"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zor günlerin kahramanı: Kasım Ali Güngör

Osman ZENGİN
25 Temmuz 2015, Cumartesi
Bu Temmuz ayı, hep bana garib gelmiştir. Başta rahmetli annem olmak üzere, birçok dostumuz bu ayda rahmetli olmuştu. Kasım Ali Güngör Ağabeyimiz de, 22 Temmuz günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur…

Onunla, Bursa’ya geldiğim 1989 yılında tanışmıştık. Çeyrek yüzyılı geçmiş… Kısa zamanda samîmi olduk. Küçük bir elektronik tamir atölyesi vardı. Orada konuşur, sohbetlerde, hizmetlerde buluşur konuşurduk. Kendisi aslen Adanalı, ama Bursa’ya yerleşmişti. Elektronikçi olarak teknik astsubaydı. 1960 senesi sonrası, Faruk Gürler v.b gibi birçok ihtilâlci ile kahramanca mücadele etmiş, Üstad ve Risale-i Nurlara yapılan iftira ve hakaretlere de yine kahramancasına o zor günlerde göğüs germişti. Daha sonra ordudan “Nurcu” damgasıyla atılmıştı.

1965 senesinde zannederim Zülfikar gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yapmış, gözünü daldan budaktan sakınmayan, kahraman bir Nur Talebesiydi. Ondan sonra da, her zaman hizmetlerin kahraman bir ferdi olarak devam etmişti. Bursa’da, nereye hizmet için gidersek genellikle beraber olurduk. “Haydi Kasım Abi, filan yere gidiyoruz” desek, hiç “yok, gelemem” kelimesini ondan işitmezdik. Birbirimizi iyi anlardık. Yeni Asya’nın müfrit bir okuyucusuydu. Didik didik her yerini okurdu. Bizim yazılarımız çıktığında okur, hemen telefon açar “kahraman…” diye hitab ederek tebrik ederdi.

Kendisi de hatıralarını yazmayı çok isterdi bazen biz de yardım eder, yazmasına teşvik ederdik. Bir müddet, istemeyerek de olsa Ankara’ya göçmek mecburiyetinde kalmıştı. Orada, Umut Yavuz kardeşimizin bilgisayar desteği ile bir müddet hatıralarını yazmıştı. Bursa’yı ve Bursalıları, buranın hizmetlerini çok severdi. Bir müddet ben de, iki ay kadar Ankara’da kalmak üzere gittiğimde çok sevinmiş, gurbette bir hemşehrisini görmüş gibi sevinmişti. O Ankara’ya ilk başlarda intibak edememişti, fakat biz gidince, eski mekânımız olunca zorlanmadık ve artık orada da hizmetlere beraber koşturmaya başladık. Gündüzleri 27 derslerine, Salı akşamları gazetedeki bürokrat derslerine, akşam da mahalle ve Cuma Cumartesi de umumî derslere giderdik. Salı günleri 27’deki dersten kalkınca, şimdi gazeteye akşamda 107’ye gideceğiz derdi. Akşamki mahalle sohbeti yapılan yerin kapı numarasıymış.

Mehmed Yılık kardeşimizin bizi Kırşehir kır sohbetine götürmesine çok sevinmiş, artık biz geldikten sonra da beraber birçok hizmetlere koşturmuşlardı. Bundan bir –iki sene önce tekrar Bursa’ya gelmişti.  Kanser hastalığına yakalanmış, fakat ayakta olduğu müddetçe şükretmiş sohbetlerini hiç aksatmamıştı. Hastahanede yattığında ziyaretine gitmiş, arkadaşlarımıza ondan selâm getirmiş ve onların da ziyaret etmeleri için teşvik etmiştik.

Geçtiğimiz hafta Orhan Kaşlıoğlu kardeşimiz aradı ve Kasım Abinin durumunun iyi olmadığını, ziyarete gitmemizi, belki bir daha göremeyeceğimizi söyledi. Biz de Ragıb Doğan kardeşle gittik. Orada, Ankaralı arkadaşlarla görüştürdüm. Yataktan doğruldu “saçlarım adedince başlarım olsa da….” diye onlara haykırdı. Mehmed Yılık kardeşimizle konuşurken, “Mehmed kardeş, karşı yakadan bize el sallıyorlar gel diye” dedi. Gerçekten de o son ziyaretimiz olmuştu. 21 Temmuzda Halil Uslu’nun ani vefatının şaşkınlığını yaşarken, bir gün sonra da Kasım Ağabeyin Rahmet-i Rahmana kavuşması bizi bayağı hüzne sevk etti. 

Allah rahmet eylesin, makamı cennet olsun. Başta ailesi olmak üzere, camiamızın ve tanıyanlarının başları sağolsun.

Okunma Sayısı: 3961
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sedat

    25.7.2015 11:05:05

    Ya abi çok üzüldüm. İki gün peşpeşe iki mühim Nurcu abimize rahmetler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı