken kıymeti bilinmezmiş ya. İşte, aynen o misal gibi, müsrif bir şekilde kullandığımız suyu, damla, damla kullanmaya başladık. O zaman kendi kendime; “Demek ki, su aziz bir varlık, bir nimetmiş” dedim.

Gerçekten de, suyun yaratılması tamamen bir mu’cize, Allah’ın kudretinin bir tezahürüdür. Bir takım, fizikî değişiklikler, suyun yaratılmasına zahir sebeb olarak gösterilse de, tamamen kudret-i İlâhiyedir. Bunu bizzat Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’in bazı âyetlerinde beyan ediyor. 

Meselâ, bir iki âyet:

“De ki: ‘Yeraltı ve yer üstündeki bütün sularınız, büsbütün çekilip batıp gitse, artık Allah’tan başka size kim su getirebilirdi.’” (Mülk Sûresi, 30) “Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız.” (Hicr Sûresi, 22)

“Ve Biz suyu gökten (belirlediğimiz) bir ölçüye göre indiriyor, sonra da onu yeryüzünde tutuyoruz; ama hiç şüphesiz, bu (nimeti) geri almaya da kadiriz!” (Müminun Sûresi, 18)

“Söyleyin; içtiğiniz suyu buluttan indirenler; sizler misiniz, yoksa onu Biz mi indiririz?” (Vakıa Sûresi, 68-69)

“O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli mahsuller çıkarandır. Öyleyse siz de, bile bile Allah’a ortaklar koşmayın.” (Bakara, 22)

Bundan kırk beş sene kadar önce, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde okuyan bir arkadaşım şunları anlatmıştı. “Ders anlatan profesör hocamız, suyun meydana gelmesi ile alâkalı şunları söylemişti: Arkadaşlar, taa ilkokul sıralarından beri yağmurun yağması ile alâkalı şöyle denir değil mi? ‘Denizlerin buharlaşması sonucu gökyüzüne doğru çıkmasından sonra, eğer soğuk bir tabakaya rast gelirse yağmur, daha soğuk bir tabakaya rast gelince de, kar yağar.’ Demek ki, o buhar ne kadar akıllıymış ki, tabakaları seçiyor. Bunların hepsi hikâye arkadaşlar. Yağmurun da, karın da yağması, tamamen Allah’ın kudretidir.’”

İşte, yukarıdaki âyetler de zaten onu söylüyor.

Çeşmelerin, çayların, ırmakların yerden kaynamaları tesadüf olabilir mi? Onlar, ancak Allah’ın kudretiyle yaratılır. Bundan dört sene kadar önce, ailece bir Bosna seyahatimiz olmuştu. Orada gezerken, büyük bir nehrin kaynadığı tepe gibi bir dağın yanına gittik. Gürül gürül ve çok bol akan nehrin suyuna kaynaklık yapan dağa bir baktım, hacim olarak o suya kaynaklık, yataklık yapması mümkün değildi. Akan o suyun bir senelik sarfiyatını buz olarak dondursak, o dağdan kat kat fazla bir cisimde olurdu her hâlde. 

Bu da bize gösteriyor ki, bunlar tamamen kudret-i İlâhiyedir. 

Hatta İbn-i Abbas’tan (ra) rivayetle bu nehirlerle alâkalı bir hadis-i şerif de şöyledir: 

“Cenâb-ı Hak, Cennetten beş nehir indirmiştir: Seyhan, Ceyhan, Dicle, Fırat ve Nil.”

Gerçekten aziz bir varlık olan suyla alâkalı çok şeyler yazılabilir. Her nimeti israf etmemek icab ettiği gibi, suyu da israf etmemeliyiz. Zaten, nimet elden çıkınca kıymeti anlaşılır. O hâle düşmemek için, nimet eldeyken kıymetini bilmek lâzımdır.

Suyun aziz bir varlık olduğunu çok çeşitli şekillerde anlıyoruz. O su kesintisinde, bizi birçok eş-dost aradı. Bunlardan en enteresanı da şuydu. Bir arkadaşımız dedi ki, “Şimdi kombiyi çalıştıramayacak mıyız?” “Yok çalıştırırsınız. Kombinin kazanında yeterli miktarda su olduktan sonra bir problem olmaz. Su aziz bir varlıktır. Bakın, kombinin çalışması için üç unsur: Su, elektrik ve doğalgaz lâzımdır. Elektrik ve doğalgaz kesilse kombi çalışmaz. Ama su kesilse, kombi çalışır” demiştim de, arkadaşım çok şaşırmıştı.

Okunma Sayısı: 3320
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha ozpamukcu

    15.10.2017 10:07:56

    Elhamdulillah su gibi bir yazı olmuş

  • said yazar

    15.10.2017 07:52:11

    Sevgili Osman Bey, hoş geldin, yazılarınızı ozlemistik. Selam ve dua ile

  • Sedat

    15.10.2017 07:35:15

    Osman abi yaa, inanki gözüm yaşardı abi. En son 15 Temmuz 2016 fitne gününde yazmışsın, kalemi bıraktığından bu tarafa, tevafuka baki gene bir 15 Ekim de yazmışsın abi. Gerçi bu bir yerden iktibasmış, doğrudan gazeteye yazdığın bir yazı değil herhalde abi, ama yinede olsun. Hasretimiz gitti. Birde hesap yaptım, bir 15 tevafuku daha çıktı. Aradaki zaman 15 ay olmuş. Yani birbuçuk seneye yakın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı