Bir dünya devine yakışmayacak şekilde ekonomik sıkıntılar geçirdiğimiz doğrudur. Bunların hepsi parlamenter sistemden bize kalan kötü mirasın eserleridir. Bunu bahane edip sızlanacak değiliz. Ne diyor şarkı “Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime / Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime”
Yeni ekonomik modelimizin sunumunu anlatıyor sanki…
16 senedir eski sistem içerisinde acemiliğimizi attık, kalfalık yaptık derken tam ustalık seviyesine geldik ki, sistem değişti. Yeni yönetim sisteminde her şey artık tek bir kontrol panelinden kumanda edilebiliyor. Faiz indirme butonu, enflasyon indirme butonu, işsizlik azaltma butonu ve döviz indirme butonu gibi ekonomi ile ilgili olan bi’ton buton yeni yerlerine monte edilirken kabloları birbirine karışmış. Kablo meselesi çok mühim… Ne demişler; “vatandaşın gözünün önünden ekonomik verilerin olduğu tabloyu, sırtından da kamçı olarak kullanılan kabloyu eksik etmeyeceksin!” Kamçı dediysek korkutmak için değil ha… Hani “borç yiğidin kamçısıdır” derler ya, öyle hafif bir kamçı.
Korkutmak istesek, B, Ç ve G planlarımız var, onlardan bahsederdik, ama bunu istemiyoruz. Zaten sesimizin bu tonundan baskı etiketli butonu kullanmayacağımızı anlamışsınızdır. Yapısal reformlar, sürdürülebilirlik, -burası çok önemli- paydaşlar, küresel ekosistem, makro göstergeler, çerçeve, hakikaten baktığımızda, katılımcılık odaklı vizyon, misyon, dinamik, aksiyon falan gibi şeylerden oluşan yeni ekonomi modelimiz var.
Hepimize hayırlı olsun inşallah…